Bugün, birlikte çalıştığımız çok değerli bir hoca hanımın babasının vefatı arkadaşlar tarafından mesajla bildirilince ben de hep birlikte çalıştığımız Mehmet İnce Beyle Üsküdar Burhaniye Şehriban Hatun Camiine gittik. Hoca hanım evladımıza baş sağlığı diledik.

Öğlen namazında bizler, imam-müezzin dahil 7 kişi vardı. Namazın bitiminde ise toplam mevcut imam-müezzin dahil biz dahil 13 kişi olarak bitirdik.

Cenaze namazını da aynı sayı ile kıldık. Ve cami avlusunda belediye görevlileri cenaze namazına bile iştirak etmediler. Biz namaz kılarken avluda namaz kılmayanlar yüksek sesle konuşuyordu. Öyle canım sıkıldı öyle kızdım ki sormayın!

Cenazenin Çengelköy Mezarlığı'na gideceğini öğrenince cenazenin mezarına toprak atabilecek iki erkek vardı. Yetersiz gördük biz de gittik.

Bolulu bir öğretmenin Malatya Pötürge’de yürek burkan hikayesi! Bolulu bir öğretmenin Malatya Pötürge’de yürek burkan hikayesi!

Mezarlıkta aileden kişilerle biz öğretmen arkadaşları vardı. Başka kimse yoktu.

Bu nasıl İslam anlayışı.

Cenazesi olanlar üzülürken diğer insanlar bunun neden farkına varmaz?

Bu camii inananlara insanlığı ve Müslüman kardeşinin toprağa verilmesi hukukunu veremiyorsa neden yapıldı?

Kendini sadece dünya işlerine kaptıranların çoğu mezarlarında kimsesizler gibi yatıyorsa bu hırs ve bu duyarsızlık niye?

Mehmet Arslan

Editör: Kerim Öztürk