Garibanın nerde yuvası olmuş ki ?
Erzurum'da "Feryâd" var
Ferîd, olmayacak bir iş etmiş, bugün haberim oldu.
"Ciğerlerim doğrandı" denir ya, işte ben de öyle oldum.
O kadar müteessir ve üzgünüm ki, ifade edecek kelimem yok.
Ferîd'imin anası ile babası uzun zaman önce ayrılmış idi.
O zemana kadar her Kurban Bayramında evlerine giderdim.
Evleri Dağ Mahallesinde, pirketten yapılmış küçücük bir hane idi. Kurbanlık hissesi götürür, haneye girmez, güneye bakan küçük ama mutlu evin önünde çok demli üç bardak çay içerdim.
Ferîd'in anası dakkkada bir çıkar, "hocam bir isteğin var mı" der idi. Yalınız "çay" bana yetiyordu. Onun için, "yok gelinim, sağol" derdim.
Sonra, bu gül kadının kafasına girip (babası, anası ve kardeşleri), kocasından ayırdılar.
Hem kendisi hem ailesi perişan oldu. Bizzat şahidim.
Sonra, geçenlerde Ferîd, bir münasebet ile anasının evine gitmiş, anahtarı var imiş, kapıyı açmış. Anasının karşısında bir "deyyus-i ekber" görmüş.
Aralarında ne olmuş bilmiyorum amma, Ferîd'im deyyus-i ekberi orada telef etmiş polis de elinde bıçakla yakalamış, şimdi "içerde" Ferîd.
Babasının aklı gitmiş, ufak kardeşi ne halde bilmiyorum.
Keşke Ferîd, keşke keşke keşke:
Keşkeler o kadar çok ki:
Keşke anahtarın olmayaydı, keşke anahtarın kırılaydı, keşke ben orada olup karşına çıkaydım, keşke keşke keşke :(
Amma, olmadı olamadı.
Babası, onları "kanatlarının altında büyüttü".
Hani derler ya, "ananın kanatları vardır" diye.
Anasının kanatları kapandı, anası her şeyi "kanattı".
Derler ya, "ananın kanatları vardır". Bu sefer öyle olmadı. Babanın kanatları oldu. Onları öyle baktı büyüttü.
O kadar üzgünüm, o kadar müteessirim ki, anlatacak sözcük bulamıyorum.
çocukluktan delikanlılığa, oradan üniversite okumaya ve asistan olmak için lisan çalışmaya giden Ferîd:
Eğer bu kader ise:
Kalemi kırılsın bunu yazanın.
Erzurum'da "ZULUM" var
Erzurum'da "Feryâd" var
Ferîd, "Ferîd" adı, "Feryâd" sözü ile aynı kökten.
Erzurum çarşı bazar
İçinde Feryâd gezer
Deyyus-i ekberin cezasını
Delikanlı Ferîd Çeker
Gariban Ferid Çeker
Selahattin Tozlu
