SAĞLIK

Bilim insanlarından cilt hastalıklarının tedavisi ve yara iyileşme süreçlerinde devrim yaratan üretim

Bilim insanları, rejeneratif tıp alanında devrim niteliğinde bir adım atarak, insan derisinde bulunan faydalı bakterilere ait biyoaktif malzemelerin entegre edildiği membran üzerinde keratisonit hücrelerini vücut dışında üretmeyi başardı. Bu yenilikçi yaklaşım, mikrobiyota tarafından üretilen post-biyotik mediyatörlerin kullanımıyla desteklenen ve kişinin kendi dokusundan üretilen (otolog) keratinosit içeren membranlar oluşturulmasına olanak tanıyor. Uzmanlar bu membranların, çeşitli cilt hastalıklarının tedavisinde ve kronik yara iyileşme süreçlerinde kullanılma konusunda büyük bir potansiyele sahip olduklarını belirtiyor.

Doç. Dr. Eray Metin Güler

İNSANLAR ÜZERİNDE UMUT VERİCİ SONUÇLAR

TÜBİTAK 1004 programı kapsamında desteklenen ve koordinatörlüğünü Ankara Üniversitesi Kök Hücre Merkezi’nden Prof. Dr. Can Akçalı’nın üstlendiği bu projenin yürütücüsü Sağlık Bilimleri Üniversitesi Hamidiye Tıp Fakültesi Tıbbi Biyokimya ABD Öğretim Üyesi Doç. Dr. Eray Metin Güler. Dr. Güler; “Bu yenilikçi çalışmanın rejeneratif tıpta yeni bir dönemi başlatacağını belirterek; "Mikrobiyota kaynaklı post-biyotik mediyatör içeren membranlarla otolog keratinositleri içeren yeni ürünümüz, sadece laboratuvar ortamında değil insanlar üzerinde de umut verici sonuçlar verdi. Bu buluş, cilt hastalıklarının tedavisinde ve kronik yara iyileşmesinde devrim yaratabilir" diyor.

ÇIĞIR AÇICI OLARAK DEĞERLENDİRİLİYOR

Çalışma Doç. Dr. Eray Metin Güler’in yanı sıra Ankara Üniversitesi’nden Prof. Dr. Fadime Kıran, Doç. Dr. Ahmet Ceylan, Koç Üniversitesi’nden Prof. Dr. Billur Sezgin, Sabancı Üniversitesi’nden Prof. Dr. Yusuf Ziya Menceloğlu ve Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi’nden Doç. Dr. Yavuz Emre Arslan’dan oluşuyor.

Bu çok merkezli çalışmada gerçekleştirilen “in vitro” ve “in vivo” deneylerde; keratinosit içeren post-biyotikli membranların biyouyumluluğu, dayanıklılığı ve etkinliği ortaya konuyor. Ayrıca, bu membranların insan vücudunda doğal dokularla uyumlu bir şekilde entegrasyon sağladığı gözlemleniyor. Bu önemli gelişmenin, gelecekteki tedavi yöntemlerinin geliştirilmesine ve kişiye özel tıp uygulamalarının yaygınlaşmasına katkıda bulunacağı düşünülüyor. Bilim dünyasında heyecan uyandıran proje, rejeneratif tıpta yeni bir çığır açarak, birçok hastanın yaşam kalitesini artırmayı hedefliyor.