AKP'Yİ KİM YAŞATIYOR?

 AKP iktidarının toplumda böyle kör bir kara sevda ile karşılık bulmasının vebali kime aittir?
Bu ülkede yıllarca insanları adeta denize düşürüp, boğulmamak için yılana sarılmaya mecbur eden, laiklik ve Atatürkçülük adı altında din düşmanlığı yapan,Atatürk rozeti takarak komünistlik yapanlar yaşatmıyor mu?,
Atatürk'ün kemiklerini sızlatan,onu ismini kullanan, sivil asker bürokratlar sistemin ayrıcalıkla elitleri değil midir? Halka ve onun inanç giyim kuşam yaşayış değerlerine tepeden bakanlar,halkı sürekli aşağılayanlar, Türk milletini canından bezdirmiştir.
Atatürk millet bilincini, birliği, bütünlüğünü ve Türk dilini,İslam dinini savunurken,onlar halklara özgürlük adı altında komünist eşkıyaya yaltaklık yapan, yabancı ideolojilere çanak tutan,yalaka çanak yalayıcıları olmuşlardır.
Şimdi hala entel dantel liboş godoş fırsat bulsalar yine aşağılamak için fırsat bekliyor.Laikliği komünist bakış açısı ile karıştıranların varlığı utanç vericidir.
Bu ülkenin insanlarının değerleri konusunda iki yüzlü davranmayan,onun Müslüman Türk kimliğini içine sindiremeyen, hala komünist veya ateist bakıştan kurtulamayanlar oldukça, AKP gibi siyasal beslenme ve istismar yapıları büyür. Batılılar isterse askeri darbecilerle, isterlerse sivil darbe sömürüsü ile, demokrasi ve özgürlük ambalajları ile bu fırsatları değerlendirmeye ve ülkeyi yerinde saydırmaya devam ederler.
Artık bu milletin yakasından, dininden, yaşantısından, elinizi eteğinizi çekmezseniz bu istismar çarkı işleye devam eder. Birileri din istismar eder, kendini dayatır soyup soğana çevirir,birileri yine çağdaşlık modernlik batı değerleri adına yine benzer bir istismar ve sömürü düzeni kurar.
Bu değerler üzerinden tartışmalar ve ikiyüzlü çifte standartlar siyasal beslenme alanı olmaktan çıkarılmadığı müddetçe "cambaza bak cambaza" denilerek soyulmaya çok daha devam ederiz.
Bu ülkenin her türlü dini ve milli değerleri, kendi sosyal bilimsel mecrasına bırakılarak ülke gerçekten özgürleşmelidir. Dini hayata müdahale jakobence olduğu müddetçe bu bakış açısı kendini imtiyazlı olarak sürdürdüğü müddetçe artık siyasi gerilimler koltuk sunmaya devam eder.
Dünya'da temel insan hakları konusunda en çok çifte standarda uğrayan Türk milleti ve Türk İslam coğrafyasıdır. Bu süreçler kendini gerçek Kuran sünnet ölçüleri,bilimsel değerler ve temel insan hakları değerleri ile buluşmadıkça sancılar bitmez.
Artık partiler üstü değerleri fark etmeliyiz aksi takdirde ülke kan kaybetmeye bölünmeye dolu dizgin ilerler ve herkes bunun altında kalır.