MHP NEDEN ENGELLENMEK İSTENİYOR?



Bu ülkede 12 sene önce partilerin gönderdiği temsilcilerin tartışma programları artık TRT veya özel kanallarda yoktur. Mağdur, mazlum edebiyatı darbe edebiyatına, oradan da paralel edebiyatına kayıp yer değiştirmiştir. Bitmeyen komplo teorileri, tükenmeyen gerilim siyaseti yeni koltuklara yelken açıp nerede ise iktidarı seçim ambalajı ile ebedi kılma demokrasi tiyatrosuna dönüştürmüştür. Bu nasıl bir adalet anlayışıdır? Kamu, özel , yandaş, yanaşma; ne kadar güç varsa seçim için seferber edilip seçim kazanılmaktadır ve bu da vicdanlara sığdırılıyor. Aslında herkes ne yaptığını çok iyi biliyor. Sahi uğrunda hayatımızı verdiğimiz, bize nefes, ömür tüketerek bırakılan milli ve manevi değerlerimiz iktidar, güç, koltuk humuslu toprağımı olmuştur? 

Bu ülkenin insanları daha ne kadar oyalanacak ve geleceği karartılacak hayalleri ile oynanacaktır? Milletin önünde onun sorunlarını tartışmaktan neden kaçıyorsunuz? Bu kaçış TRT'yi ve yandaş medyayı babanızın çiftliği gibi nereye kadar kullanacaksınız? MHP ve Türk milliyetçileri bu ülkenin bütün beşeri ve kutlu mübarek değerlerini karşılıksız seven, onu baş tacı eden insanlardır. Bu insanlar bu toprakların yerli milli senaryosu ve Türk milletinin menfaatleri dışında hiç bir tertibin parçası asla ve asla olmazlar. 18. asırda başlayıp 19. asrın başında yaşanan Osmanlıya dayatma fitne ve Rus ve İngilizlerin başını çektiği reform adlı emperyalist talepler, haçlı tezgahları tersine çevrilmiş, biriken enerji Türk milletine biçilen kefenleri yırtmıştır. Bugün benzer alçaklıkları izliyor, gözlemliyor, derin bir hüzne kapılıyoruz. Bu milletin dine hürmeti üzerinden sağlanan referansla nereye kadar Türk milli kimliğine operasyon yapılacaktır? Buna dünyada izin veren ülkeler bölünmeye razı olan ülkelerdir. Gerçekten ülkenin bölünmesi anlamına gelecek fantazi iki dudağa mahkum dayatmalara mecbur muyuz? İşte MHP bu oldu bittilere direnen, milletin kaderini kendi aydınlanması ile değiştireceği kanaati ümitleri yeşertiyor.

Titreyen, silkinen bir millet artık uyanıyor. Etnik ameliyat öncesi verilen barış narkozu dozajı akil heyetlerle takviye edilmiştir. MHP kendi kaderine sahip çıkan, uyanan, bu asil milletin haktan, hakikatten yana birlik bütünlük ve kardeşlik için teslim alınamayan son kalesidir. Son kale düşerse ülke yeni maceraları kader diye takdim eden aciz, beceriksiz, ve korkak yöneticiler elinde kara hüzünlü günleri yaşar. Bu kadar şehit verilerek kurulan ülkenin evlatlarına yakışmaz! Şerefsizce, zillet içinde yaşamaktansa her zaman her bedele hazır olmanın adı, öncüsü Milliyetçi Ülkücü harekettir. MHP varsa ümitler sürecektir! Herkesin bir hesabı varsa Allah'ında bir hesabı vardır!

Sabri ŞENEL