Ekmek için Ekmeleddin

Türk milletinin Cumhurbaşkanı adayı sayın Ekmeleddin İhsanoğlu  geniş  bir basın toplantısı ile seçim bildirgesini açıkladı, kullanacağı sloganı ve logoyu tanıttı. Bütün Türk milleti ne kadar isabetli, ne kadar ehil, ne kadar dürüst ve  ülkeyi  ve dünyayı ne kadar iyi tanıyan bir aday olduğunu bir defa daha görme fırsatı elde etti. Kullanacağı slogan ve loğa zaten her şeyi anlatıyor: Buğday tarlası şeklindeki Türkiye haritası ve sevgiyi ekmek için, bolluğu ekmek için ve Ekmek İçin Ekmeleddin. 

 

Bölmedi bütünledi 

Hazırlanan ve seçim çalışmalarında kullanılacak broşürlerde sayın İhsanoğlu'nun Türkiye'nin gururu olduğunun altı çiziliyor. Evet, her Türk vatandaşının büyük bir gönül rahatlığıyla, inanarak ve gururla oy verebileceği bir adaydan söz ediyoruz. Gerek yaptığı kısa tanıtım konuşması, gerek sorulara verdiği cevaplar, ne kadar doğru, ne kadar dolu, ne kadar ehil olduğunu bir defa daha kanıtladı. Dinleyen herkes farkı net bir şekilde gördü. Sözlerine duayla başladı. Her cümlesi, hatta her kelimesi ayrı bir mesaj içerdi. Ayırmadı birleştirdi, ayrıştırmadı kucakladı, bölmedi bütünledi. Hiçbir soruyu geçiştirmedi. Tamamına tatmin edici ve inandırıcı cevaplar verdi.  Ülkenin  ve dünyanın şartlarını, ağırlaşan sorunları, avantajlarımızı, eksiklerimizi ne kadar iyi bildiğini göstermekle kalmadı, çözüm yolları da gösterdi. Kasıtlı sorulara bile çok samimi ve tatmin edici cevaplar vererek, "açık yakalama" heveslerini kursaklarda bıraktı. ''28 Şubat'ta gencecik kız çocuklarımıza sıkmabaş diye bağıranlar vardı. Ben buna karşı dokuz çocuğun yanında durdum, makamım elimden alındı. Ben  öğrencilerime  sıkmabaş diye hakaret ettirmem. Ben talebelerime, gençlerime çapulcu dedirtmem'' sözleri, AKP'nin ve özellikle Erdoğan'ın bütün mağduru oynama ve istismar malzemelerini elinden aldı. İçi boş övünmelerle değil, bizzat yaptıklarıyla, uygulamalarıyla sözlerinin altını doldurdu. 

Bayrağımıza sahip çıkalım 

Sayın İhsanoğlu'nun değerlendirmeleri haber sayfalarımızda yer alacaktır. Ben konuşmanın özeti sayılabilecek ve sayın İhsanoğlu'nun bakış açısını ortaya koyan şu değerlendirmeyi paylaşmakla yetineceğim: "Ekmek fırından aldığımız ekmek, Ekmek tüten ocak demektir, ekmek alın teri demektir. Şerefimiz namusumuz demektir. Kitabımıza bayrağımıza ekmeğimize sahip çıkalım. Ben Mehmet Akif Ersoy'un dergahında büyümüş bir gurbetçi çocuğuyum. Taksicisi, simitçisi, garsonu, mevsimlik işçisi hepimizin derdi ekmek. Suriye'nin ekmeği elinden alındı. Sokaklarda perişan biçimde. O kadar zulüm mazlum gördüm ki, en zor şartlarda ara buluculuk yaptım. Filistin'de devlet nişanı alan ilk ve tek Türk benim. 20 bin yetimin kefaletini, Gazze'de Somali'de İslam dünyasının birçok yerinde, aç susuz kalmış insana, bebeğe, karnını doyurmasına sebep oldum. Yüz binlerce insanın hayatta kalmasına sebep oldum. Güvendiğim tek şey var, Türk milletinin derin sağduyusu. Türk milleti tarih boyunca bunu göstermiştir. Güzel milletime bir çift sözüm var. Aziz kardeşlerim, ey azizler, korkmayınız, Türkiye'de istikrarı sarsacak hiçbir şey yapmayacağım." 

 

Gönül adamı 

Sayın İhsanoğlu dağıtılan broşürlerde şöyle tanıtılıyor: "Hayatı boyunca hep İslam dünyasının bekası için çalışan bir insan. Türkiye'nin Uluslararası itibari en yüksek isimlerinden. 'Allah vatanımın tüm evlatlarını, kendi evlatlarımdan ayırmasın' diyen bir Milliyetçi. Atatürk ve devrimlerini sahiplenmek tarihimizi sahiplenmek anlamına gelir diyen bir Atatürkçü. Filistin davasının en büyük savunucusu. Filistin'in devlet nişanı verdiği tek Türk. Mehmet Akif'in dergahından geçmiş, Necip Fazıl ve Nazım Hikmet'i Arapça'ya çevirmiş bir gönül adamı.'' 

 

Ortak aday 

Burada hemen bir parantez açmak gereği hissediyorum. Sayın İhsanoğlu'nun her sözü, her tavrı özellikle ülkücü ve milliyetçi camiaya uygun düşmeyebilir. Ancak unutmamak gerekir ki, zaten MHP'nin adayı olarak ortaya çıkmamıştır. Toplumun bütün kesimlerini kucaklamak iddiasındadır ve 5 farklı partinin desteğini almıştır. Nitekim, MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli'de yaptığı bir açıklamada bu duruma dikkat çekmiş ve "Cumhurbaşkanı olarak Türk milletinin birliğini temsil edecek değerli adayımızın kendine has yorum, tecrübe, birikim, fikir, algı ve değerlendirmelerinin uzlaşmaya destek veren partilerle tıpa tıp aynı olması beklenmemelidir. Cumhurbaşkanı adayımız sayın İhsanoğlu'nun MHP'nin ilkel ve esaslarıyla sınırlı olması düşünülemeyeceği gibi; söz, düşünce, tavır ve hareket açısından da partimizle orantılı ve uyumlu davranması da mecburi görülmeyecektir" demiştir. Bazı fesat yuvalarının cımbızla çekilmiş bazı söz ve davranışlar üzerinden ülkücü-milliyetçi camiayı hedef almaya çabalamaları, bir zavallılıktan ileri gitmeyecektir. 

 

Bu fırsat kaçırılmamalı 

Biz daha ilk günden itibaren Sayın İhsanoğlu'nun ne kadar isabetli bir aday olduğunu anlatmaya çalıştık. Nitekim, tanıyan, bilen herkesten çok olumlu ve övgü dolu sözler duyduk. Dikkat edilirse, bugüne kadar yaptığımız değerlendirmelerde diğer adaylarla bir kıyaslama içine hiç girmedik. Özellikle sayın Erdoğan'la bir kıyaslama yapmak büyük bir haksızlık olur. Zira, kişilik, eğitim, birikim, kariyer, dürüstlük, üslup, sicil dahil aklınıza gelebilecek her şeyde sayın İhsanoğlu açık ara öndedir. Böyle bir Cumhurbaşkanı adayı, Türkiye Cumhuriyeti için de, Türk milleti için de büyük bir fırsattır. Türk milleti tanıdıkça bu farkı çok daha iyi görecektir ve bu tarihi fırsatı kaçırmayacaktır.