Başbakan görünümlü "Serok Ahmet" ise geçtiğimiz hafta sonu Diyarbakır'dan "Kobani'ye buradan selam ediyorum. Kobani'deki her kardeşlerimin alnından öpüyorum. " şeklinde seslendi.
Yeri geliyor o onu yalanlıyor, yeri geliyor birbirleriyle uyum içinde oluyorlar. Bu ikilinin yönetim şekli bu şekildedir. Ama her ikisi de toplumun kandırılma ve aldatılma potansiyelini hala kredi gibi kullanmaktadır.
"Kobani'de teröristler savaşıyor" diyen ama Barzani üzerinden Kobani'ye silah gönderen, PKK'nın Kobani'deki kolu olan YPG-PYD güçlerine destek vermesi için Peşmergeye yol açanda Cumhurbaşkanı görünümlü Recep Tayyip Erdoğan'dan başkası değildi.
Çapulcu Barzani AKP'nin yaptığı silah yardımını "Ağustos ayının başlarında IŞİD'in saldırılarına maruz kaldığımızda Türkiye de silah gönderdi. Ama bizden bu bilgiyi açıklamamızı istemediler. O dönem Türkiye'de cumhurbaşkanlığı seçimi vardı. Ayrıca IŞİD'in elinde de Türk rehineler vardı. Türkiye'den daha fazla yardım beklerdik ama iç sorunlarını anlıyoruz" şeklinde tüm dünyaya duyurmuştu. Barzani bu sözleriyle Kobani'deki teröristlere silah yardımını yapan AKP'yi deşifre etmişti.
"Peşmergelerin Ayn El Arab'a yani Kobani'ye geçişiyle ilgili olarak Sayın Obama ile yaptığımız telefon görüşmesinde kendilerine bu teklifi zaten ben yapmıştım" diyende Recep Tayyip Erdoğan, "Kobani'de teröristler savaşıyor" diyende Recep Tayyip Erdoğan…
Demek ki, Kobani'ye selam yollayan, Kobani'deki teröristlerin alnından öpen Ahmet Davutoğlu yine ustasının izinden gidiyor!
Kobani'nin IŞİD'in elinden kurtarıldığı iddiasıyla Türkiye'nin birçok yerinde PKK'lıların yaptığı sevinç gösterileri Recep Tayyip Erdoğan'ın ve Ahmet Davutoğlu'nun şeref madalyası(!) olmuştur. IŞİD'in de AKP tarafından beslendiği ve büyütüldüğü iddiaları da bu tuhaf ilişkilere bir dipnottur. Ortadoğu Bölgesinin 7 kocalı Hürmüz'ü AKP tüm terör örgütlerine silah dağıtıyor. Her birinin başarısı içinde ayrıca seviniyor.
AKP'nin Ortadoğu Bölgesindeki ilişkileri, Türk filmlerinde duymaya alışık olduğumuz "Aşçı Bahçıvana Bahçıvan Şoföre Şoför Uşağa Sonra Hepsi Uşağa" repliği gibidir. ABD'nin Müslüman katliamı yapan BOP'unda görevli iken Müslümanlara ağıt yakabiliyor, İslam adına terör yapanlarla ilişkisi varken ateist terör örgütü PKK ile yol yürüyebiliyor, Gazze ve Filistin için timsah gözyaşları dökerken Malaya/Kürecik'e İsrail'in güvenliğini sağlayacak "Füze Kalkanı" yerleştirebiliyor. Dünyada böyle bir ilişki sicili olan başka bir siyasi hareket yoktur.
Kobani'de yaşananlara da bu gözle bakarsanız gerçekleri daha net anlarsınız. Bir eli IŞİD'i, diğer eli Barzani'yi, PKK'nın kolları YPG ve PYD'yi tutuyor. Konya'da Türkistan nutukları atarken, Diyarbakır'da Kürdistan'a selam yollayan zihniyetten herşey beklenir.
MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli'de kimlik krizindeki AKP'ye Ahmet Davutoğlu üzerinden "Osmaniye'de, "nerede Yörük obası varsa onlara selam olsun" diyen bu zihniyet, Diyarbakır'da maske değiştirmiş, bu kez de PKK'yı selamlayacak kadar alçalmıştır." şeklinde seslenmiştir.
AKP'nin küresel güçler tarafından kuruluş amaçlarından birisi de sözde Kürdistan'ı kurmaktır. AKP'nin 12 yıllık iktidar serüvenine bakın, bu hedefe teker teker tuğla ördüğünü görürsünüz.
Suriye politikası ve Kobani'ye yaklaşımındaki tek ölçü Kürdistan'ın kurulmasındaki parçayı oluşturma düşüncesidir. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan görünümlü Ahmet Davutoğlu da sözde Kürdistan inşaatının ustası ve çırağıdır. Patronları ABD bunları Ortadoğu Bölgesi'nin istediği yerinde amele gibi kullanmaktadır. Kobani'de kullanışlı figür olmaları da bu yüzdendir. Türkiye'nin elindeki silahını düşmanlarına veren böyle bir ihaneti tarih bugüne kadar yazmamıştı, AKP sayesinde böyle bir tarihimizde oldu.
Ahmet Davutoğlu "Kobani'ye selam yollayıp, teröristlerin alnından öptüğünü" vurguladığı vakitlerde, PKK'lı teröristler askeri birlikler misali Şırnak'ta silahlı yürüyüş yapıyordu.
Recep Tayyip Erdoğan ve Ahmet Davutoğlu ikilisiyle daha ne rezaletler yaşayacağız bakalım… Ama her saniyeleri Türk milletinin geleceği ve varlığı için büyük darbe olmaktadır.