Saldırının hedefi nedir?

Reyhanlı’da ne olduğunu dünya basını çok açık bir şekilde yazıyor:  “Savaş Türkiye’ye sıçradı!”  BBC, “Balkonlardaki Galatasaray ve Türk bayrakları olmasa görenler Reyhanlı’yı Türkiye’den ziyade savaş içindeki bir ülkenin toprağı olarak düşünebilir” dedi. 
Independent ise  “Ankara, topraklarını, Suriyeli isyancıların lojistik üs ve tertipleme merkezi olarak kullanmasına izin verdi”  diye yazdı. 
İçişleri Bakanı Muammer Güler ise teşhisi hemen koydu: “Saldırı, El Muhaberat ile yakın ilişkide olduğunu ve isimlerini bildiğimiz örgüt tarafından yapılmıştır.”  
Güler’in bahsettiği örgüt, Hatay’da ciddi bir örgütlenmesi bulunan THKP-C Acilciler olsa gerek.. 
Buna karşılık Suriye Enformasyon Bakanı Umran ez-Zubi, “Türkiye’de ve Suriye’de yaşanan tüm olaylardan Türkiye hükümeti sorumludur.  Suriye böyle bir eylemde bulunmadı, bulunmayacaktır. Türkiye, sınır bölgelerini uluslararası terör merkezlerine çevirdi. Ayrıca Suriye’ye silah, patlayıcı madde, araç ve para geçişini kolaylaştırdı ve kolaylaştırmaya devam ediyor. Tayyip Erdoğan istifa etmelidir” dedi. 
 
***
 
Olayın dışına çıkıp dışarıdan bakmayı becerebilirsek, saldırının Türkiye’nin Suriye’ye askeri müdahalede bulunmasını isteyenler tarafından planlanmış olabileceği ihtimalini birinci sıraya almamız gerekir.. Eylemi kimin yaptığı değil, kimin planladığı önemlidir. Dolayısıyla bombaları patlatanların bir kısmının yakalanmış olması, olayın çözüldüğü anlamına gelmez. Eylemi yapanların Acilciler örgütü militanları olduğunun kesinleşmesi halinde bile planlayanlar ortaya çıkarılmadıkça, asıl gerçek anlaşılmış olmaz. 
Kaldı ki Akdeniz’de bir Türk uçağının düşürülmesi olayı bile henüz aydınlanmış değildir. Bu olay da aynı hedefe yönelikti.. 
 
***
 
CHP İzmir Milletvekili Aytun Çıray,  “Bugün Reyhanlı’da başımıza gelen feci olayın veya benzerinin olabileceğini ’Yavuz ve Midilli’benzetmesi ile açıklamıştım”  diyerek geçtiğimiz Ekim ayında yaptığı açıklamayı tekrar yayınladı. Çıray bu açıklamada,  “100 yıl önceki iktidar, Yavuz ve Midilli (Goeben ve Breslau) gemileri ile Osmanlı’yı 1. Dünya Savaşı’na soktu. AKP hükümeti ise benzer bir girişim ile Türkiye Cumhuriyeti’ni Suriye ile savaşa sürükleyecek. AKP’nin kanlı savaş oyunu başladı. Önce uçağımız düşürüldü ardından da Akçakale’de çok tehlikeli bir oyun sergilendi. Maalesef hükümetin Suriye politikası değişmezse benzer olaylar tekrarlanmaya devam edecek. Yaşananların sorumlusu Başbakan Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’dur. AKP iktidarı Suriye ile savaşa girmek için dünden razıdır. Türk milletini de kanlı oyunlarla ikna etmeye çalışacaklar. Hükümet, kendi medyası aracılığıyla savaş bahanelerini allayıp pullayarak halka sunacak. Taşlar dizildi. Oyun başladı. Özgürlük savaşçısı görünümündeki çapulcular oyunun figüranları. Onların rolü Esad’ı devirmek değil, Türkiye’ye savaş bahaneleri yaratmak” diyordu. 
 
***
 
Türkiye’yi AKP iktidarı sayesinde Orta Doğu’daki emelleri için kullanmak isteyen ABD, İngiltere ve İsrail koalisyonunun istihbarat güçleri Reyhanlı’da üslenmiş durumdadır. Öyle ki dış basın,  “Bölgede bilinen bütün istihbarat örgütlerinin elemanları var”  diye yazıyor..  Üstelik NATO’nun Kara Kuvvetleri Karargahı da İzmir’e taşınmıştır. Türkiye üzerinden, bölgeye yönelik sadece hava saldırısı değil bir kara harekatı da planlanıyor.. 
Özetle; Türkiye’nin Acilciler örgütüne yaptırılan eylemler üzerinden Suriye ile savaşa tutuşturulmak istendiğini değerlendiriyorum. Suriye’de Rus deniz üssü var ve ABD bu yüzden elini ateşe sokmak istemiyor. Tabii Suriye istihbaratının işin içinde olup olmadığını da araştırmak gerekir.
Yeniçağ Gazetesi