Bir süre önce, eşim Figen Uğur’da Akut böbrek hastalığı gelişmesine neden olan talihsiz bir olay yaşadık. Yaşadıklarımızın, herkesi ilgilendiren yönleri olduğu için bu grupta paylaşmak istiyorum.

Mayıs 2024’te rutin kontrol amacıyla kolonoskopi yapılan eşimde, barsak temizliği amacıyla “Fosfatlı Soda” solüsyonu kullanıldı. İşlemden bir müddet sonra, bulantı ve halsizlik şikayetleri başladı. Yapılan testlerde böbrek fonksiyonunu gösteren Kreatinin değerinin ve üre değerinin normalin çok üzerinde olduğu,kanda kalsiyumun düşük, fosfatın ise yüksek olduğu tesbit edildi. Bu durum, bağırsak temizliği için kullanılan solüsyona bağlı gelişen AKUT FOSFAT NEFROPATİSİ ile uyumluydu. Böbrekler, süzme kapasitesinin 2/3 ünü kaybetmişti. Ne yazık ki, bu durumun belirgin bir tedavisi yok. Bol su içerek ve böbreğe toksik olacak ilaç vb. şeyleri kullanmayarak böbreklerin toparlanmasını beklemekten başka. 

Olayın üzerinden 3 ay geçti. Böbrek süzme fonksiyonunda bir miktar düzelme oldu. şu anda %50 kapasite ile çalışıyor diyebiliriz. Ayrıca bu süreç içinde kansızlık da gelişti. Bu da, böbreklerden salgılanan kan yapıcı ERİTROPOETİN hormonundaki azalmaya bağlı olarak oluyor. Onda da bir miktar düzelme oldu. İnşallah daha iyiye gidecektir. Muhtemelen böbrek fonksiyonlarında tam bir düzelme olmayacak. Yine de, diyaliz veya böbrek nakli gerekecek kadar ağır seyretmediği için şükrediyoruz 
 2000 li yıllarda kullanıma giren bu madde, böbreğe zarar verdiği ve bunun özellikle 60 yaş üstü kadınlarda ve tansiyon yüksekliği nedeniyle ACE inhibitörü kullananlarda oluşması üzerine üreten firma tarafından yurtdışında bazı ülkelerde kullanımdan kaldırılmıştır.  

İlaçla ilgili, içinde Türkiye’ nin de olduğu, çok sayıda olgu sunumları vardır. Başımıza bu olay geldikten sonra gördük ki Nefrolog doktorlarımızın bu durumdan haberleri ve bilgileri var. Azımsanmayacak sayıda hastaları olmuş ve olmakta. Ancak, ilacı asıl reçete eden Gastroenterolog arkadaşların önemli bir kısmının böyle bir yan etkiden haberdar olmadıklarını gözlemledim. Zaten, haberdar olsalar, özellikle risk gruplarında niçin reçete etsinler ki?
Genelde bir komplikasyon olduğunda, olay ilgili hekimin uzmanlığından farklı bir organla ilgiliyse, asıl tedaviyi yapan hekimin oluşan bu olaydan haberi olmayabiliyor. Önemli bir diğer konu da; fosfata bağlı gelişen ama daha sessiz ve  seyreden vakalar. Bunlar genelde yaşlı ve hali hazırda böbrek hasarı olan kişiler olduğundan, Fosfat Nefropatisi’ nin rapor edilenden çok daha fazla olduğu tahmin ediliyor. Bu nedenle uzmanlık derneklerinin, bu ilaçla ilgili insiyatif alarak, ilacı kullanan hekimler nezdinde farkındalık yaratmalarının gerekli olduğunu düşünüyorum.

Dediğim gibi bu paylaşımı yapmamın amacı, eşimin başına gelen olayın tekrarlanmamasıdır. 

Eşimin, halen devam eden tedavi sürecinde takibini yapan hekim arkadaşlarım, olaydan duydukları üzüntülerini dile getirdiler. İlgi ve yakınlıkları için müteşekkirim. 
Olay başımıza geldikten sonra öğrendik ki aradaşımız Dr. Jale Şenyurt da 2 yıl önce Fosfat nefropatisi yaşamış. Onun yaşadıkları ve hastalığının seyri, eşiminkine çok benziyordu ve bizim için çok yönlendirici oldu. 

Kalp ameliyatları “Küçük Kesi Yöntemi” ile kâbus olmaktan çıkıyor Kalp ameliyatları “Küçük Kesi Yöntemi” ile kâbus olmaktan çıkıyor

Sonuç olarak;  kolonoskopi öncesi barsak temizliği amacıyla kullanılan FOSFO SODA solüsyonu kalıcı böbrek hasarı yapabilmektedir. Bu risk, 60 yaş üstü kadınlarda ve ACE inhibitörü kullananlarda daha fazladır. Lütfen bu durumun farkında olun ve size böyle bir ilaç reçete edilirse ilgili kişileri uyarın.

Dr. Mustafa Uğur

Editör: Kerim Öztürk