Çözüm süreci yine buzdolabından çıkıyor, özerklik yine konuşuluyor, teröristbaşı Öcalan'ın ev hapsinden yine bahsediliyor. En acı olanı da bunların hepsi yine şehitlerimizin geldiği bu atmosferde yapılıyor. Gerçi AKP'de artık sürekli test ediyor ve görüyor ki, toplumda şehitlere hassasiyeti olanlar MHP'de %12'ye sıkışmış durumdadır!
Mesela "Biz çözüm derken, PKK silah depoladı" diyen, "Valilere PKK'ya karşı operasyon iznini biz vermedik" diyen AKP'nin iktidarında ve bu atmosferde Konya ili 12 şehit verirken, Konya halkı da sağolsun AKP'ye 12 milletvekili verebiliyor. Ne ilginç değil mi? PKK'ya yol verene, PKK'yı bugüne kadar güçlendirene halkımız iktidar veriyor… Sadece Konya mı? Bakın bu süreçte 200'e yakın şehidimiz var. En çok şehit veren iller, AKP'yi daha çok desteklemiş… Bu iradeye saygısızlık değil, sitemdir sitem !
Ama seçim bitmiş hala MHP'ye saldırıyorlar. MHP'nin suçu ne?
Türk milletinin bayrağına, vatanına, diline, İstiklal marşına dokunulmasın, hırsız ve rüşvetçi hesap versin, şehitlerimizin katili PKK ile yol yürümekten vazgeçilsin, Türk devletinin her kademesinde hukuk ve adalet olsun demesi… MHP'nin suçu bu!
Ama maalesef 1 Kasım'da siyasi ve şahsi hesap yapanlar kazandı, milletin hakkını savunan ve koruyan MHP ise siyasi manada cezalandırıldı.
AKP alacağını alır almaz tekrar HDP'ye doğru yelken açtı. Teröristbaşı Öcalan'a övgüler tekrar dizilmeye başlandı. Dolmabahçe figüranı Yalçın Akdoğan HDP'ye "Öcalan'ı diri diri gömdünüz" diye sitem ediyor. Öcalan elbette AKP için basit birisi değil... AKP'li için Öcalan önderdir, liderdir. Ne diyordu Beşir Atalay: "Öcalan, Kürtlerin önderidir."
Teröristbaşı Öcalan İmralı tutanaklarında ne diyordu peki?
"AKP'yi iktidara getiren ve 10 yıldır iktidarda tutan güç biziz"
Teröristbaşı Öcalan'ın bir ifadesi daha vardı: "Biz Tayyip (Erdoğan) Bey'in başkanlığını destekleriz. Biz AKP ile bu temelde bir başkanlık ittifakına girebiliriz"
AKP-HDP tekrar bu noktaya geldiler. AKP ve HDP'yi birleştiren asıl güç teröristbaşı Öcalan olmaktadır.
İlginç olan 7 Haziran seçimlerinden önce "Seni başkan yaptırmayacağız" propagandasıyla oyunu %6'dan %13'e çıkararak meclise giren HDP, 1 Kasım seçimlerinden hemen sonra "Seni başkan yaptıracağız" noktasına gelmiştir.
AKP'nin duruşu malum… "Ver başkanlığı, al Öcalan'ı, al Kürdistan'ı" şeklindedir.
AKP'nin kurucularından, HDP Mersin Milletvekili Dengir Mir Mehmet Fırat, başkanlık sistemine itirazları olmadığını, karşı çıktıklarının 'Türk tipi başkanlık sistemi' olduğunu, Amerikan tipi başkanlık sistemini ise destekleyebileceklerini söylüyor.
7 Haziran'dan hemen sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından Kaçak Saray'da ağırlanan HDP İstanbul Milletvekili Celal Doğan "Başkanlık sistemi, demokrasinin içerisinde bir sistem. Buna itirazım yok ama nasıl bir başkanlık isteniyor bunun tartışılması gerekir" diyor.
HDP Sözcüsü Ayhan Bilgen ise 1 Kasım'ın hemen ardından yeni anayasa yapımının gündeme gelmesiyle birlikte "Başkanlık sistemi dahil tüm modeller tartışılabilir." ifadesiyle teröristbaşı Öcalan'ın "Başkanlık sistemi" çizgisine doğru ilerlediklerini gösteriyor.
HDP, AKP'nin siyasi yavrusudur. Kavga ediyor görünseler bile siyasi genetikleri birdir.
Önümüzdeki günlerde AKP ve HDP birbirine daha çok yakınlaşacak ve Öcalan merkezli adımlar atacaklardır. CHP ise hem HDP'ye yakınlığı, hem AKP'nin peşinden 35 gün koalisyon kurmak için koşmanın ezikliğiyle AKP-HDP ikilisine bölücü adımlarda eşlik edecektir.
MHP ise Kürşad ve 40 çeri hesabı… Yine milletin varlığı, dirliği için kavga vermeye devam edecektir.
MHP'yi ve Devlet Bahçeli'yi bugün anlamayanlar, gün gelecek daha çok anlayıp, özür dileyeceklerdir.
MHP'nin bugüne kadar haklı çıktıkları bile aslında herkese bir paydır…