GÖNÜL GÖZÜMÜZDEN KAFAMIZA TAKILANLAR!



ne Musa'ya yaranabilir, nede başkalarına örnek olabiliriz. Bu topraklarda; ikiyüzlü, özden

uzak, orijinal olmayan hiç bir teşebbüs kalıcı huzur ve zafer elde edememiştir. Silkinip

titreyip öze dönmedikçe, aslımıza rücu etmedikçe, felaket ve musibetler kaçınılmazdır. Bize

takdim edilen siyasal kurtuluş reçetelerinin dini iddialarını, yine Kuranın ölçülerine vurarak

mahşeri vicdanımızda hesaba çekmeyi başaramazsak, her türlü sonuçtan siyasal aktörler kadar

bizde sorumlu değil miyiz? Mübarek dinimiz, hiç kimseye ayrıcalık sunmamış hiç kimsenin

de forma rengi olmamalıdır. Bu sakat anlayış gerçek dindarı rencide eden, dinciye dünyalık  

sunan, mahkum edilmesi mücadele edilmesi gereken, son derece gayri İslami bir anlayış değil

midir?

İŞSİZİ  İŞ İÇİN PARTİYE ÜYE YAPMAK, ÇADAŞ KÖLELİK DEĞİLMİDİR?

 Allah'ın nimeti öyle sınırsız ki inanan, inanmayan tüm insanlar, tüm canlılar bundan istifade

ediyorlar. Allah kendini inkar edene bile nimet veriyor siz kimsiniz? Tabiattaki tüm vahşi

hayvanlar, zararlı Zararsız her türlü canlılar, hiç bir sınırlama yapılmaksızın, yaratılışının

doğasının gereği olarak tüm nimetlerden besleniyor.Fıtri olan bu imkan ve nimetlerden

istifade, bazen araya giren kendine ölümsüzlük gücü atfeden, zavallı isyankar insanoğlu

tarafından, haşa Allah’a  isyan ve meydan okurcasına, kendi fırkasından, grubundan,

hizbinden, aşiretinden, partisinden ve her türlü aidiyetinden olmayanları açlıkla terbiye

etmeye çalışıyor. Bu açıkça isyandır yaratılış gerçeğine aykırıdır. Aynı zamanda kahredici

felaket habercisidir. Küfürle iktidar olunur ama zulümle asla; ancak adaletle uzun yaşanır.

Yaratılış gerçeğine uymayan, adil olmayan, hiç bir güç ebedi olamaz ve ayakta kalamaz.

Şimdi beğenilmeyen hakkında sürekli abuk subuk laflar edilen, Bülent Ecevit döneminde,

KPSS sınavı uygulaması sonucu halen bir çok genç kamuda iş bulabiliyor. Bu hükümete kalsa

o gençlere sıra gelir miydi? AKP ye veya CHP ye üye olmayan veya referansı olmayanları

adeta çaycı bile yapmıyorlar? Açlığın, çaresizliğin, öksüz, yetim, düşkün ve ihtiyaçlı olmanın

partisi olur mu? İnsanları iş sahibi olmak için, partiye üye yapmak zorunda olan zihniyeti

çağdışı, ahlakdışı ve insanlık dışı buluyor ve lanetliyorum. İşsiz insanların bu ihtiyacını parti

üyesi olmak için istismar eden, ahlakdışı yollara mecbur eden, şahsiyet dışı, insan onurunu

ayaklar altına alan, bu davranış dönemi dünyada artık kapanmak zorundadır. Bundan daha

büyük onur kırıcı aşağılayıcı çağdaş kölelik olabilir m

SAMİMİYET YOKSUNU SEVGİSİZ HER YOL TURANA DEĞİL VİRANA ÇIKAR.

İnandığı değerler uğruna yola çıktığını beyan edenleri, bekleyen en büyük sınav samimiyet ve sevginin

içselleştirilmesidir. Bu iklimi oluşturamayanlar, büyük inkılabı şahsında, nefsinde ve ilişkilerinde

başaramayanları bekleyen hayal büyük bir kırıklığıdır.İdeal ve sevdalarını bir yerlere taşıma iddiası

ile etrafta dolaşanların,  sonunda bu uğraşları üzücü bir şekilde, kendilerini bu sevdalar üzerinden bir

yerlere taşımaya dönüşüyor. Ucuz boş avuntular kuru gürültülerle ömür heba oluyor. Bu davranış

kalıpları ömrü hayatımızda sürekli şahit olmak zorunda kaldığımız, hüzünlendiğimiz zavallı tavırlar

olarak kalmaya devam ediyor. Hiç kimsenin hiç bir davranışı asla karşılıksız değildir. İlahi adalette

zaman aşımı olmadığına, kayıtlar kesin, net, adil ve şaşmaz ilahi ölçülerle tutulduğuna göre, kendimizi

asla kandırmamalıyız. İlahi adaletin marifeti iltifatla mükafatlandırma da zerre tereddüt yoktur.

