İnsanları işimden olmayayım diyerek, veya işe almak için umut sömürüsü yapanlar, ekmeğe mahkum edip iradesine ipotek koyanların dünün seçilmiş krallarindan ne farkı vardır?Bu düzeni kurup yaşatanlar çağın yeni komünistleri değil midir? Türk milliyetçileri dün Rus komünzmi ve her türlü emperyalist düzene karşı verdikleri mücadele ile tarihe geçtiler ve ülkenin efsanesi oldular.
Yeşili cennet rengi diye anlatıp makas değişikliği yaparak, yeşil dolar peşinde koşan dayatmacılara,kızıl kürtçü ırkçı bölücü komünistlere karşıda devam edecektir. Yandaşlar ihale yağması ile doyurulacak,çalışanlar işten atılmamak,işe girmek isteyenler parti görevlisi olarak çalışacaklardır.Gece gündüz hem taşeron işçiler, hem iş umudu sömürülenler, hemde yerel ve genel kamu görevlileri, seçim çalışmalarının kadrolu çalışanları ve paralı askerleri olacaktır.
Bu kafa yapısının komünist ülkelerde, tarımda, sanayide ve madenlerde köle gibi çalıştırılan emeği sömürülen emek kölelerinden ne farkı var dır? O emek kölesi insanlarda, kalan boş zamanlarını kolhozlarda veya komünist parti faaliyetlerinde, değerlendirmek zorunda bırakılıyorlardı.Dünün komünist parti devletinin AKP'nin siyasallaştırdığı devlet yapısından ne farkı vardır?
Büyük şehir belediyesine iş yapan taşeron firmalarda çalışan işçiler ve ilçe belediyesinde çalışan işçiler aynı durumdadır.Taşeron firmanın çöp işinde sağlıksız koşullarda nerede ise boğaz tokluğuna çalışan insanları sömürmek hakkını vermemek hangi vicdana sığar?
İSPARK görevlileri caddelerin dün değnekçisi iken,şimdi AKPnin iş verdiği iş umudu emeği onuru istismar edilen, seçimde parti görevlisi, paralı askerleri yapılmıştır. Bu çaresiz insanlar iş kaybetme korkusu ile şimdi de başbakanı Cumhurbaşkanı yapmak için itirazsız gönüllü rızk iş kölesi gibi seçim görevlisi olmaya devam edecektir. Askerde yürüyüş kararı saydırılırken komut şudur.''Yürüyüş kararı sayılacak say!'' ''Vatan sana canım feda'' şimdi bu artık kamu görevi yapan çalışanlar veya taşeron işçiler, iş umudu beklentisine sokulanlar için, yen komut ''AKP sana canım feda'' dercesine parti öncelikli, dünyada eşine az rastlanır, adı demokrasi milli irade diye dayatılan, baskı rejimi izliyoruz.
Böyle seçim kazanmak,böyle demokrasi olsa olsa Beşer Esad yönetiminin Türkiye versiyonunda olur. Bunun adı Müslümanlık hassasiyeti olursa bu faturayı birlikte öderiz. Aslında bu mübarek dinimizin yanlış algısına en büyük destek olur. AKP'nin adaleti parti adında kalmıştır.
Adalet muhafazakarlık ve adamlık anlayışınız bu mudur? Hem taşeron firmayı, hemde taşerona çalışan işçileri, bu çağda sosyal güvenceyi şeytanın bile aklına gelmeyecek yöntemlerle, askıya alıp, işlevsiz kılarak, kurulan çağdaş komünist köle düzeni mutlaka yıkılmalıdır.
İşçiler özgürce sosyal güvence altında,hak ettiği ücretle, arz talep koşullarında çalışmalıdır.Yeni Osmanlı,yeni Türkiye diye referans verdiğiniz Osmanlı, sizin gibi davransaydı değil Osmanlı lafları, onların gübresini bile bulamazdınız.Osmanlı istismarını bırakın o adaleti parti yönetimine taşıyın. Osmanlının adalet ve huzur düzenini sadece istismar ederek kendi evlatlarınıza saadet düzeni kurarsınız.
Bu düzen asla böyle gitmez. Kurban oldunuz Osmanlının tırnağına, Osmanlı bu toprakların yerli milli ve İslami projesidir. Ya siz Graham füllerin yeni Türk'süz Türkiye'sinin siyasal taşeronu, sam amcanın ancak BOP eş başkanı olabilirsiniz.
Çalışanların siyasal istismarını bırakın,ekmek parası için çalışan şahısları,günlerce seçim kampanyası ve parti faaliyetlerine dolaylı da olsa mecbur etmek, insan onuruna demokrasiye yaratılış gerçeğine aykırıdır. Herkese iş, aş, iyi bir ülke için, ayırım yapmadan çalışmak, yönetici olmanın boynunun borcudur.Bu tavır bile işsizliğin zulüm boyutlarına vardığının göstergesi değil midir? Allah inanan inanmayan herkese rızk veriyor.
Allah diyerek mübarek dinimiz üzerinden siyaset yapan sizler, partili olmayan, üye olmayanlara karşı adaletsiz, iki yüzlü değil misiniz?
Sabri ŞENEL