Bugün tam akşam ezanı okunurken Ümraniye Dudullu merkezde hareket halinde bir taksinin kapısını aniden açan bir hanımın çığlığı sokağı çınlattı. Araç kaçmaya çalışırken, bekçiler ok gibi araca doğru fırladı! Durmak istemeyip kaçmaya çalışan aracın önüne sivil kıyafetli birileri daha atladı.
Sonradan öğrendik ki aracın önüne çıkanlar, Asayiş polisleriymiş… birlikte bekçilerin müdahalesi yoğunlaştı. Araç sarıldı. Hemen olaya müdahale edilip küçük bir tartışmadan sonra araç doğru Dudullu polis karakoluna yöneldi.
Artık konu emniyet mensuplarının adalet, insanlık, TC devletinin müşfik, güvenli ve babacan tavrı İle gereğinin yapılması safhasına intikal etti. Orası çok da önemli değil.
Asıl olan Bekçilik görevinin ülkemizin yıllarca gerekli olan ‘gece bekçilerinin düdük sesi ile yatağınızda huzur içinde uyuyun biz sizin için alandayız’ mesajıdır. O günlerin tabi gelişmesi sayılırdı, bekçilik görevi niçin iptal edildi anlayabilmiş değiliz. Özellikle büyük şehirlerde sitelerin güvenlik ihtiyacından doğmuştur.
Bekçileri sokaklarda yeniden görmek çok güzel… demek eskiden yapılan güzel ve model uygulamalar varmış. Eskiden alınması gereken bir çok ders vardır. O kurum ve kuruluşların kompleksiz güne taşınması devlette devamlılığın gereğidir.
Özetle; bu olayla şu ispatlanmıştır: devletin nefesi suçlunun her an ensesindedir! Güvenlik Kuvvetleri sayesinde rahatça, güven içinde, özgür, huzurlu ve güvenli olarak sokaklarda dolaşabiliriz. Bu akşamki bekçi ve polislerimize teşekkür ederiz. Bekçi uygulaması başlatma kararına minnettarız!
Sabri Şenel