TÜRK MİLLETİNİ ASIL ARKADAN VURAN KİMDİR?

Bizi asıl arkadan vuran kimdir? Bu soruyu doğru cevaplayamayan ve gereğini yapamayanlar için çok büyük acılar kaçınılmazdır.Sahi bizi asıl arkadan vuran PKK mıdır? Bizi arkadan vuran yıllarca aynı ittifak sisteminde birlikte olduğumuz,Kore'de,Afganistan'da,Somali veya dünyanın bir çok yerinde omuz omuza savaştığımız sözde müttefiklerimiz değil midir? Bu savaşlarda barış içinde bir dünya adına bulunduk.

İttifak mazisinde müttefikler tarafından çok büyük sahte methiyelerle övüldük madalyalar aldık. Demek batılıların dostlukları da madalyaları da sahteymiş,bildiğimiz bu gerçek bir kez daha katledilen askerlerimizin akıttıkları kanla yeniden yazıldı.''Ayıdan post düşmandan dost olmaz'' ancak onlara uşak ve piyon olunur. Bugün çok manidar iki yüzlü müzmin sahtekarlığı yaşıyoruz.İçimizden bize benzeyenlerden devşirdikleri ikbal ve farklı zaaflarla kandırıp bize karşı kullandıkları işbirlikçi siyasal ve silahlı taşeron ve mankurtlar eliyle diz çökmeye zorlanıyoruz. Aslında bu arkadan vurulmanın adı kürese destekli emperyalist etnik operasyondur. Farklılıkları kendi ülkelerinde zenginlik, bizde ayrılık ve çatışma gören sahtekar iki yüzlü bakış,özgürlük ve hak maskesi ile Türk devletini bölmeye çalışıyor.. 

Kendi ülkelerinde bayrağı eğitim dilini devletin tekliğini tartışmazken bayrak düşmanlarımızla barışa zorlanıyoruz.Karşı çıkan barış düşmanı iftirası ile siyasi linç edilmeye itibarsızlaştırmaya uğratılıyor ülke zorla bölünmeye zorlanıyor. İktidar bölücü siyasi dili kullanmaya mecbur ediliyor. Muhalefet ise ikna seansları ile aynı etnik ameliyat rotasına iktidar ve ikbal için mecbur bırakılıyor. Ülkemiz iktidar ve muhalefeti ile bir zamanlar nasıl AB'ci olunmuşsa bugünde açılımcı Öcalancı hale getirilmiştir. Bunun en güçlü istisnası teslim alınamayan kale Ülkücü milliyetçi hareketin kalesi başbuğun emanetiMHP'dir. Bu alçak terörist katiller bu ülkelerden destek ve anlayış görüyor.İki bağımsız ülke uluslar arası hukuk katledilerek Petrol ve yer altı kaynakları bölüşülmek için adeta yağmalanıyor. 

Akdeniz havzasında kanlı bir hesaplaşma ve kanlı dayatmayı izleyerek kahroluyoruz.Buralarda akan kan ve göyaşının sorumlusu bölgesel diktatörler kadar onları kukla olarak kullanan son kullanım tarihine tabi tutan ABD,Rusya,AB ve benzeri emperyalist ülkelerdir. Başımıza Irak Kürdistan'ı saranlar,yeni parçaların peşinde her türlü sinsi manevraları etnik özgürlük diye takdim eden iki yüzlü sahtekarlardır.Etnik ameliyat sürerse Türk milleti buna izin verirse operasyon nerede ise yatak odalarımıza kadar dayanır.Türk kocayı Kürt eşten,Siirtli Arap gelini Arnavut kocadan ayırır aile düzenimizi toplumsal barışımızı fitneye kan ve göz yaşına boğarlar. 

Türk olmak Türkçe konuşmak birlikte anlaşmanın adıdır.Huzur kardeşlik istemeyenlerin hedefi Türkçe ve Türkiyedir. Irak,Suriye,Türkiye ve İran topraklarında İsrail kuklası ikinci Yahudi,Ermeni kırması Kürdistan kurma ve bölgeye hakim olma peşindedirler.Bunu yapanların kuklası Öcalan,Barzani Saddamdan,Esaddan çok daha vahim kanlı katiller değil midir? Bölge insanına yapılan bu zulüm elbette ebedi değildir. 

Zalimler Türkmenler başta tüm mazlum halkların akıttıkları kan ve gözyaşı deryasında boğulacaklardır. Zalim şeytan üçgenine alet olan ve işbirliği yapan PKK destekçisi Kürt denmesi mümkün olmayan zavallıların alnında dünya durdukça kara bir leke olarak kalacak, lanet halkası olarak asılacaktır. Terörle mücadeleyi ABD AB ve destek veren ülkelerde yapmayan onların suratlarına çarpmayıp kanlı piyonlarla müzakere ve barış yapanlar ancak kendilerini kandırıp ülkeye zaman kaybettirip hayal kırıklığı yaşatırlar.Bedel ödemesini göze alamayanlar daha ağır bedel ödemek zorunda kalırlar.

Sabri ŞENEL