NİÇİN DAHA BAŞARILI OLUP GERÇEK DESTANI YAZAMADIK?

Kimse babamızın oğlu değil, kaçkını da, tiyatrocuyu da, eli ayağı öpülesi kahramanları da biliyoruz. Allahtan korkmak ve vicdan sahibi olmak gerekir. Kendince bir takım mazeretlerle MHP'ye oy vermemek, bindiği dalı kesmek değil midir?
MHP'nin ehliyet, liyakat, kabiliyet ve birikimli adayı kazanırsa bundan her ülkücü ancak gurur, şeref ve onur duyar. Bu nedenle seçim döneminde başka adreslerde türkü söyleyip, bizim bahçede nemalanıp, başka follara yumurta yapan ve etrafta yaptığı yumurta için bol bol öten, seçimden sonra bizim kafamızı şişiren, ömründe hayatında belki MHP ye hiç oy vermemiş, ama hep fitne fesat ve nifak için hareketi konuşan, eleştirmekte konuşmakta sanal bilgelikte sınır tanımayan, çene ayarları bozulmuş ya da MHP’yi çay bahçelerinde geyik muhabbet malzemesi yapan, komşu kapısına varamayan, mahallede varlığını hissettirmeyen, örnek olmayı başaramayan, herkes haddini de hududunu da bilmelidir.
Bu tipler biraz samimi olup yapılan çalışmalarda akıtılan tere, saygı ve biraz destek olmayı deneselerdi, bugün çok daha farklı netice elde eder zaferi konuşuyor olurduk. Bununla en çok da yine kendileri gurur duyarlardı. Sahada koca devasa şehirde azgın rantiyenin karşısında yalnız kaldık.
Belli sayıda gönül dostu, çilekeş, gayret, emek destanı yazan, gönül adamı ile yalnız kaldık. O gönül adamlarının isimlerini, çilelerini, risklerini ve fedakarlıklarını biliyoruz. Dahası onların önünde birlikte bitmek bilmeyen bir enerji ile yorulmayan adam rolünde çırpındık didindik ve son ana kadar pes etmedik.
Biraz destek biraz katkı biraz fedakarlık yapması gerekenler bunu yapabilselerdi eminim bugün zaferi konuşacaktık. Bu seçimi konuşamayan, bunu hafıza haline getiremeyen bir siyasal hareketin mensupları zaferden çok kaybetme gözyaşı döker. Bunu başaramayanları dinleyen kaçkınlığa pirim veren, ter akıtan,parti için çalışan, gayret eden, kahramanlara karşı vebal altındadır. Bu ahlak zaafı geçiren tipleri, tespit, teşhir ve ikaz da görevimizi yapamazsak patinaj yapmaya devam ederiz. Neler çektik bilseniz neler! Bunu Allah aşkına, bu ülkenin adına, hareketin adına, başarılı gelecek adına, bunun vicdani murakabesini yapamazsak, engellerini ortaya koyamazsak, şehitlere, Başbuğa karşı Allah indinde mesul oluruz.
Yani inceden şahsımı sağda solda eleştirerek itibarsızlaştırma, fitne ateşi tutuşturma gayreti, alınan neticeye rağmen çok daha iyi olmasının engelini oluşturanların, veya bunda vebali olanların, kıyıda, köşede, aylarca seçim çalışması hüzünlü yalnızlığı yaşadığımızda, yanımızda olmayanları veya olmuş gibi gizli kaçkınlara, akıttığımız teri gösterdiğimiz çabayı ve hakkımı helal etmeyeceğim onlar kendilerini biliyor.
Dava adamı için seçimler aynı zamanda muharebe meydanıdır. Bu muharebeden kaçan, ipe un seren başarıya inanmayan, her seferinde farklı mazeret üreterek moral bozanların daha sonra başköşeye oturan bazen kongrelerde alanda olan, tipler olduğunu üzülerek ibretle izliyoruz.
O bilge edaları yok mu? San ki zafer kazanmış komutan tavırlar samimi nefer gibi çalışanların hep içini burkmuştur ama bu düzen değişecektir. Bu düzen değişip zaferin ve mağlubiyetin gözyaşları gelecek tasarı iklimini suladığında bu ders tecrübe ve zafer kuralları Kuran rehberliğinde turana gidecek yol olacaktır