Bu sözün sahibi o dönem Memur-Sen Genel Başkanı’ydı… Konuya başarılı bir şekilde zoolojik yaklaşımı kendisini AKP milletvekilliğine taşıdı…
Unutanlar için hatırlatalım… İlgili âkil Ardahan yolunda bir çobanla karşılaşıyor ve çoban kendisine hayvanların artık yüzünün güldüğünü söylüyor… Bu da neden güldüğünü sorunca, çoban “Yaylaya çıkacaklar da onun için gülüyorlar” cevabını veriyor… İşte âkilimiz oracıkta bu hikmetli sözü buyuruyor: “Şimdi çözüm sürecini hayvanlar bile anlamış, bazı insanlar anlamıyor!..”
Maalesef bizler o ‘anlayan hayvanlar’dan değil, ‘anlamayan insanlar’dan olduk!.. Ama şundan eminiz artık, son aylarda yaşanan olaylardan sonra bu çözüm sürecinin ne olduğunu anlamayan tek hayvan kalmamıştır!..
*****
Oysa ne güzel başlamıştı her şey!.. Liberaller, İslâmcılar, Kürtçüler, radikal solcular, zekâ düzeyleri birbirine denk artistler ‘grup’ olmuş, memleketi aydınlatıyorlardı!.. Yukarıdaki ifadeden anlaşılacağı üzere sonra bunlara hayvanlar da eklenmişti!.. Koalisyonun bütün renkleri tamamlanmıştı böylece!..
Şimdi nerede bu hayvanlar? İnsan özlüyor doğrusu!.. O zaman “Demek ki, bundan böyle çözüm sürecini destekleyen sığırı gülmesinden tanıyacakmışız” demiştik… Sevinmiştik aslında, artık konuyla ilgili sığırların fikrine zikrine değil, yüz ifadelerine bakarak anlayabilecektik, çözümü destekliyorlar mı, desteklemiyorlar mı diye!..
Şu tespiti yapmadan geçememiştik: Bu bilgili ve vizyon sahibi hayvanları ‘açılıma destek’ amacıyla televizyonlardaki tartışma programlarına çıkarmak gerekir mi? Bence gerek yok… Zaten o işi yapan, fazlaca bilgili ve misyon sahibi ‘bir sürü’ akademisyen, stratejist, gazeteci ‘insan’ var!.. Onlar şehir merkezlerini tutuyorlar… O yüzden ‘destekçi sığırlar’ın kırsalı tutmaları, alan hâkimiyetini kimseye kaptırmamaları daha önemli!.. İdeolojik işbirliği ve dayanışma böyle olur!..
*****
Gerçekten insan merak ediyor… Şimdi nerede o ‘sırıtan hayvanlar’? Niye sesleri çıkmıyor? Nereye kayboldular? Polis radyosundan veya belediye hoparlöründen şöyle bir anons mu yaptırmak lâzım: “Mürekkep yalamış, ihtisas sahibi, zenaat erbabı, oturmayı kalkmayı bilen, yüzündeki gülüşle bile her şeyi anlatma yeteneğine sahip, felsefî yönden çok gelişmiş hayvanlarımızı kaybettik... Görenlerin veya bulanların en yakın Tarım Müdürlüğü’ne veya karakola haber vermeleri rica olunur…”
Biz ne yazık ki, değerlerimize sahip çıkamıyoruz!.. Kaybedince anlıyoruz başımıza geleni… Halbuki bir hayvan kolay mı yetişiyor? Arpası var, küspesi var, yalı var, yalağı var, aşısı var, yuları var… O zaman çözüm sürecini anlamasak bile şu ikazı yapmıştık: “Lütfen hayvan deyip geçmeyelim… Süreci anlayan ve destekleyen hayvanlara sahip çıkalım, çıkmayanları uyaralım!..”
Yine de fazla ileri gitmeyelim ve hatadan dönelim!.. Ola ki bunca dökülen kana ve ‘büyüklerimizi aldatan’ katil sürüsüne rağmen ‘çözüm’ buzdolabından çıkarılabilir!.. Yeniden ortalığı ‘barış’ havasının kaplaması için Kürtçü, İslâmcı, radikal solcu ve Marksistlikten dönme liberal ve sanatçı kumpanyası oluşturulabilir… O zaman yine destek için ‘ileri görüşlü, güler yüzlü, anlayışlı’ hayvanların desteği lâzım gelecektir!.. İşte tam da bunun için bu naif sığırlara hürmet edelim!..
Ayrıca bu iş sadece sığırlarla da olmaz!.. Benden hatırlatması: Babası sorulduğunda lâfı dolaştırıp ‘dayı’ya getiren zeki katırları, boynuzu kendisine yük olmayan öküzleri, pekmezciyi hemen tanıyan kurnaz sinekleri, çıktığı deliği bilen uyanık fareleri, sahibini asla ısırmayan sadık köpekleri, boş zamanlarında kılavuzluk yapan kargaları, canı yanınca attan hızlı giden sportif eşekleri, armut üzerine kırk türkü yapan içli bestekâr ayıları unutmayalım!.. Bunlar ülkemizin fikir ve sanat hayatına değer katan, tıpkı gülüşleriyle çözüm sürecini destekleyen o sığırlar gibi faydalanmamız gereken varlıklar!..
Servet Avcı
Yeniçağ - 10/09/2015