TBMM Başkanlığından ayrıldıktan sonra adı, sanı unutulmuştu. Gerçi o sıfatı taşırken de AKP'nin memuru olmaktan öteye geçememişti. Başbakan Erdoğan bir gün TBMM kürsüsünde konuşurken kendisine sözle sataşan milletvekillerini işaret ederek "Siz mi susturacaksınız, ben mi susturayım" diyerek TBMM Başkanına memuru gibi davrandığı kişidir kendisi…
Unutulan adını, sanını MHP'ye saldırarak duyurmaya çalışıyor son günlerde… Önce "Türkeş yaşasaydı çözüm sürecine destek verirdi." diyerek PKK Açılımı denen ihanet sürecine merhum Başbuğ Türkeş'in ismini alet ederek saçmalamıştı, şimdi de "Akil İnsanlar'ın başına bir hal gelirse sorumlusu Devlet Bahçeli'dir" saçmalığına imza atmıştır.
Türk milletini tahrik etmek için Apo'nun talimatı olan "Akil Adamlar Komisyonu" kuracaksın, komisyonda bulunanların kimi PKK'lı olmaktan yargılanmaya devam eden kişiler olacak, kimi "Öcalan serbest bırakılsın" diyen olacak, kimi şehitlerimizle dalga geçen olacak, kimi "PKK'lılar kardeşimiz" diyen olacak, kimi "Çözüm gerçekleşmezse şehirlerde bombalar patlayacak" diyen olacak, kimi "Türk bayrağının adı değişsin" diyen olacak ama bunlara karşı milli bir duruş sergileyen MHP Lideri Devlet Bahçeli suçlu olacak!
Bu saatten sonra "Akil Adamların" hepsi AKP tehlikesi altındadır. AKP bu 63'lükleri PKK Açılımının meşrulaştırılması ve şirinleştirilmesi için piyasaya sürdü. Ama bu düşünceleri Türkiye'nin her yerinde büyük tepkiyle karşılanıyor. "Akil Adamlar" gittikleri her yerde halkın öfke seline maruz kalıyor. "Akil Adamlar" AKP için gerçekten sırtında kambur olmuştur. Bu kamburu sırtından atacak her yolu da iktidarını korumak için yapabilir. Başımızda öyle bir zihniyet var ki: "İktidara gelmek için gerekirse papaz elbisesi giyerim" diyecek kadar…
O yüzden sormak lazım: Hayırdır Mehmet Ali Şahin 63'lüklerin sayısını 62'ye, 61'e, 60'a düşürme plan ve projeleriniz mi var?
Türkiye'de küresel ihanet projelerini gerçekleştirmek için yapmadığınız tezgâh, yapmadığınız plan, yapmadığınız kara propaganda kalmadı. Türk Ordusu'nda teröre karşı mücadele vermiş komutanlara karşı her türlü cd, ses dinleme, iftira atma tezgâhları, muhalefet partilerine kaset operasyonları AKP'nin zihniyet hücrelerinden beslenenler tarafından uygulanmış ve yönetilmiştir. Türklüğe saldırı zemini oluşturmak için Hrant Dink'in başına gelenlerde kime yakın istihbaratçıların başrol oynadığını tüm dünya bilmektedir.
AKP'lilerde ve yandaş medyasında öyle bir zekâ fışkırması vardır ki, Türk ordusunu yıpratmak için yıllardır "PKK'yı ve Öcalan'ı Ergenekon terör örgütü yönlendiriyor" diye propaganda yaptılar. Şimdi o PKK ve Öcalan'la Anayasa hazırlamak için masaya oturdular, o PKK ve Öcalan'la yapılan pazarlıkların sonucunda harekete geçtiler… AKP PKK ve Öcalan'a, PKK ve Öcalan AKP'ye toz kondurmuyor. Bunların zekâsı işte bu kadardır.
PKK'nın Apo ve PKK paçavralarının dalgalandırıldığı mitingini öve öve bitiremeyişleri ve MHP'nin Türk bayraklarının dalgalandırıldığı İzmir "Bayrak" mitingini "provokasyon" olarak görmeleri de bu yüzdendir.
Mehmet Ali Şahin'in gözlerini pörtleterek MHP Lideri Devlet Bahçeli'ye saldırmasını da hep bu çerçevelerden değerlendirmek gerekmektedir. Bunlara göre AKP her türlü hainliği ve ihaneti gerçekleştirecek herkeste bunları ayakta alkışlayacak… İstedikleri sadece budur.
AKP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin'in, terör örgütü ile yapılan görüşmeleri geçmişte "Güneydoğu'da Türkiye'ye aidiyet bağı zayıflamıştı" şeklinde değerlendirmesi zaten PKK'ya yükledikleri gücü gösterdiği için saflarını ve taraflarını PKK'dan yana seçmeleri oldukça doğaldır.
Nerdeyse yarısı PKK'yı övenlerden, kutsallaştıranlardan oluşmuş "Akil Adamlara" gösterilen tepkiler üzerinden MHP Lideri Devlet Bahçeli'ye saldırmak AKP'nin nasıl bir perişan halde olduğunu göstermektedir.
Hele bunu TBMM Başkanlığı makamında büyük bir talihsizlik olarak bulunmuş M.Ali Şahin gibi birisisi yapınca her türlü iğrençlik olmaktadır.
AKP-PKK arasındaki ilişkiye bakarak artık PKK'nın canına kıydığı 40 bin kişinin sorumluğunu AKP'ye vermekte bir mahsur yoktur. Kundakta öldürülen bebelerin, camiden çıkarken kurşuna dizilen dedelerin, evinin bahçesinde öldürülen ninelerin, coçuğu kucağında iken öldürülen gelinlerin sorumluluğu artık AKP'nin üzerindedir. Nede olsa Öcalan "AKP'yi iktidara getiren ve 10 yıldır iktidarda tutan benim" diyor. Yeni kimlik AK(P)KK oluyor demek ki..
Türkiye'nin başına gelen ve gelebilecek her şeyin tek sorumlusu AKP'dir.
"Akil Adamlar'da" iktidara gelmek için her şeyi yapan, iktidarda kalmak için her şeyi de yapabilecek AKP'ye dikkat etmelidir… Başkanlık sistemini getirmek için PKK ile bile anlaşacak kadar gözü dönmüş AKP var karşınızda… Çünkü hedefleri için her şeyi feda edebilirler, her şeyi fedaya hazırdırlar… Her aklı olanda bunu görüyor zaten…
TBMM Başkanları içinde en basiretsiz olarak anılan M.Ali Şahin gibilerde bunu bildiğimizi artık bilmelidir.