Askerin, iç güvenlik paketinde sadece jandarma ile ilgili düzenlemeye (sağır sultanın bile duyduğu) tepkisinde bir değişiklik yok. Askeri çevrelerden edindiğim bilgiye göre, TSK’dan, “Askeri Hakimler Kanunu’na acil ihtiyacımız var onu öne alın” diye bir istek de gitmedi. AKP kurnazlık yapıyor aklı sıra; dikkatleri TSK’ya çekip PKK/KCK tehdidini örtmeye, gizlemeye çalışıyor.
Nasıl mı?..
“Başbakan” Ahmet Davutoğlu iç güvenlik paketi ve “çözüm süreci” için toplantı üstüne toplantı yaparken devlet koridorlarında paketin KCK/HDP sıkıştırması yüzünden ertelendiği “net ve kesin bilgi” olarak konuşuluyordu. Yine bildik şantaj;
“Çözüm sürecini bitiririz.”
Bir de; Emniyet Genel Müdürlüğü Terörle Mücadele Daire Başkanlığı, 4 Şubat’ta 81 İl Emniyet Müdürlüğüne yazdığı resmi yazıyla, PKK’nın genel seçim döneminde silahlı eylemlerini artıracağı ve ayaklanma girişiminde bulunacağı uyarısında bulundu. Yazıda, seçim sürecinde PKK’nın, “özerkliği inşa” olarak ifade edilen alternatif kurumsallaşma faaliyetlerinin ve devrimci halk savaşının ayaklanma ayağı olan serhildan çalışmalarının ulaştığı seviyeyi test etmek için kitlesel eylemler yapacağı belirtiliyor. Kitlesel eylemleri koordine etmek üzere kırsal bölgelerden silahlı örgüt mensuplarının şehir merkezlerine geleceği ve bu örgüt mensuplarının aynı zamanda silahlı eylemler gerçekleştireceği ifade ediliyor. Uyarı yazısında, YDG-
H’ya kitlesel eylemlerde müzahir kitleyi provoke etme görevi verildiği ve bu yapının seçim sürecine doğru, sokak eylemlerini artıracağı yer alıyor. Ayaklanma denemesi kapsamında önceki yıllarda batı illerinde gerçekleştirdikleri bombalı eylemlerle öne çıkan öz savunma birimi üyelerinin silahlı/bombalı eylemlerini yoğunlaştıracakları belirtiliyor... Emniyete ait yazının -en dikkat çekici- son bölümünde; PKK’nın önceki yıllarda kitlesel eylemlerini artırdığı 15 Şubat’ta (Öcalan’ın yakalanmasının yıl dönümü) meydana gelecek eylemler üzerinde ayrıca duruluyor.
2013 yılındaki 15 Şubat eylemlerinde illegal sokak gösterilerine 24 bin kişinin katıldığı, 2014 yılındaki 15 Şubat eylemlerinde bu sayının 64 bin kişiye ulaştığı ifade ediliyor. Yazının devamında 15 Şubat 2015’teki kanunsuz eylemlere katılacak kişi sayısının daha fazla olmasının beklendiği vurgulanıyor. “Öcalan’a özgürlük kampanyası adı altında yapılan kampanyayı uluslararası bir boyuta taşımak istedikleri” ifadesi de ayrıca manidar!..
Bütün bunlara rağmen Hükümetin çıkarmakta çok ısrarlı olduğu iddia edilen iç güvenlik paketi neden iki defa erteleniyor?..
Bildiğiniz cevabı tekrarlayalım; Bebek katili ve PKK’ya teslim olan Hükümetin, kımıldayacak hali yok da ondan. PKK ve bölücü başı ne derse o oluyor!.. Kamu düzeni acziyeti yüzünden kayıkçı kavgasına devam ediliyor.
Çözülme sürecinde paralel PKK devletinin son icraatına gelelim. Terör örgütü, bölgede seçim ekonomisine geçip, “vergi havuzu” oluşturdu. Güvenlik kaynaklarından ulaştığımız bilgilere göre, 2015 seçimlerini milat olarak gören PKK/KCK terör örgütü, 7 Haziran seçimlerine yönelik olarak “mali genelge” yayınladı. PKK/KCK mali komutanlığı tarafından yayınlanan genelgeye göre, Güneydoğu’da tüm illerden vergi adı altında, hemen hemen herkesten haraç toplanması talimatı verildi.
İllerde YDG-H gözetiminde yapılacak “vergi toplama” işlemlerinin müzakere sürecinde alınan karar gereğince göze batmaması için gerektiğinde bu faaliyetin HDP/BDP/DBP’li belediyeler üzerinden yapılması istenildi. Diyarbakır’da oluşturulan “amed vergi toplama başkanlığı” nda kurulacak havuza il ve ilçelerden toplanacak vergilerin/haraçların aktarılması talep edildi.
KCK mali komutanlığının, vergi/haraç toplama faaliyetini ilk olarak, Türkiye’nin Doğu-Güneydoğu illerinden çıkan vergi rekortmenleri üzerine yoğunlaştırdığı bildirildi. Bu bağlamda Maliye Bakanlığı tarafından açıklanan, illerdeki vergi rekortmenleri esnafa, iş adamlarına, zenginlere, örgüt adına pusulalar gönderildi. Söz konusu örgüt pusulalarında, haraca bağlanmak istenen kişilerden veya temsilcilerinden, Kuzey Irak’ta Dahok’a gelerek belirtilen numarayı aramaları, kendilerinden beklenen talebi ödememeleri halinde ise cezalandırılacaklarına yönelik tehditler yer aldı.
Terör örgütünün sözde mali komutanlığı tarafından yayınlanan talimatta, vergi veremeyeceklerden bağış toplanması da istenildi. Bölgede örgüte vergi vermekten kaçınacak orta seviye gelire sahip kişilerden ise “Kobani ve Sincan’a yardım” adı
altında zorla bağış toplandığı da belirtildi. Terör örgütünün seçim öncesi topladığı vergi ve bağış adı altında haraçları Diyarbakır’daki havuzda biriktirdiği, daha sonrasında ise HDP için seçimde kullanacağı istihbarat raporlarına da yansıdı.
Dikkatli okursanız, bu bilgiler, Hakan Fidan’ın istifası bilmecesini çözmenizde yardımcı olacaktır!..