Nerede bu ülkücüler?

Nerede bu ülkücüler?

Yine başladılar bağırmaya, sıkıştılar ya can simidi aramaktalar.

Daha 48 saat öncesine kadar yüzümüze bakmayanlar, her türlü iftirayı mubah görenler başladılar “Nerede bu ülkücüler?” diye bağırmaya. Sebep; it sürüsü isyan bayrağını açtı, ne var ne yok yıkıp yakmakta, okullar korkudan tatil ediliyor, değerler ayaklar altına alınıyor, yani zararı vatandaş artık doğrudan hissediyor. Ve görüyor ki mevcut siyasi irade bu olayların buraya gelmesinin sorumlusu ve bu isyanı bastıramayacak hemen akla ülkücüler geliyor.

***

Bugün ülkücüleri göreve çağıranlar acaba düne kadar nerelerdeydiler?

Açılım saçmalığı hızla devam ederken neden sustular?

Askerin, polisin eli kolu bağlanırken neden harekete geçmediler?

Bebek katili muhatap alınırken, Türk Devleti ile dalga geçerken ne yapıyordular?

Ülkenin bazı bölgeleri katillere terk edilirken, neden susuyordular?

 

Daha çok sorulacak soru var ama, bu kadarı yeter.

 

Bugün bu isyan bayrağını açanlar gerçi sizlerin yol arkadaşları değiller miydi?

Teröristler yurt dışına çıkıyor denildiğinde alkışlayanlar kimlerdi acaba?

***

Ülkücüler yeterince tecrübeye sahiptirler.

Onlar şimdi Ocaklarının bacaları her daim tütsün diye kendilerini geliştirmektedirler,

Onlar Ocaklarının her daim açık kalması için gece gündüz helal rızık peşindeler.

***

Elbette şunu da söyleyelim.

Ülkücüler elbette her zaman susacak değiller. Elbette sabrın tükendiği bir yer vardır ve her zaman milletimizin birlik ve beraberliğinden yanadırlar. Fakat önden başkaları bir çıksınlar meydanlara. Çıksınlar da ülkücüler de arkadan gelsinler. Ne olur yani bu sefer de ülkücüler arkadan gelsinler değil mi?

 

Önden yürüsünler bakalım dantelli kefen giyenler,

Önden yürüsünler “yol ver Taksim’i ezelim” diyenler,

Önden yürüsünler para karşılığı Sincan’da ve Düsseldorf’da üç hilalli bayrak dalgalandıranlar,

Önden yürüsünler milletimizin yeni umutları Osmanlı Ocaklılar,

Yürüsünler önden akil adamlar ve onlara alkış gönderenler,

Ve önden yürüsünler her devrin uşağı olan eski ya da bağımsız ülkücüler!

 

Biz geliriz arkadan, hiç şüphe etmesinler. Yürüsünler bakalım bu yiğitler önden.

 

Nerede bu ülkücüler ha? Seçim zamanlarında bu ülkücüler hep oy pusulalarındaydılar, acaba bugün bizi çağıranların kaçının oyu  Üç Hilal’e nasip oldu? Tercih Üç Hilal mi oldu, yoksa hırsızlığın, rüşvetin, yolsuzluğun, adaletsizliğin temsilcileri mi ya da teröriste methiyeler düzenler mi oldu?

Yok, dedik ya yeterince tecrübemiz var. Buyurun sizler önden gidin.

***

Yazan ne güzel yazmış bakın hele. Bunu kim kaleme aldı bilmiyorum ama, aynen buraya alıyorum. Umarım hakkını helal eder, ismini bilseydim burada belirtirdim.

“NEREDE BU ÜLKÜCÜLER?

Televizyonda haberleri izliyordu. "MHP seçim bürosuna saldırıldı, 1 ölü, 7 yaralı" diyen haberi gördü. Yüzünde duygudan eser yoktu. Sonra yüzünü buruşturarak:

-"Ülkeyi karıştırmak istiyorlar." dedi. "Ülkenin ilerlemesini istemeyenler, yapılan hizmetleri hazmedemeyenler anarşi çıkarmaya çalışıyorlar. Oysa ki ekonomi gelişti, ben bile yeni araba aldım. Ama çekemiyorlar. Al işte, bugün MHP'ye saldırmışlar, onlar da gidip diğerlerine saldırır. Zaten al MHP'yi vur BDP'ye... Bunlar kandan besleniyorlar kandan..."

Hanımı meyve soyarken araya girdi:

-Bey, dışarıdan bir sesler geliyor sanki.

Adam televizyondan gözlerini ayırmadan:

-Sus şimdi, haber izliyorum dediği anda dışarıdan bir şangırtı ve uzaklaşarak azalan bir ses duyuldu: "Biji Serok Apo..."

Merakla balkona fırlayıverdi. Aşağı baktı, dondu kaldı. Yeni aldığı arabası cayır cayır yanıyordu. Çok sinirlenmişti. Yumruklarını sıkarak bağırdı: “Sokaklar eşkiya dolmuş, nerede bu ülkücüler?”

***

Bu arada bilmeyenler ya da unutanlar için bir hatırlatma;

Ülkücüler Türk Töre’sine sadık insanlardır. Öyle birilerinin kışkırtması ya da istemesi üzerine harekete geçmezler. Ülkücüler heyecanlarını akılları ile kontrol altında tutarlar. Lider ve teşkilat anlayışını çok iyi bilirler ve ipi kendi elinde olmayan hiç bir işe girişip kullanılan sıradan bir insan olmazlar.