Türk tarihinin mümtaz şahsiyetlerinden Prof. Dr. Bahaeddin Ögel’in isminin Elazığ’daki bir bulvardan kaldırılarak yerine Elazığ Belediye Başkanı Mücahit Yanılmaz’ın kayınpederi “Molla Bahri”nin isminin verilmesi Türk ve Dünya tarih camiasını derinden üzmüş ve merhum hocamızın aziz hatırasını yaralamıştır.
Prof. Dr. Bahaeddin Ögel, 1923 yılında Elazığ’da doğan Harput eşrafından bir ailenin çocuğudur. Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Tarih Bölümü’nü bitirmiş bir müddet öğretmenlik yaptıktan sonra aynı fakültenin Genel Türk Tarihi Kürsüsü’süne Asistan olarak atanmıştır. 1947 yılında “Doktor”, 1953 yılında “Doçent” unvanı almıştır. 1953-1964 yıllarında İran, Almanya, Tayvan ve Japonya’da bulunmuş, buralarda Orta Asya uzmanı tarihçilerle tanışmış özellikle de Hun-Göktürk-Uygur çağlarını derinlemesine incelemiştir. 1965 yılında “Sino-Türcıca (Çingiz Han ve Çin’deki Hanedanın Türk Müşavirleri)” adlı takdim tezi ile “Profesör” olmuştur. Prof. Dr. Bahaeddin Ögel, Türk tarihi ve kültürü ile ilgili çalışmalarını bütün zorluklara ve engellemelere rağmen devrin Sovyetler Birliği’nde, Çin, İran ve Moğolistan’da bizatihi alanda sürdürmüştür. Bu çalışmaları bağlamında Çince, Moğolca, Arapça, Farsça, Rusça, Almanca, Fransızca ve İngilizce bilgi ve belgelere ulaşma ve yazma becerisini kazanmıştır. 42 yıllık akademik hayatını Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Tarih Bölümü’nde geçiren Prof. Dr. Bahaeddin Ögel, Bölüm ve Genel Türk Tarihi Kürsü Başkanlığı yapmıştır. Yurtiçi ve yurtdışındaki birçok bilimsel kuruluşun bilim kurulu üyeliklerinde bulunmuştur. Birçok Üniversite ve Enstitüde dersler vermiş en önemlisi ve hatta manidarı, bugün adının kaldırıldığı bulvarın bulunduğu Elazığ’daki Fırat Üniversitesi Tarih Bölümü’nü kurmuştur.
Prof. Dr. Bahaeddin Ögel, büyük bir kısmı Orta Asya Türk Tarihi ve Kültürü ile alakalı olmak üzere yüzlerce makale kaleme almış, tebliğ sunmuş ve bu alanda yeri asla doldurulmayacak birçok kitap yazmıştır. 9 ciltlik “Türk Kültür Tarihine Giriş”, 2 ciltlik “Büyük Hun İmparatorluğu Tarihi”, “Türk Kültürünün Gelişme Çağları”, “Türk Mitolojisi”, “İslamiyet’ten Önce Türk Kültür Tarihi” ve “Türklerde Devlet Anlayışı” adlı kitapları bunlardan önemli birkaçıdır. Eserlerinde ve derslerinde Orta Asya, Selçuklu, Osmanlı ve Türkiye Cumhuriyeti çizgisini esas almış Türk tarihini bir bütün olarak telakki etmiştir.
Prof. Dr. Bahaeddin Ögel, Elazığ doğumlu olması hasebiyle Türk tarih çizgisini doğup büyüdüğü toprakların kültürü ile de ustaca örneklemiştir. Böylelikle Elazığ ve Harput’un Türk kimliğini bilimsel verilerle ön plana çıkarmıştır. Sürekli çalışan, yazan ve üreten Prof. Dr. Bahaeddin Ögel, 7 Mart 1989 tarihinde ölümüne kadar bilimsel çalışmalarından kopmamıştır.
Prof. Dr. Ögel, 1980 yılında kurduğu Fırat Üniversitesi Tarih Bölümü’ne uzun süre Ankara’dan meşakkatli otobüs ve uçak yolcukları yaparak birçok öğretim üyesi arkadaşı ile birlikte gelerek dersler vermiştir. Fırat Üniversitesi Tarih Bölümü bugüne kadar binlerce mezun vermiş, Türkiye’deki üniversitelerde görev yapan birçok akademisyen yetiştirmiş ve yetiştirmeye devam etmektedir. Kurduğu bölüm onun ekolüne sadık kalarak Elazığ ve Harput Tarihi üzerine yüzlerce çalışma yapmış bu yönde Elazığ’ın bilgi envanterine büyük bir katkıda bulunmuştur.
Elazığ Belediyesi’nin böylesine Elazığ ve Harput aşığı, dünyaca ünlü bir bilim adamının ismini bir bulvardan kaldırması asla kabul edilemez. Bu kararı her kim aldı veya aldırdı ise bu yanlıştan bir an önce dönmeli ve merhum Prof. Bahaeddin Ögel’in aziz hatırasını daha fazla incitmemelidir. Bulvara kimin isminin verildiğinden çok, kimin isminin kaldırıldığı önemlidir. Bu kararın Türklükten, Türk Milletinden ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kurucu kadrosundan rövanş alma aymazlığı ile değil, bir anlık gaflet ve bilgisizlikten kaynaklanarak alındığına inanmak istiyoruz. Bu karar, en hafifinden bir vefasızlık örneği olarak hatırlanacaktır.
Prof. Dr. Bahaeddin Ögel’in öğrencileri ve meslektaşları olarak en kısa sürede hocamızın isminin aynı bulvara yeniden verilmesini Elazığ Belediye Başkanı’ndan ve Meclis üyelerinden talep ediyoruz. Aksi takdirde demokratik ve haklı tepkilerimizin, yasal yollarla yerel ve ulusal düzeyde artarak devam edeceğini belirtmek isteriz.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.
(Alıntı)
(Alıntı)
Editör: TE Bilisim