Kalabalık bir nüfusa sahip İstanbul artık yerleşim düzeni,trafik,güvenlik,sosyal alanlar,park yerleri,eğitim,belediye hizmetleri açısından sınıfta kalmış durumda.
Öyle ki her boş alana çok katlı estetikten yoksun plansız ve düzensiz konutlar inşa ediliyor.Fakat ne planlı kentleşme var,ne inşaatların adam akıllı kontrolü.Değerli müteahhitlerimiz çok katlı binaları yapıyor ama ne park yeri var,ne bahçe, ne sağlamlık,ne de estetik.
İstanbul’da artık yeşile hasret kaldık.Beton yığınları arasında çocukluklarını yaşayamayan çocuklar ya internet çocuğu ya da play station(play steyşın) çocuğu oluyorlar.Eskiden bu kişilere bisküvi çocuğu denilirdi.
Parklar ve bahçeler de çok yetersiz.Betonların arasına göstermelik parklar yapılmış. Bence şehir planlaması çok önemli.Ayrıca belli standartlar getirilerek park ve sosyal alan,park zorunlu olarak yaptırılmalı.Binaların deprem etüdü daha ciddi yapılmalı.İstanbul’da temeli olmayan lüks diye satılığa çıkarılan çok konut var.Yani ünlü Veli Göçer’i hiç aratmıyorlar.Konya’da Kur’an Kursu veren bina çöktü,ölen kızlardan birinin babası kader,ne yapalım dedi.Hayır bu kader değil.İslamda da böyle körü körüne kadercilik yoktur.Tedbir,işi iyi yapma sonra tevekkül yani Allah’a bırakma vardır.Yıllardır İstanbul’da çok büyük bir deprem olacak diye uzmanlar uyarıyor,ama ciddi anlamda hiç bir çalışma yok.Deprem uzmanı Ahmet Mete Işıkara ‘İnsanları deprem değil,tedbirsizlik öldürür’demişti.Evet Türkiye’de tedbirsizlik,cahillik,daha çok para kazanma hırsı,hırsızlık öldürüyor.Japonyada meyfdana gelen 9.1 şiddetindeki deprem İstanbul’da olsa Türk Ekonomisi çöker,Türkiye en az 20 yıl geriye gider.Ama bu gerçeğe aldıran yok.Bina,bina,bina.Para,para,para.Napolyonun bu sözü Türklerde çok tesirli olmuş.Kim dinler Ahmet Mete Işıkarayı,Ahmet Ercan’ı.
Ağaoğlu şirketler grubu başkanı Ali Ağaoğlu faiz oranlarını normal bulmuş,çok iyi diyor.Evet Ağaoğlu senin için bu kredi faiz oranları ne ki?Sen bunu 1 saniyede kazanırsın.Ama sen asgari ücretin kaç para olduğunu biliyor musun? öğrendiğinde ne dedin?Yoksa hala bilmiyor musun?Ben söyleyeyim Türkiye’de asgari ücret 856, TL’dir.Belediye otobüs biletinin kaç lira olduğunu bilir misin?Ben söyleyeyim 1.95 TL.Benzin 5 TL’yi geçti..Ama sayın Ağaoğlu için fark etmez.Çünkü onun trilyonluk arabaları var.Benzin isterse 10 TL olsun.Türkiyede 12 Milyon kişinin açlık sınırında yaşadığından haberin var mı?İşsizliğin çığ gibi büyüdüğünü biliyor musun?İstanbul’daki ev kiralarının 500 TL’den başladığını duydun mu?Evet sen Ataşehir’de ve diğer ilçelerde ultra lüks daireler yapıp trilyonlara satıyorsun ama kime?12 Aç Adam (Dev de diyorlar) için daire verdin,reklamını yaptın ama ihtiyaç sahibi,sokakta yatan insanlar için verseydin de 12 Dev Adam da 12 Aç Adam pozisyonuna düşmeseydi.Ve dar,orta gelirli için de evler yapsaydı.Bir hayır duası alsaydı.Ne demişler,kiminin duası,kiminin bedduası! Ancak lüks arabanı park eden valelere verirsin paracıkları.
Gelelim trafiğe.Resmen hallaç pamuğu gibi şu İstanbul.Değil 3.köprü 10 tane daha yapın,kaldırmaz bu İstanbul.
