ABD, Snowden’in bugüne kadar ortaya attığı iddiaların hiçbirini yalanlayamadı hatta hepsini kabul etmek zorunda kaldı.
Eminim ki son iddiası da doğru. Zaten biz de açık kaynaklardan edindiğimiz bilgilere dayanarak IŞİD’in, ABD’nin “İslam içi çatışma stratejisi”, daha açıkçası “Müslüman’ı Müslüman’a kırdırmak” projesi gereği tasarlanmış bir örgüt olduğu tespitini yapmıştık. Snowden, içeriden birisi olarak bu yöndeki tespitleri teyit etmiş oluyor.
***
Türkiye, Amerikan planlaması ile Suriye rejimini yıkacağız diye bölgedeki terör gruplarına insan kaynağı sağlamış ve Tayyip Erdoğan’ın itirafı ile lojistik destek vermiştir. Suriye’ye giden TIR’ların Türkiye’de bir devlet krizine yol açmasının ve bu konuda yayın yasağı getirilmesinin asıl sebebi budur. Yoksa Türkiye’deki siyasi kadronun, bu işleri CIA’nın isteğiyle yaptığı delilleriyle ortaya çıkacaktı! Tabii İngiltere’nin rolünü de unutmamak gerekir. Biz açıkça, “IŞİD, bir CIA-MI6 organizasyonu olan El Kaide’nin Suriye grubu olarak örgütlendiği için ABD ve İngiltere istihbaratlarının kontrolü altındadır” diyorduk.
ABD uçaklarının, IŞİD’in ilerlemesini durdurmak için nokta hedefleri vurmasını gerekçe göstererek, bu işin arkasında ABD olduğunu söyleyenlerin komplo teorisi ürettiğini, örgütün bölgenin yapısından kaynaklandığını ileri sürenler de oldu bu arada! Şimdi gördüler mi komplo neymiş?
***
Irak’ta yine bir Kürt cumhurbaşkanı seçilmesine destek verdiğini ileri sürerek, ABD’nin Irak’ı Bağdat merkezli olarak sürdürmek istediği, bir Kürt devleti kurulmasına karşı olduğunu yazanlar da oldu!
O halde ABD ve Avrupa Birliği, IŞİD’i bahane ederek, Barzani’ni Peşmerge ordusuna niçin yüksek teknoloji ürünü silah veriyor? Bu silâhlar, belirli bir ölçüde PKK’ya da gitmeyecek mi? Bu silahlar, Türkiye’ye de dönmeyecek mi?
Kaldı ki, bırakın Kuzey Irak’taki devleti, Türkiye’nin Güneydoğu’sunda Atatürk’ün izleri silinirken, 1984’te ilk saldırıyı başlatan teröristin heykeli, Diyarbakır’ın Lice ilçesine dikilebiliyor. Açılım süreci de Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı ile birlikte Türkiye’yi özerk devletlere, yani federasyona doğru götürüyor.
***
Şimdi Katar muhalefeti, belgeleriyle açıkladı ki IŞİD’e destek için Türkiye’ye 1.375.000 dolar ödeme yapıldı.
IŞİD, Irak’ta ilk iş olarak Musul, Telafer ve Tuzhurmatı’yı işgal ederek Türkmenleri bölgeden tasfiye etti. IŞİD, Barzani’ye Kerkük’ü işgal etmesi için İsrail’e de Gazze’yi bombalayıp iki bin kişiyi öldürmesi için zemin oluşturdu.
Kontrol dışı gruplar Kürt bölgesine de girince ABD o zaman sınırlı şekilde müdahale etti. ABD istese, Bağdadi’nin yerini, uydu yardımı ile sesinden veya görüntüsünden bulamaz mı? Karargâhını havaya uçuramaz mı?
İngiltere Başbakanı David Cameron ise IŞİD örgütünün amacına ulaşması halinde dünyanın “Akdeniz’in sınırlarına kadar gelmiş bir terörist devletle” karşı karşıya kalabileceği uyarısında bulundu!
Cameron, bu sözlerle, IŞİD’e verdikleri görevin, hedefini itiraf etmiş oluyor. IŞİD’e giden paraların İngiltere bankalarından gönderildiğine dair bilgiler de ortaya çıktı zaten.
Türkiye, işte böyle bir proje ile kendi siyasi çıkarını birleştirmiş bir iktidar tarafından yönetiliyor. Gerçi, milletvekilliği ve başbakanlığı düşmüş olan Tayyip Erdoğan, Anayasa’yı çiğneyerek Başbakanlık makamını işgal etmeye devam ediyor. Bu, fiili bir darbedir ama Anayasal kurumlar seyrediyor!