AKP’nin medyadaki hınk deyici başı “Molotofu PKK kullanıyor. DHKP-C kullanıyor. Bunu savunmak da MHP’ye düşüyor” deyip ekliyor:
“MHP’liler ve PKK’lılar üzülecek ama Öcalan dahi bu tür eylemleri tasvip etmiyor. ’Yüzü maskeli, hendek açıp, molotof atan eylem türü eylemler hakkında, ’Benim savaş yöntemim değil’dediği biliniyor.”
İnsan kimseden değilse katledilmiş 40 bin insandan utanır; mahşer gününden, ahretteki ilahi hesaplaşmadan sıkılır. Bir tedirginlik duyar;
- Ya sokağa çıktığımda bir şehit anası rastlar da yüzüme okkalı bir tükürük savurursa!
Öcalan adlı o katil, Ötücü Kuşlar Derneği’nin kurucusuydu değil mi? Yıllarca göç yollarını gözlemek için yaşadı dağlarda; beraberindeki ulviyet abideleri de endemik bitkileri filan araştırdılar yayıldıkları doğa harikası coğrafyada!
Allah’tan korkar insan, Allah’tan!
Sopası yok ama işaretleri var; bak nasıl kendi diline dolayıveriyor adamı (pardon kalem sürçmesi):
Doğru... Öcalan’ın, AKP yandaşlarının “savaş” diyerek bir suç olmaktan çıkarıp kutsadıkları/meşrulaştırdıkları o kanlı terörün yöntemi farklı;
Maske, Molotof dediğin nedir ki; keser mi hiç Öcalan gibi vahşi bir yaratığı? Onun emrettiği katliamlarda, 5 bine yakın kalaşnikof, 6 bine yakın tüfek, 3 bin civarında tabanca, 40 bine yakın el bombası, 12 bin kadar mayın ve çokça roketatarın imzası vardı!
Sırf hendek kazmakla kalmadı; o hendeklere doldurduğu kadınları-çocukları diri diri yaktı!
Kundaktaki bebekleri kalbinden kurşunlamak Öcalan’ın o sevap işlemiş gibi örnek gösterdikleri “savaş yöntemi”;
Kafataslarını ikiye ayırmak çocukların, beyinlerini akıtmak, çırılçıplak soyup kadınları önce tecavüz etmek, sonra parçalamak bütün uzuvlarını, gözlerini oymak!
Ermeni mezalimi neyse bir asır sonra aynını hortlatmak Anadolu’da...
6’sı kadın, 16’sı çocuk toplam 30 köylünün öldüğü Pınarcık katliamının, 16’sı çocuk 31 kişinin öldüğü Midyat katliamının, 23 köylünün canının alındığı Kılıçkaya katliamının, 12’si çocuk, 7’si kadın 27 cenazenin kalktığı Güçlükonak katliamının, 35 kişinin öldürüldüğü Çat katliamının “mümtaz komutanı” ile birlikte “Molotof atan teröristlerle mücadele kararı” almışlar;
Milleti aptal yerine koymak değilse ne şimdi bu?
Düne kadar bu ülkenin Genelkurmay Başkanı’na “terörist” dediğinizi unuttuk mu; CHP’liler-MHP’liler değil miydi “terör örgütü üyeliği” şüphesiyle fişlenenler, dinlenenler, izlenenler?
Çok basit bu mevzunun niyet testi:
- Molotof halihazırda suç mu, değil mi?
Suç.
Ee, o zaman?
O kadar yanıp tutuşuyorsanız “iç güvenliği” sağlamak için; TBMM’de milletin iradesini tokmaklamak yerine mevcut yasaları uygulasanıza!
Yapamazsınız değil mi;
Çünkü siz aslında özerklik inşasına çalışan PKK’lıların değil, tam tersine bu ülkeyi PKK’ya peşkeş çekerken önünüze dikilecek, vatan toprağında özerk bir Kürt devletine izin vermeyecek olanların üzerine çökmek için çıkarmak istiyorsunuz değil mi bu yasayı!
Çünkü öyle şeyler yapacaksınız ki; -en iyi kendiniz biliyorsunuz- isyan ettireceksiniz halkı!
Armut piş, ballı maaş düş
AKP iktidarının, bu ülkenin askerleri, akademisyenleri, gazetecileri, hukukçuları, doktorlarının üzerine “dalga dalga” gelip boğduğu, Silivri’de inşa edilen zulümhanenin “Bekirağa Bölüğü” ne dönüştüğü günlerde, 2008’de, -ki Tayfun Talipoğlu’nun
TRT’den ayda 100 bin TL aldığı iddialarıyla aynı döneme denk gelir- “AK Parti’yle aynı paralelde düşünüyorum, çünkü AKP Parti Türkiye’de dışlanan, ötekileştirilmek istenen, mağdur edilmek istenen kesimlerin partisidir” diyen Talipoğlu, dün
Yurt’ta yayınlanan yazısında CHP’den milletvekili aday adayı olacağını açıkladı! Aslen Karslı, Ankara’da okumuş, pavyonlarına kadar kültürüne hakim olduğu şehir Ankara, gelin görün ki aday olmak istediği yer Aydın!
Ne alaka dersek;
“Bir kere ’Topuklu Efe’Özlem Çerçioğlu var” mış. “Ve CHP’li belediyeler arasında en başarılısı” ymış;
Sen buna “Kars’tan seçilemem, Ankara’da sıraya giremem, Aydın’da -belli ki Büyükşehir’le flörte de başlanmış- vekillik cepte” desene!
İnsanların -geç de olsa- “uyanmaları” bu ülkenin hayrına ama samimiyet şartıyla!
Tayfun Bey deseydi ki “Doğduğum Kars’tan aday oluyorum; AKP’nin 2, HDP’nin 1 milletvekilini sıfırlamak ve Cumhuriyet’in ” sınırlarını “ korumak için elimi taşın altına koyuyorum” , ayakta alkışlardım. Ama “armut piş, vekil maaşı cebime düş” mese de olur yani;
Gelen gideni aratacaksa ne anladım ben bu işten.