Bu arada, AKP iktidarı, yurt çapında Gezi olaylarını anma toplantılarına şiddet kullanarak müdahale ederken, Güneydoğu’da yol kesen silâhlı PKK gruplarına karşı yumuşak davranmaya devam ediyor! Eli silahlı 3 terörist Tunceli’de karakol inşaatına kum taşıyan bir kamyonu yakarken, PKK, artık İstanbul’da da eylemlere başladı. Kağıthane’de, TEM Otoyolu’na inen eylemciler, araçları taşladı, kamyonların önünü keserek, ikisinin anahtarlarını aldı.
***
Şırnak Valisi Hasan İpek, “Çözüm sürecini bu aşamaya getiren Başbakanımız Tayyip Erdoğan’ı ve bu konuda ciddi gayretleri olan Abdullah Öcalan’ı takdirle karşıladığımı belirtmek istiyorum” diye konuşabiliyor!
“Çözüm” ile ilgili olarak “İradede sapma yok” diyen Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, “İmralı’da, Abdullah Öcalan’da da bu kararlılık var mı?” sorusu üzerine “Diyaloglarda bir kesinti yok, herhangi bir sapma yok. Her şey normal seyrinde gidiyor. 19 Mayıs’ta Sayın Başbakanımızın başkanlığında son dönemlerin en kritik toplantılarından birini yaptık. Konu, bütün boyutlarıyla masaya yatırıldı ve yeni bir ivme kazandırılması yönünde kararlılık oluşturuldu ve yeni kararlar alındı” diye cevap veriyor!
Kendi ifadelerinden da anlaşıldığı gibi her iki süreci de Tayyip Erdoğan kontrol ediyor!
Kısaca ifade etmek gerekirse bu durum, “Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde, Tayyip Erdoğan’ın BDP/HDP oylarına ihtiyacı var!” anlamına geliyor.
***
Tunceli merkezinde ise farklı bir durum yaşandı. Gezi olayları dolayısıyla basın açıklaması yapan yüzleri maskeli grup, polis merkezine taş atınca, polis de gaz bombası ve tazyikli su ile cevap verdi. Bu arada polis, Zazaca “Düzgün Baba’yı severseniz artık bitirin bu işi ve evlerinize gidin” diye anons yaptı. Anonsun ardından göstericiler ara sokaklara girip dağıldı.
Peki kimdir Düzgün Baba?
Eski Erzincan milletvekili Nurettin Karsu, “Tunceli Nasıl Bir Dersim’di?” başlıklı bir yazısında, “Dersimli; Türkistan’ın Horasan vilayetinden gelerek, (Moğollarla sürekli savaşan büyük Türk Hükümdarı) Celaleddin Harzemşah’ın ordusunun 10 Ağustos 1230 tarihinde Erzincan yakınındaki Yassıçimen yaylasında Anadolu Selçuklu ordularına karşı yenilgiye uğramasından sonra, Dersim dağlık kırsalına çekilerek burayı yurt tutmuştu. İşte şimdiki Dersimli, Harzemşah Ordularının Horasan Erlerinden oluşan (Alevi / Bektaşi / Kızılbaş) Türkmenleridir” dedikten sonra Dersim isyanının sebeplerini anlatırken de “Dojik Dağının yağız Türkmeni Dersimli’nin, 1230 yılından sonra Dojik Dağı’nın zirvesinde mezarına koyduğu Sultan Baba’yı (Celaleddin Harzemşah’ı), Munzur Baba’yı ve Düzgün Baba’yı imdadına çağırmaktan başka çaresi kalmamıştı. Ölenler öldü... Kalan Dersimli de çeşitli illere sürgün edildi...” ifadelerini kullanır.
Kısacası, bölgede yaşayan halkın tarihini bilmeden, onlara, farklı bir kimlikle siyasi yön verilemez!
2100 metre yüksekte yatan, Sultan Baba, Munzur Baba ve Düzgün Baba’nın ruhu, buna izin vermez... Tunceli mezar taşlarındaki koç figürleri buna izin vermez... Hep birlikte göreceğiz...