Başbakan gene o nağmeli tarzıyla son mitinginde ah çekiyordu. Onu derinden yaktığı (!) anlaşılan bir meseleyi anlatacaktı O mesele “Bunlar Kur’an’ı yasakladılar, camileri depo yaptılar...” yakınmasıymış meğer.
Bunları duyunca aklıma ilk olarak Egemen Bağış’ın Bakara suresiyle kafiye yaptığı ve “ayet” salladığını beyan ettiği Twitter konuşması geldi.
Twitter’i bunun için mi yasakladılar derken, AVM yapmak için boşaltılan onlarca camiyi hatırladım.
***
Bunları hatırlamakla kalmadım çünkü işlenen büyük veballi suçlarla karşılaştırınca hangisinin önce ele alınmasının doğru olacağında tereddüt ettim. Rüşvet, yolsuzluk, kamu malına ihanet, liyakatsiz insanları layık olmadıkları mevkilere getirmek, birikimsiz, kültürsüz bir iktidar gücünü 12 senede kusurlarını düzelterek iktidara layık kılmak yerine git gide daha liyakatsiz ve ehliyetsizlerle doldurmak gibi bir talihsizliğimiz aklıma geldi.
***
Kur’an ve İslami değerlere hassas olduklarını iddia eden iktidar çevresine mensup olanlar dışında bu hasletlerinden şüphe etmememiz gereken AKP hayranlarının yapılan gafa tepki göstermemeleri de şaşırtıcı. Tepki gösteren gazeteciler de mesela işten atılıyor. İyi ama Başbakanın kendisinden de duymuştum:
“Kötülüğü gördün mü elinle durdur, elinle durduramazsan dilinle durdur, dilinle durduramazsan kalbinle buğz et” ilkesini de bu arada hatırlamadan edemedim. Ayrıca gene kendisinin sık sık olmasa da söylediği: “Haksızlığa dur demeyen dilsiz şeytandır” sözünü de bunlara ilave ettim.
***
Gerçi yaşadığımız felaketli günlerde bunlar ufak tefek yanlışlar, kötülükler gibi geliyor insana ama her şeyin de bunlarla birlikte ne derece bozulduğunu göstermesi açısından unutulmamalı. Mesela, bu arada Süleyman Şah Türbesi’nin konumlandığı küçücük toprak parçasının teröristler tarafından işgali ve oradan bize küstah sözler yollanması bunların yanında dev gibi bir sorun. Adamlar bir de bize süre veriyorlar, “Şu kadar günde askerin çekilmezse” diye tehdit ediyorlar. Bizim Savunma Bakanı da Türkiye güçlüdür demekle yetiniyor.
Evet anladık Türkiye güçlüdür yahut güçlü idi ama şimdiki haline bakın. Sınırlarımızın masaldaki “açıl susam açıl” emrine uymuş kapılar gibi açıldığını yaşadık. Teröristler içeri kadar girdiler hatta sokaklarda serbestçe dolaşıyorlar, yaralıları hastanelerimizde tedavi ediliyor. Terörist olup olmadıklarını bilmediğimiz bazıları Hatay’da ve komşu şehirlerde evler dükkanlar alıp yerleşiyorlar, esnaf şikayetçi. Kamplarda kadın dahil bir çok ticaretin yapıldığı bir senedir konuşuluyor. Yetmemiş gibi kamplardan TIR’larla mitinglere insan taşıyorlar. Bunlardan seçimlerde de faydalanırlar Allah bilir!
***
AKP ve bilhassa Başbakan meselelere cevap ve çözüm bulamadığından boyuna tarihimizi lekeliyor. Bilhassa CHP’ye tansiyonu düşmeyen bir “nefret” söylemiyle hücum ediyor. CHP derken ortadaki harfi “ha” olarak söylemesi de çok sinirime dokunuyor. MHP için de öyle. Bu arada alana getirilmiş insanlar bu nefreti çılgınca alkışlıyorlar. Bunlar içindeki “getirilmemişler de” kendi tarihlerine sürülen çamuru kahkaha atarak dinliyorlar. Başbakan “eyyy hoca” diyor “ahhh kardeşlerim” diyor. Ben de ona sesleniyorum şimdi:
“Eyyy Tayyip Bey, tarihi bile ikiye böldün. Osmanlının çöküşü CHP’nin kabahatiymiş gibi ondan sonrasını kendi tarihin sayamıyorsun. Yabancılaşmanın en korkunç örneğini veriyorsun. Tarihi de bölüyorsun.”