BU COĞRAFYADA  YÜREĞİ BECERİSİ BİLGİSİ CESARETİ OLMAYAN BİR MİLLET BU KADAR UZUN YAŞAMAZ BU KUDRET SAMİMİYET OLDUĞU İÇİN TÜRK MİLLETİ DÜNYANIN MERKEZİNDE AYAKTA KALABİLDİ KALMAYA DEVAM EDECEKTİR HER TÜRLÜ ENTRİKAYA RAĞMEN...İnsan dünyaya kendi kalbiyle, kendi kavramlarıyla bakar. Kendi sözüyle anlamaya çalışır hayatı.  Milletler de öyle. Hakeza kendi sözü, gönlü ve davası olan milletler büyük kültürleri, büyük rüyaları yaşatır. Bir yeri vatan belleye bilmek için oraya aidiyet duymak gerek. Annemiz, babamız, sevdiğimiz...Aidiyet duygumuz her ne ise orası vatanımız. Gönlümü açabildiğim, tarihimi, kalbime, sözümü taşıyabildiğim yer, vatanım. İnsanlar da 'bir yer' den söyler sözünü. Bir yerden bakar dünyaya. Bir yerden ve bir gönülden. Bir yerden bakarsanız her yeri görebilirsiniz. Yoksa baktığınız bir yer, neyi görebilirsiniz, ne söyleyebilirsiniz dünyaya? Türkiye çınarımız, ışığımız bizim. Türkiye, imanımız... Bizim imanımız mayamıza işlemiş, mayamız da burada çalınmış, bu topraklarda. Anadolu o kadar süratle kavranıldı ki bu bir tarihi mucizedir. 1071'de Malazgirt Savaşı oldu, Alparslan, Selçuklu Devletin,  Kuruldu; 1075'de Türk Devleti kuruldu; Süleyman Şah devlet kurdu. 1923'de Mustafa Kemal Atatürk ve Arkadaşları Türkiye Cumhuriyetini kurdu; Bu süratli derinliğine oluşta aynı zamanda insanlar da mayalandılar, kendi kendilerini yoğurdular. Bu toprakların bir vatana dönüştürülmesi bir bilgi hadisesi, bir bilgi meselesi değildir. İman kalbe ve toprağın derinliklerine almasıdır. Çok sade ilkelerin kalbe inmesiyle, kalben benimsenmesiyle ilgili bir hadisedir. Tam da bu sebepledir ki Türkiye herhangi bir, yer değildir. Türkiye, Dünyanın, kalbinin, attığı yerdir. Yani dünyanın kalbidir... Dünyaya buradan bakmak için de sağlam bir kalp ve milli duyguları da yüksek bilinç'e sahip olması gerekir...

Sosyoloji dünyasının acı kaybı: Orhan Türkdoğan Hakk'a yürüdü Sosyoloji dünyasının acı kaybı: Orhan Türkdoğan Hakk'a yürüdü

Nizamettin ARAS

Editör: Kerim Öztürk