Cumhurbaşkanlığı seçimi MHP üzerinden CHP işbirliği iftiraları ile istismara siyasi malzeme ve oy devşirme kampanyasına dönüşmemelidir.AKP her türlü işbirliğini gerektiğinde BDP çoğu kez CHP ile yaparak koltuk makam ve iktidarını sürdürmektedir. AKP İktidarını ebedi kılmak için nerede ise her yolu mubah sayarken MHP ye saldırmasına fırsat verilmemelidir.MHP bölücü yasa dışı gruplar hariç her toplum kesiminin en güvendiği ikinci partidir.Bu gerçek bilimsel araştırmalarla kanıtlanmıştır.
AKP ve CHP li seçmeninde gerek Cumhuriyet değerleri gerek dini ve milli değerler gerekse yerleşik sosyal ve siyasi gelenekler açısında toplumsal uzlaşmayı sosyal mukaveleyi temsil eder.
Ülke ve toplum geleceği açısından huzur sükun ve kardeşlik için bu misyonun temsilcilerinin o makamda olması ülkenin birlik bütünlük ve mutlu geleceğine daha fazla hizmet eder.Bu açıdan cumhurbaşkanı MHP orjininden gelmeli ülkenin tüm sosyal kesimlerini kucaklamalıdır.
Ülkenin böyle bir şahsiyete ihtiyacı vardır. Vicdanlar ve toplumsal gerçekler bunu işaret ediyor. Bunu yok saymak göz ardı etmek abesle iştigal ve bağnazlık anlamına gelir.MHP genel başkanı sayın Devlet Bahçelinin Sayın Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün seçimindeki tavrı bunu ispatlamaya yetmez mi?
Bunu göremeyen dayatma ve gerginlikler üzerinden siyaset üreterek gerilimden beslenen tavırlar vicdanları kanatıyor. Cumhurbaşkanlığı seçimi süreci Milli birlik ve bütünlüğümüzü zedeler noktaya gelmemelidir.
Seçim almak yerel seçimleri kazanmak haklı olmak anlamına gelir mi? Ülkenin uzlaşmaya gerginlikleri azaltmaya bölücü tehlikeyi bertaraf etmeye şiddetle ihtiyacı vardır.Ülke bu sancı sarsıntı ve anlamsız tartışma ve gerginliklerle bir yere varamaz.Ülkenin daha fazla zaman kaybetmesi kan kaybetmesi suratle önlenmeli Türk milletine rahat nefes aldırılmalıdır.