Değişimler ilk basta klişelerimizi, klasiklerimizi alışkanlıklarımızı yıktığı için toplum ve birey tarafından önce kabullenmesi zor olur hatta tepkiyle karşılanır, sonra toplum ve birey buna alışır ilerleyen süreçte de bunu olumlama yoluna gider.Her gelişme , her sosyal ve kültürel çağ yada her siyasi dönem kendi insan modelini beraberinde getirir.
Bilişimin hızlı gelişimi ile arkadaşlık, komşuluk, kadın erkek ilişkileri vb bir çok konuda inanılmaz değişimler olmakla beraber haberleşme, reklam , iletişim, bilgi paylaşımı, uzakların yakın olması bir çok avantajıda beraberinde getirmiştir.
Bu her alanda rekabet kurallarını da değiştirmiş her toplum, kişi ve cemiyetlerin, ticari ve siyasi oluşumların yeni duruma göre konumlanması bir zaruret haline gelmiştir.İnsanlık her alışkanlığı, her tabusu yıkılırken önce yeniye tepki göstermiştir.
Hz.Peygamber efendimizin o güne kadar katı kabile ve aşiret kültürü ile yaşayan ve kabileleler aşiretler arası kan davasından dolayı kız çocuklarının zafiyet, erkek çocuklarının silah gücü kabul edildiği ve kız çocuklarının diri diri gömüldüğü hatta bunun o dönem toplum yapısında normal kabul edildiği bir topluma adeta devrim niteliğinde kız çocuklarınında eşit derecede kıymete sahip oldugunu hatta onlara daha çok sevgi ve şefkat gösterilmesi gerektiğini ortaya koymuştur.
Dönem toplumu bu değişime karşı çıkmış ve sonunda bunun bir gelişim olduğunu iyiyi doğru bir gidiş olduğunu kabul etmiştir.
İlerleyen süreçte her türlü teknolojik gelişime ve toplumsal düzendeki iyiliklere insanoğlu genel itibari ile önce karsı çıkmıştır. Osmanlı toplumuna matbaanın geç gelişi, elektrik, telefon, telsiz , radyo-televizyon, sinema, boyalı basın, karikatür vsvs hemen hemen her biri ilk geldiğinde hatırlayalım önce yadırganmış sonra ise ne kadar önemli bir gelişme olduğu kabullenilmiştir.
İşte bu gün bilişim ile birlikte Siyasetin dili ve kurallarında soğuk savaş dönemi kavramlarını alt üst etmiş yeni bir dil, söylem, eylem ve davranış biçimini de mecbur kılmıştır. Bu ifadelerimi ilerleyen süreçte toplum ve Türk milleti daha iyi kavrayacaktır.
Beş yıldır Meral Akşener hanımefendi ile ilgili kendi halimde yazıp çiziyorum ve beş yıldır aslında bu gün tamda toplumun kendisinde gördüğü şeyleri , yüklediği anlamları o günlerden beri ifade etmeye çalışıyorum.
Sebebi şudur 21. Asrın Teknoloji ve iletişim araçlarına kendisi bir teknoloji uzmanı olmasa da taa o günlerde twitteri çok iyi kullanan , internet medyasından hem merkez medyayı hem de içinde bulunduğu Türk milliyetçilerinin durumunu çok iyi takip eden ve takip ettiğini de bir çok defa hissettiren bir kadın siyasetçi, şahsen bu kadar olaylara gelişmelere hakim olması şahsımı şaşırtmış ve çok etkilemişti.
O günlerde bu dikkati ve hassasiyeti şahsıma çok ilginç gelmiş klişe ve klasik siyasetçi tarzından çok farklı olduğunu topluma ve siyasetin diline yeni bir tarz getireceğini görmemek için adeta kör ve sağır olmak gerektiğini ifade etmiştim.Bir taraf da kendi hemcinsleri ile ilgili ev hanımları ile sohbetinde onların dilinden çok iyi anlayan bir ev hanımı ve anne, diğer yanda akademik düzeyde tarihi, kültürel ve sosyal meseleleri analiz edebilecek, tartışacak kadar okuyan , araştıran ve kendini geliştirmiş bir sosyal bilimci “Hoca Meral Akşener”..
