Türkiye’nin bu kadar ekonomik sıkıntıları varken seçim kampanyasını etnikçilik, mezhepçilik ve dincilik üzerinden sürdürmek bölücü terör örgütlerinin ekmeğine yağ sürmek, onları meşrulaştırmak asıl gündemi değiştirip sulandırıp siyaseti dinci ve dinsiz terör örgütlerine mahkum etmek, siyaseti ve ülke geleceğini dizayn ettirmek, kanlı terör örgütü taleplerine mesafe aldırmaktır.
Bu da terör örgütleri üzerinden vekalet savaşı veren emperyalistlerin projelerine alet olmak taşeron ve çanak tutmaktır.
Halbuki milyonlarca millet evladı ikna edilirse cömertçe seçmen desteğini verir. İnsanımızın gönül kapılarına dayanmayıp bölücüleri muhatap almak gerçekten ülke adına sonucu belli olmayan, karanlık macera trajedi kargaşa ve kaostur.
Bu marjinal bölücü örgütün gerçekte yüzde 1’i geçmeyen taraftarlarına kıyaktır.
Bu kanlı örgütlerle mücadele edilir kalan seçmenden iktidar vizesi alınır.
Etnikçilik mezhepçilik ve dincilik siyaseti feodalite çağ dışı ilkelliktir. İnanç, mezhep, etnisite, aşiret, cemaat, tarikat vb. aidiyetlere saygılıyız ama bu kıstasla oy vermek antidemokratik ve ilkelliktir.
Ülke yönetmek ehliyet, liyakat, kabiliyet, adalet akıl ve bilim ister.
Yüzde 99’u ikna etmek varken terör örgütü Hizbullah’ın uzantısı HÜDAPAR ve PKK’nın ayağı HDP’nin yüzde 1’i geçmeyen oy oranıyla siyaseti dizayn etmek, yanlış kılavuz seçmek ülkeye çok ağır bedel ödetir.
Anayasaya ve Türk’e tehlikeli tuzak, HDP, HÜDAPAR ve Fetö siyasi çizgisinde diğer partilere sızmış milletvekili adayları bu dönem çok sayıda meclise girecek.
Türk milletini bekleyen en büyük tehlike budur.
HDPKK ve HÜDAPAR gibi etnik bölücüler başarırsa etnik fitne sürer sıraya laz, çerkez, zaza, arap, Arnavut, roman vb. üzerinde etnik operasyon başlamaz mı?
Yol açanlara çok yazık!
Herkesin etnik kökeni mezhebi inancı ile gurur duyup Allah’a şükrettiği hep birlikte TC ve Türk milletinin şerefli evladı olmamızı sağlayan efsane lider Atatürk’e minnettarız!
Etnisite, mezhep, tarikat, cemaat, feodalite üzerinden siyaset yapmak ilkellik çağ dışılıktır.
Buna çanak tutanın iki elimiz iki cihanda yakasında olacaktır.
Derinliği teorisi hazmedilmemiş hikayesi pratiği olmayan dindarlık ve Türk milliyetçiliği hamaset ve siyasi savrulmalarla asla savunulamaz.
Sabri Şenel – 30.04.2023 / İstanbul