Bu yıl 25. düzenlenen festival adının bile değiştirilerek şehrin logosundan kuşburnu, pestil ibarelerinin çıkarılması şehrin karar mekanizmasında bu simgelerin yeterince ilgi görmediği aşikardır.
Gümüşhane bir zamanlar elması ile meşhur olan şehir artık bir zamanlar kuşburnu ve pestili ile meşhurdu nostaljisine mi yol alıyor?
Evet viran olan bağlar, bostanlar, bahçeler çoraklaşmaya yüz tutmuş Harşit’te dut, ceviz vb meyveler yok olmaya yelken açan bir noktaya gelmiştir.
Bu süreç hüzün vericidir. Şehir binlerce yıldır kadim Türk yurdudur. Bölgede 1071 öncesinde Saka İskit Türkleri’nin yaşadığı araştırmalarda ortaya konan şehir elbette tarih kültür sanat şehri özelliği çok önemlidir.
Türk milletinin binlerce yıllık gelenek görenek ve töresi İslam dini toy kurultay meşveret, istişare, şurayı emretmesine rağmen şehrin milliyetçi muhafazakar dokusu temayüz ettiği bilinen ve her yıl tekrarlanan bu festivalinde şehrin en büyük güncel yarası niçin baş gündem olamamıştır?
İlin sınırlarının değiştirilerek komşu illere adeta peşkeş çekilmesi en önemli gündem olması gerekmez miydi?
Yöneticilerin asli birinci görevi bu konuyu masaya yatırıp kamuoyuna ümit verici müjdeli haberler vermesi gerekmez miydi?
Maalesef bu haksızlık herkesi hüzne boğması gerekirken ölü sessizliği sürüyor!
Festivale katılan siyaset, bürokrat, STK, iş adamı, sanatçı, medya vb. hiç kimseden bu konuda layıkıyla ve yeterli tepki veren bir ses çıkmaması yürekleri burkmuştur.
Buradan çıkacak güçlü haykırışın haksızlığa tepkinin adresine ulaşması gerekirken maalesef hiç bir yürek ferahlatan ne bir açıklama ne herhangi bir beyanat veya konuşma duymadık.
Şehrin sınırları değiştirilip küçültülüyor o şehrin festivalinde bu durum yok sayılıyorsa bu gerçekten utanç vericidir.
Cılız bir kaç tepkinin dışında konunun soğutularak fiili durum meydana getirilerek sonuç alınmak mı isteniyor?
Yapılan haksızlık karşısında Kuşakkaya gibi dik duran şehrin vicdanı mutlaka layıkıyla bir gün harekete geçecektir.
Bu zilleti oldu bittiği haksızlığı onurlu hiç bir Gümüşhaneli hemşerim veya vicdan sahibi içine sindirmeyecek hiç bir kimse asla kabul etmeyecektir.
Değil Gümüşhane hiç bir ilimize bu durum asla reva görülmemelidir.
Gümüşhane’nin küçültülmesine dışarıda kamuoyu desteği çığ gibi büyüyor.
Mesela Trabzonlu vicdan sahibi hiç bir kimse bu haksızlığı asla onaylamıyor.
Başka illere ait vicdan sahibi insanlar bu haksızlığa infial duyarken şehrin konuşması gerekenlerin sessizliği kahrediyor.
Müşkülatın çözmesi öncü olması gerekenler sessiz tepkisiz edilgen pasif ve dut yemiş bülbül gibi suskundur.
Bu suskunluğu yerli dutu, cevizi yok olma tehlikesi yaşayan pestil diyarının adı yeterince ilgiye layık görülmeyip yavaş yavaş silinirken bu konularda haklı tepkileri duymak yazılanları okumak isterdik yazıklar olsun.
Festival faaliyetini görsel ve duyurularını takip ettim beyanat ve konuşmaları dikkatle izledim lakin tam bir hayal kırıklığı yaşadım.
Bunu şehre şehir yöneticileri ve milletvekillerine hiç yakıştıramadım.
Evet şehrin bir numaralı sorunu olan küçültülmesi festivalde bir numaralı gündem maddesi olamıyorsa sözün bittiği yerdeyiz!
İşte buna teşbihte hata olmazsa “Körler sağırlar biri birini ağırlar” festivali tabiri kullanmak tam isabet olur.
Ama şehrin bu ölü sessizliğini atarak layıkıyla derin bir enerji ile dip dalgasının geldiğini gözlemliyorum.
Selam olsun haksızlık karşısında doğrunun yanında saf tutan zirveler şehrinin zirve vicdan sahiplerine!
Haklı mücadelemizden asla vazgeçmeyeceğiz.
Gümüşhane’ye ilgimiz hakkında haksız yersiz lüzumsuz spekülasyon iddialarının haklı hiç bir nedeni yoktur.
Ailede, şehirde, ülkede eleştiri tenkit yoksa orada terakki olmaz.
Eleştiri daha güzeli daha iyisini bulma adına yapılır ortak aklı bulmanın olmazsa olmazıdır.
Gümüşhane asla sahipsiz değildir.
Sabri Şenel – 7.08.2022 / Ümraniye-İSTANBUL