Cuma, Cuma’lığından utanacak!


 “Hayırlı Cuma Bayramı!”

Her Perşembe öğle başlıyor, Cuma gece yatana kadar tüm yurtta ve dış temsilciliklerde coşkuyla kutlanıyor!

Bugüne özel  “En güzel sözler”  var, güllü, minareli, seccadeli, mihraplı, ebrulu, hatlı  “en güzel ilan tasarımları” ; malum artık her sosyal medya profili aynı zamanda birer  “bilboard(!)” ... Profil sahipleri parti liderlerinden, belediye başkanlarından afili pozları eşliğinde aziz/muhterem “vatandaşlarını”  kutluyorlar (duruma göre mübarek, temenni, niyaz vs. ediyorlar...).

Bir rağbet sıralaması yapmak gerekirse -kaçınılmaz - aday adayları zirvede, sonra 17-18 yaşında 40’lık-45’lik ağır abi pozları kesen kardeşlerimiz ve her biri birer İkbal Gürpınar başörtülü bacılarımız, üçüncü sırada -parayla imanın kimde olduğu belli olmaz- şuh bakışlar atan primitif  “kedicik” ler...

“Hayırlı Cuma Bayramı”  kutlamalarına iştirakte  “devamsızlığı” bulunmayan dostum çok; onlar da üstlerine alınabilirler, sakıncası yok:

Neyin kafasındasınız arkadaşlar?

 “Mübarek gün”  tamam, itirazım yok. “Müminlerin bayramı” tamam, kutlayalım; da bıktım! Telefonumu, özel hayatımı, mahremimi rahat bırakın! İnsanların twitter/facebook hesaplarına musallat olmadan kutlanamıyor mu bu Cuma? Allah’ın emri böyle mi? Gecenin bir yarısı, sabahın körü; hiç tanımadığınız kişileri uykularından hoplatmak  “farz” mı;

- Hayırlı Cumalar!

- Nurlu Cumalar!

- Bereketli Cumalar!

 “Gavur”un  “St. Valentine’s Day” inde,  “Christmas”ında harcıyorsun bu mu battı diyen aklı evveller çıkacaktır ama olsun ben yine de itirazımı yapayım; “sektör”  haline geldi!  “Dua” satıyorlar,  “iyi niyet” , “güzel dilek” !

 “Kâfir”  değilim! Cuma’nın maneviyatı yaşamayın demiyorum. Ama  “şekil” uğruna Cuma’yı Cuma’lığından da utandırmayın!

 “İbadet”  değil mi Cuma’nın  “farz”ı; bir de  “cemaat”  -paralel olmayanından-. Bir kere  “telefon ve siz”den oluşan asosyal ortamlarınıza hapsetmek bile başlı başına tezat değil mi Cuma ruhuna?

Cuma’nın hayrını mı istiyorsunuz gerçekten; o toplu SMS’lere harcadığınız parayı “sadaka” verin, iki fakir sevindirin, sanal değil  “gerçek” olsun hazzınız!