İstanbul değil, Kandil Barosu İstanbul değil, Kandil Barosu

Yakın tarihte iki ülke sığınmacı nedeniyle 30 yılda tümüyle değişti.

-Biri Lübnan. 1980’lerde Filistinli sığınmacılar ülkeyi dönüştürdü ve Lübnan çöktü. Ne ordusu kaldı ne ekonomisi. Ortadoğu’nun Paris’iydi. Turizm cennetiydi.

-Diğeri Pakistan. 1980’de 4.5 milyon Afganistanlı sığınmacıyı kabul etti ve uyuşturucu, çeteleşme, terör, kaçakçılık zirveye çıktı. Pakistan bir daha gün yüzü görmedi. Hindistan’la rekabet ediyordu.

-Sırada Türkiye var. Bu iki ülkeden çok daha fazla sığınmacı kabul etti. Ve ekonomi dahil, toplumun huzuru, güvenliği, sosyolojisi, kültürü bozuldu. Küresel suçlarda zirveye çıktı, insan kaçakçılığı, uyuşturucu, kokain ticaretinin ana merkezlerinden biri oldu. Mafya suçları sıçradı. Ve Türkiye gün yüzü görmüyor. Eğer sığınmacı/göçmenler gönderilmezse ülke çöker. Bu tarihi ve sosyolojik gerçektir. Siyaset üstüdür ve milli bir BEKA sorunudur. Bu BEKA sorununun iktidarı, muhalefeti olmaz. TBMM bu duruma el koymalıdır. Hamasetle, dini yaklaşımlarla bu BEKA sorunu giderilemez.

Dr. Naim BABÜROĞLU

Editör: Kerim Öztürk