Kirli ortaklığın seçim anlaşması

 
AKP'Yİ NASIL TESLİM ALDILAR? 
Öncelikle bu noktaya nasıl gelindiğini unutmamak gerekiyor. PKK ile yapılan ortaklık ve İmralı canisiyle kurulan şeref masalarının gelip dayandığı yer, devletin ülkenin belli bir bölgesinden çıkması, buna karşılık hainlerin zıvanadan çıkması ve açık ve aleni bir kalkışma yapmaları olmuştur. Bebek katili tarih verip tehdit etmiş, Kan dilli sürüngenler kontrollerindeki katilleri yeni kalleş saldırılar için harekete geçirmiş, şehirdeki mazbatalı hainler IŞİD bahanesiyle isyan çağrısı yapmış, hazırda bekleyen ihanet tayfası da ortalığa dökülerek, yakıp yıkmış, cinayet işlemiş ve AKP'nin zaten çoktan esir aldıkları iradesini tamamen ele geçirmişlerdir. 
 
KENDİ SÖZCÜLERİ İTİRAF EDİYOR 
"Barış olacak, huzur sağlanacak, kan akmayacak" denilerek başlatılan ve adına "çözüm süreci" denilen ihanet yapılanmasının özeti budur. Kendi danışmanları kendi Milletvekilleri AKP'nin neye ve kime hizmet ettiğini itiraf ediyorlar. Başbakanın Başdanışman yaptığı Etyen Mahçupyan, " kamu düzeni bölgeden şu anda devletin değil PKK'nın elinde" diyerek, ihanetin boyutlarını ve ülkenin ne halde olduğunu net biçimde ortaya koymuştur. Diyarbakır Milletvekili Galip Ensarioğlu, "devletin alanı boşaltması ve örgütün bunu istismar ederek, bu alanları doldurarak haraç toplaması, yol kesmesi, faili meçhul cinayetler işlemesi, paralel yapılar oluşturması kabul edilebilir bir şey değil. Hiçbir devlet ortak kabul etmez" sözleriyle durumu net biçimde özetlemiştir. Şırnak milletvekili Mehmet Emin Dindar'ın "Benim bile can güvenliğim yok, vatandaş ne yapsın" diye yakındığı basına yansımıştır. AKP'nin Afyonkarahisar'da yaptığı toplantıda Güneydoğulu bir Milletvekilinin "bölgede devlet yok" diye bağırdığı gazetelerde yer almıştır. 
 
BİRBİRLERİNİ TAMAMLIYORLAR 
PKK'nın sözcülerinden gelen açıklamalar AKP'lilerin itiraflarıyla örtüşmekte ve birbirini tamamlamaktadır. Mazbatalı teröristlerden bir tanesi kısa süre önce kanlı örgütün AKP sayesinde tarihinde hiç olmadığı kadar güçlendiğini söylemiş ve meydan okuyarak tehditler savurmuştu. Kanlı katil Sabri Ok, Kobani'yi bahane ederek 6-7 Ekim tarihlerinde yapılan kanlı kalkışmalarla AKP'yi köşeye sıkıştırılıp tam olarak teslim aldıklarını ve birçok yerde denetimin ihanet güruhunun eline geçtiğini söylemiştir. AKP'nin bu şartlarda teslim olmaktan başka bir çaresi kalmamıştır. Nitekim, seçimleri aradan çıkarmak için ihanet güruhuyla iktidar arasında yeni bir anlaşma yapıldığını ve artık doğrudan muhatabın bebek katili olacağını HDP'liler ilan etmişlerdir. Şu tesadüfe bakınız ki, sayın Cumhurbaşkanı da bebek katilini muhatap göstermişti. 
 
ÇARESİZLİĞİN TEZAHÜRLERİ 
Adına "çözüm" denilen ihanetin, ülkenin varlığını ve birliğini çözdüğü, çok kesin ve net şekilde görülmüştür. Ne kadar inkar etmeye, gizlemeye ve dikkatleri başka yerlere çekmeye uğraşsalar da nasıl bir girdaba düştüklerini, nasıl bir çaresizlik yaşadıklarını ibretle izliyoruz. Özellikle başbakan Davutoğlu'nun son günlerde bir takım hayret uyandıran beyanlarda bulunması, trajikomik bahanelerle MHP'ye saldırmaya çalışması, hep bu çaresizliğin tezahürleridir. AKP'nin iradesi ve hatta geleceği bebek katilinin ellerindedir. Bu caniden himmet bekliyor, kızdırmamak ve azdırmamak için her istediğini kabul ediyorlar. Millet bunu fark etmesin diye de, akıllarınca gündem değiştiriyor, "cambaza bak" oynuyorlar. 
 
TEK MUHATAP BEBEK KATİLİ 
Siz, ne kadar gizlemeye ve yok saymaya, hatta milletin aklıyla alay etmeye uğraşsanız da, ortağınızdan gelen açıklamalar ve bölgeden gelen görüntü ve haberler her şeyi ele veriyor. Türbülans masallarıyla, kamu düzeni efelenmeleriyle tribünlere oynarken, hainler özerklik ilan edip kanton oluşturdular. Güvenlik birimlerinin girmemesi için şehirlerin etrafına hendekler kazıp, kendi düzenlerini kurdular. Bütün bunlar dünyanın gözleri önünde yaşanıyor ve AKP'den en küçük bir itiraz yapılmıyor veya yapılamıyor. Bu kadarla da kalmadı, iktidarı nasıl teslim aldıklarını ve bebek katilinin nasıl değişmez muhatap haline geldiğini HDP'liler çıkıp ayrıntılarıyla anlattılar. 
 
DÖRT TARAFINDAN SARDILAR 
Çözüm süreci, ihanet sürecine dönüşmüş ve kontrolden çıkmıştır. Dağdan ineceğini söylediğiniz eli silahlı katiller şehirlere yayılmakla kalmamış, verdiğiniz sözleri yerine getirmemeniz durumunda yeniden kan dökmek için mevzilenmeye başlamışlardır. Genelkurmay'dan yapılan açıklamalar, tehdit ve tehlikenin ne kadar büyüdüğünü vahim şekilde belgeliyor. Sınırlarımızın hemen ötesinde meydana gelen bataklık, bu ihanet güruhunu daha da iştahlandırmakta ve azdırmaktadır. AKP dört tarafından sarılmış durumdadır. Ya bu hainlerin her dediğini yaparak hiç olmazsa seçime kadar bu ihaneti milletten gizlemeye çalışacak veya ülkenin her yerinde kurulan tuzaklar, depolanan silahlar ortalığa saçılacaktır.