Bu sonuçla Türkiye için tehlikeli bir yola girilmiş oldu. Barzani arkasına % 93 lük halk desteğini alarak Kürdistan’ın tanınması için temeli atmıştır.
Yıllardır Türk Milliyetçilerinin uyarılarına kulak asmayıp ‘’sizler faşistsiniz’’ diyenler şimdi gerçekle yüz yüze geldiler.
Eğer Barzani bugün bağımsızlık ilan edecek kadar cesaretlendiyse iktidarın yanlış politikalarının etkisi büyüktür.
Yıllardır hiçbir resmi sıfatı olmadığı halde devlet başkanı gibi karşıladınız. Dünyada tanınmayan bir bayrağı Türk bayrağının yanında dalgalandırdınız. Zamanında Türkiye sığınan adamı kırmızı halılarla karşıladınız. Parti kongresinde onur konuğu olarak ağırladınız. Peşmergelerine askeri eğitim verdiniz.
Sonuç?
Sonuç 20 sene önce elimizi ayağımızı öpen bir aşiret lideri şimdi bize meydan okuyarak bağımsızlığını ilan etmeye kalkıyor.
Bu başkaldırı karşısında iktidarın tavrı şu ana kadar yetersiz ve trajikomiktir.
Başbakan Binali Yıldırım ‘’korkmayın savaşa girmeyeceğiz’’ dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan ise Başbakanı adeta yalanlayarak ‘’Bir gece ansızın girebiliriz’’ dedi.
Ülkenin kaderini ilgilendiren bir konuda bile devletin en tepesinde fikir ayrılığı varken ne Barzani’ye geri adım attırabiliriz. Ne de hakkımızı savunabiliriz.
Devlet yönetmek, meydanlarda havalı nutuklar atmakla olmaz. Bir siyasetçinin başarısı sadece seçim sandığında aldığı oy oranıyla ölçülemez.
Devlet, sözle değil icraatla yönetilir. Bir siyasetçinin başarısı zor anlarda aldığı basiret sahibi kararlarla ölçülür.
Şu ana kadar Barzani’nin TV kanalı Rudaw TV yi TÜRKSAT tan çıkarmak dışında ne yaptık? Hiçbir şey…
1000 yıllık Türk şehri Kerkük’ü kaybetme tehlikesi yaşarken Cumhurbaşkanı Budistlerin terörist olduğundan bahsediyor. Barzani beni yanılttı böyle bir şey yapacağını beklemiyordum diyor.
Her şey bu kadar kolay mı? ‘’Barzani bizi yanılttı’’ deyince tüm sorunlar çözülüyor mu?
Tarihimizin en utanç verici darbe girişimlerinden birini yaşadık Feto bizi kandırdı Allah bizi affetsin denilerek mevzu kapatıldı.
Güneydoğu sınırımız delik deşik oldu, canlı bombalar ülkemizde cirit atmaya başladı, 4 milyon Suriyeli ülkeye yerleşti. Esad bizi kandırdı denilerek konu halledildi.
Şimdi de toprak bütünlüğümüzü kaybetmenin eşiğindeyiz ama Barzani bizi yanılttı deniliyor.
Aldatıldık… Kandırıldık… Yanıldık…
Normalde bir politikacının kendisi için ‘’kandırıldım’’ demesi utanç verici bir söz olması gerekirken AKP iktidarında çok kolay söylenen bir söz oldu. Çünkü kandırıldım deyince kendi seçmeninde ‘’İyi niyetli dürüst devlet adamı’’ gibi algılanıyor.
Devlet yönetiminde kandırılma, aldatılma, yanılma olmaz. Devlette her icraatın bir karşılığı vardır. Eğer kandırılıyorsanız, aldatılıyorsanız, yanılıyorsanız bunun karşılığı istifa etmektir. Başarı nasıl ödüllendiriliyorsa her hatanın da bir cezası vardır.
Hadi her şeye rağmen istifa etmiyorsunuz diyelim. Yaptığınız yanlışları telafi edecek adımlar atsanız buna da razıyım ama şu ana kadar beklenilen adımların hiçbiri atılmadı.
Madem Barzani böyle bir adım atıyor o zaman attığı adımın karşılığı misliyle verilmelidir. Lafla büyük devlet olunmaz. Büyük devlet olmak için büyük icraatlar gerekir.
Yapılacak şeyler basit… Habur sınır kapısını kapatın. Barzani’nin şirketlerine el koyun. Sınır ötesi operasyonla Kerkük’ün Türk şehri olduğunu ve Türk kalacağını gösterin. 1974 Kıbrıs harekâtında nasıl soydaşlarımıza sahip çıktıysak şimdi de Irak’taki soydaşlarımıza sahip çıkmanın zamanıdır.
Eğer bu adımlar atılırsa ‘’Barzani bizi yanılttı’’ sözünü milletçe sineye çekebiliriz ama hiçbir adım atılmazsa Türk milleti bu sözü yıllar geçse de unutmayacaktır.
Barış Atagün