Bu gerçeğin bugünkü anlamını kavrayıp taklacı, politik tiyatrocu, manevracı, takımı ile siyasette

yol yürüyenler asla başarılı olamazlar. Marifet sahiplerine iltifat yeteneği gelişmeyen başarıyı

ödüllendirmekten aciz olanlar için hüzünlü sonlar kaçınılmazdır. Gayret ve maharet sahiplerine sağır

dilsiz kör olmanın vebali çok büyüktür. Bu sevgisizlik ve samimiyetsizliğe Allah zafer nasip etmez. "Siz

biri birinizi sevmedikçe iman etmiş olamaz, iman etmedikçe cennete giremezsiniz" İlahi gerçeği her

türlü hayatımızı süslemedikçe, boşuna oyalanmanın hiç bir anlamı yoktur. Bu iklimi inşa edemeyen

fertler, sosyal ve siyasal hareketler geçici başarılar elde etseler bile, arızı kalmaya mecburdurlar.

Sonuçta züğürt tesellisi ile ancak günü kurtarmakla avunurlar. Yazık olur kaybolan yıllara, geçen ömre,

Allah'ın bizden öncekilerin başına gelenleri bize yaşatması için hep duada olmalıyız. O samimiyet

ikliminde sevda adamı olarak hep seferde olalım! Zafer onun takdiridir. Dilerse sandıkları MHP oyları

doldurur patlatır. Gemileri karadan yürütür, deveye hendek atlatır. Atımızı onunla denize sürdürür!

BEN SİYASETLE İLGİLENMİYORUM CÜMLELERİ, BİLMİŞLİK İFADE EDEN APTALCA BEYANLARDIR.

Siyaset kurumu hayat ve geleceğimizin bir bölümü olmak zorundadır. İlgilenmeyenlerin yerini

sahtekarlar dolduruyor. Emanet alınan bu görev çoğu kez geçim, suistimal ve soygun kapısı oluyor.

Ülkenizi soydurmanın böldürmenin bir başka davranış biçimidir.Siyasete ilgisizlik sorumsuzluk,

soyguna ihanete davetiye çıkarmak kapı aralamak değil midir? Bazen "ben siyasetle ilgilenmiyorum

beyanları bilmişlik ifade eden aptalca beyanlardır." Bu beyanın sahibi verdiği ülke yönetim

emanetine, ihanetin, aynı zamanda birinci derecede sorumlusu değil midir? Olup biteni anlayamayan,

anlamlandırmayan, anlatılana itibar eden, deve kuşu gibi kafayı kuma gömenlerin, hesabı çok daha

çetin olacaktır. Şahsen bu anlayışta olanlara bir gramda hakkım varsa haram ediyorum

DAVA ADAMI KENDİSİ DEĞİL, DAVASI NEREYE GELECEK, KAYGISI DUYAN ADAMDIR

 Din sömürüsü yapıyor, münafıklık yapıyor, iki yüzlülük yapıyor, yalan söylüyor diyenlerin haklılığı

ancak, iyi bir mümin, iyi bir dava adamı olmaktan geçiyor. İnandıklarını yaşamayanlar yaşadıklarına

inanırlar. Bu gerçek ucuz ikbal avcılarının elinde, çoğu kez davası değil, kendisi nereye gelecek

kaygısına dönüşür. Ahlaksızca ayak oyunlarına, politik manevralara, u dönüşlerine zikzaklara güvercin

tek ve düz taklalarına dönmemelidir. Dava adamı ahlakta kemal, iyi amelleri geliştiren, sahih bir

inançta derinleşen, boş vakitlerini değil, hayatını ülkesi ve ülküsü için feda eden, ilkeli ve fedakar çile

adamıdır. İdeal ve sevda adamlarının gönül gözleri hep açık millet ve ümmetin kutup yıldızlarıdır.

Ülkücüler işte o gönül erleri, yiğidin iyisi olan deliler, son sözünü henüz söylemeyen kahramanlardır.