Sosyal demokrasi konusunda mangalda kül bırakmayan CHP yöneticileri dini konularda durdukları yeri bir türlü belirleyememişlerdir. Dini konulardaki kafa karışıklığı ile adeta yıllarca din istismarını siyasetin malzemesi haline getiren AKP’nin değirmenine su taşımışlardır. Bu ülkede yaşayan her insanın inanç ve kültür değerleri sağıya değerdir. Hiç kimsenin inanç ve hayat koşullarına tercihlerine dayatma yapmayı aşağılamayı kimse kendinde hak olarak göremez. CHP Laikliği her türlü dini baskı dayatma ve adeta din düşmanlığının yıllarca maskesi haline getirmiştir.
Dindar kesime olan bilinçsiz önyargılar CHP’nin siyasal anlayışının odağında olmuştur. Bu anlayış hakkı olmadan AKP gibi partilerin beslenme nemalanma büyüme alanını oluşturmuştur. CHP yıllarca bu görevini dolaylı biçimde üstlenmiştir. Çünkü bu toplumun en büyük hassasiyetlerinden birisi dini değerleridir. Din ve dince kutsal kabul edilen her türlü değer bu ülkede baş tacıdır. Sadece bizim ülkemizde değil dünyanın tamamında din yükselen değerdir. Bu ülkede halkçılık sadece ekonomik boyutu ile ele alınan sosyalizm ve Marksist öğretilerle ilintilendirilmiştir.
Bu siyasal söylem halka rağmen hakçılığa dönüştürülmüştür. Sosyalist kuramların tersine bu ülkede aç, susuz, çıplak ve sefil halde yaşayan insanlar dini inançlarından dolayı CHP ve imtiyazlı laik elitlerin bilinçsiz politikaları yüzünden AKP’ye haksız bir biçimde yıllarca oy vermek zorunda bırakılmıştır.
Dini hassasiyetlerin diyalektik materyalizmde yeri var mıdır? İşte bu ülkede insanların dini değerleri konusunda dayatma bilinçsiz yaklaşımlar adeta AKP ye hep gollük paslar olarak atılmış ve CHP kendi kalesinde hep gol görmüştür. CHP dini değerlere tepeden bakışı samimi bir özeleştiri ile ülkenin sosyolojik gerçekleri ile buluşturmalıdır. Artık bu ülkenin insanlarının kahir ekseriyetinin Müslüman olduğu gerçeğini kabul etmelidir. CHP’nin bu bakışı alevi yurttaşlarımız konusunda başka türlü ikiyüzlü bir istismara dönüşmüştür.
Laiklik konusunda adeta ortalığı ayağa kaldıranlar cem evlerini yıllarca CHP’nin humuslu beslenme alanı olarak görmüşlerdir. Cem evlerini mesken tutarak yıllarca dolaylı biçimde bazen de açık açık mezhepçilik yapmışlardır.
AKP dincilik yaparken CHP mezhepçilik yapmıştır.Bu seçimlerde de bunu çok açık biçimde müşahede ettik.Bu seçimlerde Kılıçdaroğluna sırf alevi olduğu için AKP’’ye dincilik adına insanlar milyonlarca oy vermiştir.Bunun neresi demokratik bir davranıştır? AKP ve CHP karşılıklı iki partide din ve mezhebi kullanarak oy toplamışlardır. AKP bu insanların camisinden dininden, CHP Cem evleri üzerinden elini çekmedikçe ülke seçimlerinin genel ve yerel gerçekçi bir değerlendirmesini yapmak mümkün değildir.
Seçimler, Kürtçülük ve mezhepçilik dincilik oylamasına dönüştürülerek demokrasi katlediliyor. Bu ülke ne zaman gerçek gündemini fakirlik, çaresizlik, işsizlik iç ve dış borçlar, benzeri sosyal, ekonomik sorunlarını tartışarak genel ve yerel seçimlerini yapacaktır. Bunu yaptırmayan feodal ırkçı kafa yapısı mahkum edilmeli ülke bir an önce gerçek seçimini yapmalıdır. Buda ancak AKP Camilerden, CHP Cem evlerinden elini çektiği insanların yakasından düştüğü zaman gerçekleşecektir.