MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın Başbakan Erdoğan'ın MHP liderine yönelik açıklamalarına cevapğ verdi. Yalçın "MHP Liderinin Mısır ile ilgili yorumlarını Başbakan'ın tahlil edemeyişinin sebebi, gönül ibresinin haktan ve hakikatten şaşmış olmasıdır." dedi.

Yalçıın'ın açıklaması şu şekilde:

Artık sağduyusunu tamamen yitiren Başbakan Erdoğan, MHP ve onun Lideri Sayın Devlet Bahçeli hakkında yalan isnatlarda bulunmayı âdet haline getirmiştir. Erdoğan, dünkü açıklamasında Mısır konusundaki sözlerini eleştirdiği Sayın Bahçeli’ye “İmanının sesini duy” diyerek sataşmıştır. MHP Liderinin Mısır ile ilgili yorumlarını Başbakan’ın tahlil edemeyişinin sebebi, gönül ibresinin haktan ve hakikatten şaşmış olmasıdır. Başbakan Erdoğan’ın, mollalık taslayarak insanların imanını sorgulamaya hakkı yoktur.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, son günlerdeki bütün açıklamalarında Mısır’daki darbeyi ve masum halka uygulanan katliamı net sözlerle kınamıştır. Sayın Bahçeli, Mısır'daki darbede can pazarı yaşandığını vurgulayarak, "Sivil ve masum göstericilere ateş açılması, yüzlerce insana kıyılması hiçbir şekilde izahı olmayan bir vandallık ve canavarlıktır" ifadelerini kullanmıştır.

Sayın Devlet Bahçeli, açıklamalarında Mısır'daki olayların, İslam toplumlarının acıklı halinin ifşa ve ilanı olarak da yorumlanması gerektiğini belirtmiştir. Devlet Bahçeli, insan canına saygı duymayan, insan hak ve hürriyetine riayet etmeyen, demokrasiye şaşı bakan ama iş dolara ve petrol varlıklarına gelince kıyameti koparan bazı İslam ülkelerinin her anlamda sınıfta kaldığını da söylemiştir. Bununla birlikte, MHP Genel Başkanı Sayın Bahçeli, Erdoğan hükümetinin Mısır konusunda sadece laf ürettiği ve somut bir politika geliştiremediği eleştirisinde de bulunmuştur.

Başbakan Erdoğan’ın bu tutumu, halkın muhafazakârlığını ve dini duygularını istismar etmekte kullandığı imanometresini yerel seçimler yaklaşırken yeniden çalıştırmaya başladığını göstermektedir. Öncelikle siyasi parti liderlerinin, sonra da diğer vatandaşların inançlarını ölçtüğü bu imanometre, şu sıralar Sayın Erdoğan tarafından Mısır, Filistin ve Suriye bahanesiyle devreye sokulmuştur. Kamuoyu araştırmalarında partisinin yerel seçimlerde oy kaybına uğrayacağı ortaya çıkan Erdoğan, muhafazakâr ve dindar kitlelerin nabzına göre şerbet verme ve MHP tabanından oy çalma derdine düşmüştür.

Ne var ki Sayın Başbakan’ın imanometresi yanlış ölçümler yapmaktadır. Çünkü kendisinin 11 yıldır kullandığı bu ucube politik aletin miadı dolmuştur. Artık Sayın Erdoğan’ın siyaset mollalığına kimsenin kanacak hâli kalmamıştır.

Başbakan Erdoğan’ın imanölçeri, her nedense İslam coğrafyasındaki başka ülkelere ve diğer Müslüman milletlere bir türlü tatbik edilememektedir. Hele bu Müslümanların kökeni Türk ise Sayın Başbakan’ın ölçü aleti yakından bile geçmemekte, gösterdiği yön sadece Arap dünyasıyla sınırlı kalmaktadır. Erdoğan’ın ayrımcılık kokan dini literatüründe Müslüman Türklerin sorunlarına yer yoktur.

Kerkük’te, Tuzhurmatu’da, Telafer’de, Urumçi’de, Kaşgar’da katledilen Müslüman Türklerin hakları söz konusu olunca hükümetin başının ağzı, dili lâl olmaktadır.

Son dönemde Doğu Türkistan’da Çin yönetimi yüzlerce Müslüman Türk’ü ve Müslüman Çinli’yi katletmiştir. Çin, bununla da yetinmeyerek camilerin kapısına kilit vurmuş, ibadeti yasak etmiştir. Bu konuda hükümet sözcüleri tek cümle etmezken, Müslümanların ilgisinin sadece Mısır’da olup bitenlere yoğunlaşması gerekiyormuş gibi garip bir tutum içine girilmiştir.

Sadettin Tantan, Türkiye’nin gündemi Anayasa değişikliği değil acil çözüm bekleyen sorunlardır Sadettin Tantan, Türkiye’nin gündemi Anayasa değişikliği değil acil çözüm bekleyen sorunlardır

Müslüman Türklerin sorunlarına ilgi göstermeyen Başbakan Erdoğan ve hükümetinin İslam dünyasıyla ilgili politikaları ikiyüzlüdür, ayrımcıdır. Asıl imanının sesini duyması ve vicdan sahibi olması gereken, Başbakan’ın kendisidir.

EtikHaber

Editör: TE Bilisim