Bunun yanında her yaşta insanla anlaşabilen özellikle gençlerin davranış biçimini ve onların dilini anlayabilen veya anlamaya çalışan bir dile ve yaklaşıma sahip. Tüm bunlar kitle iletişim ve teşkilatlı bir yapılanmayla birleştiğinde Türkiye’de siyasetin ve toplumsal dilin değişmesi zaten kaçınılmazdır.
İlk cumhurbaşkanlığı Seçimi, onun toplumda özlenen ortak dili,ortak değerleri ,birlikte yaşama sevincini, ötekileştirmeyen dilin anaç merkezini, kadınların vicdanını ortaya koyan bir Cumhur adayı olacağını o günlerde defaaten yazmıştım.
Bilerek ve isteyerek sırf Meral Akşener üzerinden Ülkücülerin ve toplumsal tabanın baskısı karşısında çatı aday icat eden sayın Bahçeli seçmeni adeta seçeneksiz bırakmıştır. Buna rağmen küsmeden kırılmadan Ekmelettin beyin adaylığında çalışan sayın Akşener öncelikle Türk milliyetçilerinin gönlünde takdir görmüş ve 7 haziran seçimleri sonrası Akp’den gelen bakanlık teklifini kabul etmemesi Türk milliyetçilerini ayrıca gururlandırmıştır.
Tüm bunlara rağmen 1 Kasım seçimlerinde kendisi İstanbul’dan aday edilmemiştir.Meral hanım ne kadar iyi niyetli tavır alsa da Genel başkana bir abi gibi saygı gösterdiyse de her seferinde parti içi siyasi mobinge maruz kalmıştır. Cumhur adaylığına basında medyada isminin geçmesi dolayısıyla küsmeler, akabinde neden aday edilmediği sorulduğunda rejit ve yakışmayacak bir dille dışlamalar vsvs..
Sonuç olarak Türk milliyetçileri onu önce MHP’ nin başında görmek istedi ve 21 aylık bir demokrasi ve hukuk mücadelesi verildi. Bu süreçte bir çok insanın katkısı ve desteği çok kıymete değerdi.Birde araya ülkemiz için hain planları olanların tezgahladığı hain 15 temmuz kanlı darbe girişimi kalkışması süreci girdi. Kendisini gizlemek isteyen bilumum ne kadar örtülü yada açık fetöcü veya işbirlikçisi varsa Meral hanım ve arkadaşları artık bunların hedefindeydi.
Hükümet ve yandaşlar Darbeye bir başbakan arıyordu. İşte Meral hanım ve arkadaşları hedef tahtasına konulmuştu,Ellerinde hiçbir delil olmadan iftira atanlar fetöden sabıkalı tipler, ak troller ve kendini gizlemek isteyen kripto fetöcüler gece gündüz medya üzerinden ve sosyal medyadan günlerce saldırdılar.... MHP kongre sürecindeki hukuki mücadelesi ve demokrasi talebi ,toplumdaki karşılığı sebebi ile Reise yaranmak ,reisin gözüne girmek isteyen ne kadar bürokrat, belediye başkanı, siyasetçi, üst düzey kamu görevlisi, medya mensubu, gazeteci ve yazar varsa mal bulmuş mağribi gibi Meral hanıma saldırıyordu.Bu süreçte özellikle tek iletişim aracı internet ve sosyal medya üzerinden Türk milliyetçileri ve Meral hanımı sevenler çok cesur ve başarılı bir mücadele verdi ve Meral hanıma atılan iftiralar bir bir sahiplerine geri döndü.
Sonuç olarak tüm bu süreçler atlatılmış ve iftiralar çürütülmüştür. Özellikle Başkanlık sistemine kapı açan ve parlamenter sistemi ortadan kaldıran referandum sürecine MHP açık destek vermesi ve MHP’de muhalif düşünen eleştiren hiç kimsenin hukuken ve siyaseten siyaset yapma imkanı da kalmaması dolayısıyla bir çözüm yolu aranmış ve ülkenin her yerinden gelen temsilcilerle tam 1300 kişi tek tek dinlenerek istişareler yapılmıştır. Herkes sırayla tek tek sözü kesilmeden fikrini söylemiş herkesin fikri tek tek not alınmıs ve ortak akıl ortaya konulmuştur.Sonuç Türkiye’nin ihtiyacı yeni bir parti ,yeni bir siyasi dil , yeni bir siyasi program ve tüm toplumsal dinamiklerin merkezinde bir siyasi yapı olarak ortaya İYİ Parti çıkmıştır.Ümit Özdağ ve Koray beyinde Meral hanıma güç vermesi ve Türkiye’de farklı kesimleri kucakladığını gösterecek bir kurucular kurulu oluşturması ile toplumun tam merkezinde bir siyasi yapı oluşmuştur. İlk seçimlerin klasik siyasiler için hiçte eskisi gibi olmayacağı halkın arasına indiğinizde çok net bir şekilde anlaşılabiliyor.
