KÜRDÜN AYAĞINA DİKEN BATARSA TÜRK'E ÇUVALDIZ BATAR
Bizler bu ülkenin insanları hep birlikte hayatın her alanını paylaşan acıda, tasada kederde sevinçte kıvançta hep biriz bir çınarın boy veren dallarıyız. Aynı rüzgarlarda kavrulan rahmet yağmurları ile ıslanan bu kurak toprakların sonsuza kadar var olacak, sevginin kardeşliğin barışın açan kırmızı gülleriyiz.
Biz hiç ayrı olmadık ki hep bir ve beraberiz. Etle tırnak ne kelime kaya gibi mermer gibi bir aradayız. Kürt kardeşime yapılan operasyonun asıl hedefi Türk milletidir. Kürt kardeşimin ayağına diken batarsa bize çuvaldız batar. Şayet karşılıklı olarak her türlü haksızlığı zulmü iliklerine kadar hissetmeyen, buna karşı çıkmayan varsa iki cihan bize haram olsun.
Bunu çok net biçimde ortaya koyan MHP’nin efsane lideri Alpaslan Türkeş “Kürtler ne kadar Kürt’se biz o kadar Kürt,biz ne kadar Türk’sek onlar da o kadar Türk’tür” diyerek son noktayı koymuştur.Bu gerçeğe sahip çıkıp gereğini yapmayan, bunu varlık sebebi saymayan, sosyal, siyasal ve beşeri ilişkilerinin odağına koymayan anlayışın çok kötü burnu sürtülür.
Herkes sorumsuzluklar karşısında çok acı hüzünlü bedeller bedel ödemek zorunda kalır. Biz gerek etnik ve gerekse sosyolojik olarak gerçek oğuz boyluyuz turan soyluyuz. Dünya’da her coğrafyada birlikte yan yana yaşıyoruz. Aramıza girenler çekip gider ama biz kıyamete kadar birlikteyiz.Hatta bu ilişkilerimizden iki cihanda hesaba çekileceğiz.
Şu an hayatın her alanında birlikteyiz anlaşıyoruz. Akrabayız, komşuyuz hısımız her türlü ailevi ilişkiler hayatımızın her alanın sarmıştır. Israrla hısımlıktan hasımlık şartlarına doğru yol aldırılmak, karşılıklı düşman yapılmak boğazlaşmaya sokulmak isteniyoruz. Düğünde cenazede camide işte okulda kışlada bir dili konuşuyor ve benzer kader süreçlerini yaşıyoruz.
Bu ülkede Türk olmak sadece anlaşma, kaynaşma, barışma, sevmek ve muhabbet etmek için Türkçe konuşmaktan başka hangi ayrıcalık tanıyor. Bir arada kardeşlik ve huzur içinde yaşamak için Türk’çe gereklidir. Refah içinde hayat sürdürmek için bir dili konuşmak, anlaşmak helalleşmek için yine bir dil gereklidir. Bunu bize çok görenler kurdukları kanlı katliam cinayet şebekesi, uyuşturucu ile beslenen örgütlerle birliğimiz dirliğimiz kardeşliğimizi hedef almışlardır.
Milletçe bu topraklarda alçak bir tertiple bizi bugün yüz yüze getirmişlerdir. Anadille eğitim adı altında her gün masum taleplerle kafa karıştıranların maksadı artık çok net şekilde anlaşılmıştır. Hala deve kuşu misali kafayı kuma gömerek bölünme paranoyak suçlaması yapanlar zaten sahte özgülük baykuşlarıdır.
Bunlar ülke ve millet sevdalısı MHP’nin önünü kesen, konuşmasına milletle buluşmasına dikta zincirleri vuran, her türlü iftira nöbeti tutan işbirlikçi ya da fonlardan nemalananlardır. MHP sözcülerine, mensuplarına mitinglerine, Türk milliyetçilerine bu abluka tahammülsüzlük nedendir? Özgürlük talebi ve evrensel insan haklarından bahsedenler MHP ye bu aşağılık karartma ve medya zincirleri ile suçüstü yakalanmışlardır.
MHP’nin anlatacaklarından niçin korkmaktadırlar? Yüz milyonluk güçlü Türkiye federatif özerk konfederasyon yapılarla asla mümkün değildir. Birlikteliğin güvencesi gözyaşı ile yoğrularak oluşturulmuş tutkalın adı MHP’dir. Ülke üzerine sinsi hesap yapanların en büyük engeli MHP değil midir? MHP bu ülkede karşılıksız sevdanın ebedi birlikte var olmanın çok büyük sosyal maliyetlerle ödenmiş destanın adıdır.
Etnik temelde bu insanları vuruşturmak isteyenler geçen sürede avuçlarını yaladılar. Herkes bu topraklarda lehçesini dilini şivesini her türlü zenginliğini doyasıya yaşasın bunun engellerini birlikte aşmak şeref borcumuzdur. Ama mert misafirperver vefakar yiğit insanlığın hasret kaldığı değerlere yaratılıştan yatkın olan Kürt kardeşimin temsilcisi PKK olabilir mi?
Çünkü bu örgüt hep arkadan vurmuş, hep pusu kurmuştur uyuşturucu ile beslenmiş, insanlığı katletmiştir. Bunların her türlü katliam ve cinayet yöntemi asla bu toprakların mert insanlarının işi değildir. Bunlar yıllarca dedelerimizden ninelerimizden dinlediğimiz Taşnak ermeni çetelerinin insanlık dışı infaz izleri ile insanımızı asırlardır yakıp yıkıp alçakça katledenlerle aynıdır.
Dünya da tek Milet tek devlet olmanın bilimsel kuralları bu talepleri reddediyor. Devlet otoritesi tek, devlet tek, dil tek, bayrak tek istiklal marşı tek olmayan her teşebbüs kesinlikle arzu etmesek de kanlı bir gelecektir. Bugün bunu gizleyerek mesafe almak isteyenleri kutsal vahdete ve yeniden büyük vuslata davet ediyoruz.
Artık kanlı örgütün temsilcileri değil sonsuza kadar var olmanın sosyal ve kültürel mimarı Kürt kardeş artık konuşmalıdır. Yarın iki dünyada hepimiz vebal altındayız. Bu ülkeye ve gelecek nesillere yazık olmasın!
Sabri ŞENEL