Maaşı ile Geçinemeyen Bir Baba ve Burslu Okuyan Oğul Maceraları

17 Aralık tarihinde gerçekleşen yolsuzluk ve rüşvet operasyonundan sonra, ikinci dalga operasyonda adı geçenler arasında Başbakan Erdoğan'ın oğlu Bilal Erdoğan vardı. Savcılık tarafından ifadeye çağrılma belgesi bile kamuoyu ile paylaşılmıştı. Bilal Erdoğan'a yöneltilen suçlama 'Çıkar amaçlı suç örgütü kurmak ve kurulan örgüte üye' olmaktı. Bilal Erdoğan'ın uzun bir süre takip edildiği yayınlanan fotoğraflarla, telefon tapeleriyle belli oldu. Suç ve suçlanan ortada olmasına rağmen polisler ve savcılar dağıtıldıktan sonra sanki adalete hakaret olarak Adalet Bakanı yapılmış durumundaki Bekir Bozdağ "Bilal Erdoğan ile ilgili bir yakalama kararı yoktu, olmayan kararın kaldırılması da söz konusu olamaz. Haberler gerçek dışı, Başbakan ve hükümeti yıpratmaya yönelik." demişti. Sen 3 hafta dur dur sonra toplumla dalga geçercesine bu açıklamaları yap hali ortadadır.

Türkiye Cumhuriyeti tarihinde 3 bine yakın polisi görevden alarak ve görev yerlerini değiştirerek bir ilki gerçekleştiren AKP iktidarının nasıl bir korku ve suçluluk psikolojisi içinde olduğunu tüm Türkiye görmüştür.Savcıyı ve polisleri dağıtıp, yargıyı ve emniyeti tamamen talimatla çalışacak hale getirdikten sonra Bekir Bozdağ gibi bol keseden sallayan birisi de "Çok açık net söylüyorum. Benim evlatlarımdan bir tanesi böyle bir tane yolsuzluğa karışsın bir saniye yanımda tutmam evlatlıktan reddederim" sözleri ile Başbakan Erdoğan olmuştur. Sanki baba oğuldan farklı gibi…Baba Erdoğan'ın da iş takipçiliği ve ihale yönlendirmesi yaptığı yayınlanan telefon tapelerine ve kendisine ait olduğu iddia edilen telefon konuşmalarında çok net bir şekilde kamuoyuna yansımıştı.

Daha düne kadar maaşı ile geçinemeyen bir baba, bursla okuyan bir oğul bugün nasıl oluyorsa trilyonlar içinde yüzmektedir. Gemiler, villalar, şirketler, vakıflar, iş ortaklıkları Erdoğan ailesinin zenginleşme yolundaki araçlarıdır. Bilal Erdoğan'da isterse çıksın "Benim babam bir tane yolsuzluğa karışsın bir saniye yanımda evlat olarak durmam" desin hiçbir hükmü olmaz. Aklı ve mantığı olan zaten Erdoğan ailesinin nerden nereye geldiğini anlamakta ve görmektedir.

Son yolsuzluk ve rüşvet operasyonları sonrası AKP'nin içine düştüğü telaş ve korku zaten iddia edilen tüm suçlamaları kabullenme halidir. Bilal Erdoğan konusu Türkiye'de herkesin dikkatini çeken konudur. 'Evlatlıktan reddetme' masalları bunların üzerini kapatmamaktadır.

Türkiye'de savcılar, hakimler, polisler görevlerini yapmada serbest bırakılsın, iktidar baskısı görmesin AKP'nin iktidarı bir saat bile sürmez ortaya çıkacak yolsuzluk ve rüşvet olaylarından batar, çöker. Sırf 17 Aralık'ta ortaya çıkan kirli ilişkiler bile her şeyin göstergesi olmuştur. Kirli para trafiğine bulaşmayan neredeyse yok denecek kadar azdır.

İktidar kendi yarattığı yolsuzluk ve rüşvet batağında boğulmak üzeredir. Şuan savcı ve polisleri görevden alarak içine düştüğü batakta çırpınıp durmaktadır.

Türkiye'de herkesin dilinde ayakkabı kutuları, para kasaları, para sayma makineleri vardır. Birde savcılığına iktidar gücü kullanılarak gönderilmeyen Bilal Erdoğan konusu… Başbakan Erdoğan'ın siyasi masalları bile bu gündemin üzerini örtememektedir.

AKP'liler "Allı yemeni Bilal Oğlan pullu yemeni/ Bir bahçeden bir bahçeye salla yemeni" türküsünü söyleyedursun, milletin türküsü de "Yolun Sonu Görünüyor" şeklindedir.

AKP son nefeslerini vermektedir. Daha ortaya çıkacaklar ilerdedir. Görünen daha AKP'nin bataklık çamurundan bir kısımdı… AKP'nin daha büyük çamurları, AKP'nin bitişini hızlandıracaktır. Allah bundan sonra gelecek iktidarların yardımcısı olsun. Çünkü bu ülkede çivisi çıkmayan kurum bırakmamışlardır.