Yani görüldüğü gibi İYİ Parti toplumsal bir taleplerin ve uzun bir mücadele sürecinin, istişare kültürü ile vücut bulmuş halidir. Bu noktada toplumda herkesimden karşılık görmekte, Meral hanım ve İYİ Parti nezdinde olumlu bir seçmen yaklaşımı görülmektedir. Yurt gezilerine devam ettikçe İYİ Parti ve Meral hanıma olan ilgi her geçen gün artacağı görülmektedir.
Görelim Mevlam Neyler, Neylerse İYİ eyler.. İyilik ve sağlıkla kalın..
İsmail OSKAY
Hükümet ve yandaşlar Darbeye bir başbakan arıyordu. İşte Meral hanım ve arkadaşları hedef tahtasına konulmuştu,Ellerinde hiçbir delil olmadan iftira atanlar fetöden sabıkalı tipler, ak troller ve kendini gizlemek isteyen kripto fetöcüler gece gündüz medya üzerinden ve sosyal medyadan günlerce saldırdılar.... MHP kongre sürecindeki hukuki mücadelesi ve demokrasi talebi ,toplumdaki karşılığı sebebi ile Reise yaranmak ,reisin gözüne girmek isteyen ne kadar bürokrat, belediye başkanı, siyasetçi, üst düzey kamu görevlisi, medya mensubu, gazeteci ve yazar varsa mal bulmuş mağribi gibi Meral hanıma saldırıyordu.Bu süreçte özellikle tek iletişim aracı internet ve sosyal medya üzerinden Türk milliyetçileri ve Meral hanımı sevenler çok cesur ve başarılı bir mücadele verdi ve Meral hanıma atılan iftiralar bir bir sahiplerine geri döndü.
Sonuç olarak tüm bu süreçler atlatılmış ve iftiralar çürütülmüştür. Özellikle Başkanlık sistemine kapı açan ve parlamenter sistemi ortadan kaldıran referandum sürecine MHP açık destek vermesi ve MHP’de muhalif düşünen eleştiren hiç kimsenin hukuken ve siyaseten siyaset yapma imkanı da kalmaması dolayısıyla bir çözüm yolu aranmış ve ülkenin her yerinden gelen temsilcilerle tam 1300 kişi tek tek dinlenerek istişareler yapılmıştır. Herkes sırayla tek tek sözü kesilmeden fikrini söylemiş herkesin fikri tek tek not alınmıs ve ortak akıl ortaya konulmuştur.Sonuç Türkiye’nin ihtiyacı yeni bir parti ,yeni bir siyasi dil , yeni bir siyasi program ve tüm toplumsal dinamiklerin merkezinde bir siyasi yapı olarak ortaya İYİ Parti çıkmıştır.Ümit Özdağ ve Koray beyinde Meral hanıma güç vermesi ve Türkiye’de farklı kesimleri kucakladığını gösterecek bir kurucular kurulu oluşturması ile toplumun tam merkezinde bir siyasi yapı oluşmuştur. İlk seçimlerin klasik siyasiler için hiçte eskisi gibi olmayacağı halkın arasına indiğinizde çok net bir şekilde anlaşılabiliyor.
Yani görüldüğü gibi İYİ Parti toplumsal bir taleplerin ve uzun bir mücadele sürecinin, istişare kültürü ile vücut bulmuş halidir. Bu noktada toplumda herkesimden karşılık görmekte, Meral hanım ve İYİ Parti nezdinde olumlu bir seçmen yaklaşımı görülmektedir. Yurt gezilerine devam ettikçe İYİ Parti ve Meral hanıma olan ilgi her geçen gün artacağı görülmektedir.
Görelim Mevlam Neyler, Neylerse İYİ eyler.. İyilik ve sağlıkla kalın..
İsmail OSKAY