Amerika’dan bir uzman getirmişler.İstanbul trafiğini çözsün diye.Bu işi çözse,çözse Amerikalılar çözer ya.Amerikalı uzman Boğaziçi ve Fatih Sultan Mehmet Köprülerine bakmış,Ümraniye,Üsküdar,Kadıköy,Mecidiyeköy derken suratı asılmış,psikolojisi bozulmuş.Sormuşlar efendim nasıl düzelir bu trafik diye.Amerikalı bu trafik hiç bir zaman düzelmez,böyle bir şey yok demiş.Ve anormal bir rul hali içinde ilk uçakla İstanbul’u terk etmiş.Evet işler arap saçı.
Metro çalışmaları ve belediyelerin seçimlere dönük asfalt ve kaldırım çalışmaları işin cabası.
Çünkü kontrol yok,arabalar ana yollarda park halinde,yollar her zaman kazılıyor,köstebek tarlasını andırıyor.Trafik kurallarına uyması gereken polisler asla kurallara uymuyor,kurallara uymayan biri gelip size kuraldan bahsedip ceza yazıyor.Bazı araçlara dokunulmuyor.Kurallar da cezalar da hem gariban vatandaş için.Çünkü onun dokunulmazlığı yok.O kesin uyacak.Böyle garip bir uygulama anca Afrika ülkelerinde olur.Var mıdır acaba?Cemil Meriç ne demişti Türkiye için,sen bir az gelişmişssin.Ve hala 1923′den beri mehter takımı gibi bir ileri,iki geri gidiyorsun heyhat!
Artık İstanbul kalabalığı,trafiği,düzensizliği kaldırmıyor.Osmanlı zamanında olduğu gibi İstanbul’a sınırlamalar getirilmeli.İş alanları Anadoluya kaydırılmalı.Göç engellenmelidir.Okullar da,hastaneler de,karakollar da,ulaşımda tamamen felç olmuş durumda.İstanbul tekrar eski güzelliğini kazanmak istiyorsa göç durdurulmalı,planlı kentleşme yapılmalı,sosyal alanlara ağırlık verilmeli,toplu taşıma araçları özendirilmeli,gerekiyorsa İstanbul eski valisinin dediği gibi tek,çift plaka uygulaması devreye sokulmalıdır.Ayrıca herkes kendi bulunduğu yere çocuğunu kayıt ettirmeli,sokak ve caddelerdeki servislerden kurtulunmalıdır.
Yeşillik alanlar artırılmalı,apartman ve sitelere park yeri,oyun bahçesi zorunluluğu getirilmelidir.Şehrin dokusunu bozan binalar yıkılmalı,şehir planlamasına göre evler,daireler yapılmalıdır.
Ayrıca ev,apartman önlerine atılan çöplere izin verilmemelidir.Konteyner uygulaması zorunlu hale getirilmelidir.İstanbul bu konu çok zayıf notlara sahip.Düşünün güpe gündüz atılan çöpler,görüntüsü,kokusu ve çöpten sızan mikroplu sular.Çok kötü.Bu konuda özellikle Ümraniye Belediyesi sınıfta kalmıştır.Diğer belediyeler de aşağı yukarı aynı.Ülkemize gelen bir turist manzara karşısında ne düşünür acaba?İstanbul bunu hak etmiyor.Kültür ve medeniyet şehri İstanbul her şeyin daha iyisine layık.Tabii içinde yaşayan biz insanlar da.Turistler şunu söylüyorlardır herhalde.
Trafik,çöp,kebap çok güzel.
Gene gelmeyecek ben!!!
Güzel,planlı,temiz,huzurlu bir İstanbul’da buluşmak ümidiyle…Tabii olacak olan depremde,kolera salgınında,olmayan yaya geçidinden geçerken, ölmez sağ kalırsak,evel Allah,ama bu gidişle torunumuzun,torunu bile şu kötü şartları arayacak belkide?Ne dersiniz?
Çılgın Projeden çok,bomba bölücü paketlerden çok İstanbul’a tertip,düzen,şehir planlaması,sosyal alanlar, yeterli temizlik,göçün engellenmesi,trafik kurallarının herkezce uygulanması,araç park yerleri gerekir.Çünkü bu gidişle Çılgın Projeler değil,İstanbul ve İstanbul’lu çıldıracak.Oynatmaya az kaldı,doktorum nerde,şarkısını söyleyecek.
Bu gidişle rüyalarda buluşuruz şehri İstanbul’da.Evet hemen uyumak ve eski İstanbulu yaşamak istiyorum.Siz de deneyin.İyi uykular.