Kabrin ilki bu toprakları bizim için vatan yapan her türlü fedakarlığı göze alan, bedel ödeyen kahramanlardan bir tanesi olan öz dedemin huzurundayım. Dedemle geçirdiğim yıllar ve anlattıkları birer birer gözümün önünden geçiyor. Ruslar 1915 yılında ilimizi işgal ettiler ülkemiz çok zor bir dönem geçiriyordu, henüz Türkiye Cumhuriyeti devleti kurulmamıştı, Ruslar eli silah tutabilecek kim varsa askerlik çağı gelmese bile esir alıyorlardı. İşte dedem Şükrü ŞENEL henüz 15 yaşında iken esir alınıp Rusya içlerine kadar esir kamplarına götürülmüştü. Aradan geçen yıllardan sonra uzun destansı acı öykülerle esir kamplarından kurtulmuş ve köyüne geri dönmüştür. Ardından ülkenin aşağı yukarı tümüne yakın bölümünde başlayan işgaller kendine yeni cephelere koşma mecburiyetini ortaya çıkarmıştır. Aynı köyden İbrahim Ethem Yıldız, Tayfur Dal, Salih Şenel gibi gençlerle istiklal harbi mücadelesi için hicret etmişlerdir. Bu insanlar niçin gazi ve şehit oldular? Ülke düşman işgalinden kurtulsun, vatanın geleceğine yönelik her türlü tehlike ve tehdit son bulsun, ezan susmasın, mabedime namahrem el değmesin, milletimiz devletimiz yaşasın diye sayısızca şehit ve gazi vermedik mi?
İkinci kabir Müslüman Türk Milleti’nin kahramanlık destanları yazarak adeta ülkeyi parçalamak için gelen işgalciler mağlup edilerek kurduğu Türk Milletinin kalesi Türkiye Cumhuriyeti Devleti kuruluş esasları bölücü PKK tehdidi ile karşı karşıya kalmıştır. Ülke kahraman evlatlarını güneydoğunun sarp dağlarında ülkenin birçok yerinde şehit veriyordu bunlardan bir tanesi de kahraman yiğit delikanlı gururlarımızdan bir tanesi Allah ‘ın bize mükafatı şehit Numan YAKUT tur. Güneydoğuda niçin şehitler verdik? Canımız yiğidimiz Numan’ımız ne için şehit oldu? Şükrü ŞENEL ‘in gazilik, Numan YAKUT ‘un şehitlik sebebini anlamadan onların o yüce değerlerinin gereğini yapmadan bu ülkede çok büyük acılar çekmeye devam ederiz. Gazi dedemiz bu ülkenin kuruluş ve kurtuluş değerlerinin şerefli sembolü, yiğit Numan Yakut bu kuruluş değerlerini canı pahasına koruyan kollayan bir kutsal emanet gibi bize bırakan kahraman şehidimizdir. Şehit ve gazilerimizin millet ve ümmetimiz için verdiği mücadeleye ve kutsal emanete namus, şeref ve haysiyetimiz olarak sahip çıkmak zorundayız. Bu kutsal miras vatanın bütünlüğü, milletin tekliği, tek devlet, tek bayrak, tek dil ceddimizin şehit ve gazilerimizin bize bıraktığı korumakla mükellef olduğumuz şeref ve onur görevimizdir.
Üçüncü kabir bu mukaddes değerlerin geliştiği, yeşerdiği saf berrak kaynakları bize ulaştıran kabirlerinin başında huşu içerisinde kendilerini rahmetle andığımız bu milletin evladı hoca efendi Hafız Rahmi EZBER İslami ilimlerin tedrisatını yaptıran bir büyük çınardı. Şehitlerimizi, gazilerimizi yetiştiren manevi iklimi yaşatan, aktaran cennet mekan dünya durdukça hatırlanacak Allah davasının davacıları mübarek insanlardandı. Gümüşhane’miz ülkemizi birçok yeri gibi milli ve dini hassasiyeti doruklaşmış, bu ülkenin güvencesi olacak birçok manevi şahsiyetler yetiştirmiştir. Bu iklim çoraklaşmasın, samyeli esmesin, bu topraklarda Allah diyen vatan, bayrak, millet ve devlet diyen yiğitler yetişmeye devam etsin. Bu dünyada herkes fani, kalıcı olacak olan bu değerlerimizdir. Kabirlerinde yatan tüm şehit ve gazilerimizi, geçmişlerimizi rahmetle, hürmetle, saygıyla anıyor Fatihalar gönderiyoruz. Bu duygularla Kurban Bayramınızı tebrik ediyorum.
SABRİ ŞENEL