Konumuz yapay zekanın ne olup ne olmadığı değil; Türkiye’nin bu gelişmelerin neresinde olduğu.

Matbaayı 200 yıl geriden kullanmaya başlayan ülkemiz, 1. ve 2. sanayi devrimlerini ıskalamış bu ıskalama, geri kalmışlık, sanayisini kuramayan Osmanlının yıkılmasına dağılmasına neden olmuştur.

1980 lere geldiğimizde bilgisayar çağının başladı söylenmiş ve o süreç bugün yapay zeka konusunu gündeme getirmiştir.
Türkiyede bilgisayar , bilgisayar adını almadan önce "Elektronik Beyin" diye adlandırılmıştır. Süreç Yapay Zekaya evrildi.

1980'lerden beri sürecin bizzati içinde yaşamış biri olarak günümüze kadar ki gelişmeleri değerlendirerek ülkemiz Türkiye'nin bu Yapay Zeka sürecinin neresinde olduğunu , olabileceğini incelemeye çalışalım.

1980 lerde masa üstü kişisel bilgisayarlar üretilmeye , yaygınlaşmaya başladığında, ülkemizde de bilgisayar imalatı konusunda yerli yatırımlar da başladı.

Denizlide bir firma ilk yerli "USLU Marka" kişisel bilgisayarı üretti, anaboard(anakart), ekran dahil %100 yerli üretimdi, çeşitli firmalar kasa üretimine, klavye üretimine, joystick, ışıklı kalem üretimine başladı.

Ama o zamanki iktidar (Özal dönemi) bilgisayar kullanımını yaygınlaştıracağız diye ithalatta gümrük vergilerini sıfırladı ve yurt dışı, Çin ürünleri ile rekabet edemeyen yerli üretim bitti.

Şu anda bilgisayar ile ilgili yerli vida bile üretilmiyor. Gördüğünüz yerli markalar Çin'de üretilip ithal edilen, sadece Türk markası.

Yani bilgisayar çağını da ıskaladık. Çin ve güneydoğu asya ülkeleri bilgisayar ve elektronik çağını bir yerinde yakaladılar.

1990 lara geldiğimizde İnternet yaygın kullanılmaya başladığında internet çağı başladı başlıkları atıldı.

Ama ülkemizde ne internet alt yapısı ne de internet yazılımları konusunda bir gelişme oldu.

Dünya internet alt yapısını fiber optik ile değiştirip internette data transferini hızlandırıp ucuzlatırken, bizde tekel olan Türk Telekom aylık 250 dolarla internet aboneliği sattı.

Hosting( web sitesi barındırma) işlemleri, internet altyapısı çok pahalı olduğu için yeteri kadar gelişemedi ki hala Türkiye’de internet hızı yeterli değil, abonelik ve alt yapı çok pahalı.

İnternet alt yapısı bilgisayar, modem, router, swich, firewall ve firberoptik kablo üzerinde gelişti.

Biz bu ürünlerin üretiminde yoktuk ve internet alt yapısında tamamen dışa bağımlı haldeyiz ve yeterli yatırım hala yapılamadı.

İnternet alt yapısında kullanılan donanımlarda üzerinden geçen trafiğin içeriğini kontrol eden yazılımlar var. Yani modem, router, swich, firewall ve tüm anti-virüs yazılımları içerikleri kontrol eder. Onun için Abd bazı Çin firmalarının ürettiği iletişim , internet alt yapı ürünlerinin Abd ve Kanada da(Kuzey Amerikada) kullanımını yasakladı. Abd geçenlerde Rusya kaynaklı anti-virüs yazılımın Abd de kullanılmasını ve satılmasını yasakladı.

Kullandığımız tüm elektronk ürünler, bilgisayarlar, cep telefonları ne diye mesaj veriyor;” Güncellemeleriniz Var” nereden biliyor, çünkü sizin cihazınızdaki yazılımları kontrol ediyor, merkezle karşılaştırıp yeni güncellemeniz olduğunu tespit edip bildiriyor.

Cep telefonun konusunda da ülkede birkaç firma yerli üretim yapmaya çalıştı ama destek görmediler, kısa ömürlü oldular.

Yapılan üretimlerde montajdan ileri gidemedi, çünkü ülkede cep telefonu üretiminde kullanılacak mikro işlemci, entegre, ekran vb. elektronik parça imalatı yok.

Cep telefonu ve alt yapısı konusunda da sadece ithalatçı ve tüketici durumunda kaldık. Zaten bilgisayar ve elektronik üretimini kaçırıp da cep telefonun bir yerinden tutunabilmemiz mucize olurdu.

İnternet, dünyadaki tüm bilgisayarların www (web) üzerinden birbirleri ile haberleşmesi ile başladı fakat internetin gelişmesi ile web siteleri, e-mail, e-ticaret, sosyal medya vb. uygulamalar ortaya çıktı.

Abd de Yahoo, Hotmail ücretsiz mail hizmeti verirken Türkiyede internet bağlantı abonelik ücreti aylık 250 dolardı.

Bu ücretsiz hizmetler Google, Gmail, sosyal medya facebook, twitter, whatsap, youtube, instagram vb mecralarla devam etti.

İyi de bunların yapay zeka ile ilintisi ne?

Ne diyorlar “Bir şey ücretsiz ise ürün sizsiniz”.

Bu ücretsiz hizmetler bigdata( büyük veri), veri madenciliği vb konuları gündeme getirdi süreç yapay zekaya dönüştü.

İnternette , cep telefonlarında , sosyal medyada ücretsiz hizmetler bu hizmetleri verenlere büyük veriler , datalar sağladı.

İnternette web siteleri yaygınlaştığında web sitelerinde arama motoru gelişmeye başladı. Altavista ile başlayan süreç, Google ile devam etti.

İnternet ve arama motoru ile erişime açık tüm bilgisayar ve web site bilgilerinin bir yerlerde toplanacağını gören stratejik düşünen Abd, Rusya ve Çin kendi arama motorlarını yarattı. Rusya da Yandex, Çin’de Baidu arama motorları var. Aynı şekilde kendi sosyal medya sitelerini kurdular.

Çin sosyal medya platformu TikTok dünyaya açılmaya çalıştığında ABD hemen engellemeye başladı.

Gerek cep telefonunda , gerekse web sitelerinde dolaşmanızı sağlayan (browser) Internet Explorer, Firefox, Safari, Google Chrome vb yazılımlarda kolaylık diye verilen sesli arama özellikleri dünyadaki tüm kullanıcıları seslerini, konuşmalarını toplamaya yaradı.

Bilgisayarlarımızda Windows , cep telefonlarımızda Andriod işletim sistemi var, internette gezinirken Google Crome kullanıyoruz. Banka dahil tüm şifrelerimizi bile Google Crome da saklıyoruz.

Navigasyonları kullanıyoruz hem de ücretsiz, navigasyon ülkemizin tüm yollarını, sokaklarını hatta tek yön -çift yön olduğuna kadar biliyor. Bu bilgiler (data) onlarda var. Hatta sokak görüntülerini çektiler sokaklarda dolaşabiliyorsunuz.

Ücretsiz mail hizmetleri ile tüm kullanıcıların bilgileri, yazışmaları toplandı.

Sosyal medya diye ücretsiz kullandığımız Facebook gibi sitelerle milyarlarca kullanıcının resimleri, zevkleri, beğenileri ve ilgi alanları bilgileri toplandı.

Şimdi Facebook sizi sizden daha iyi tanıyor. Facebooktaki bilgilerin daha önce çeşitli ülkelerde seçim çalışmalarında kulllanıldığı tespit edilmişti.

İnternette dolaştığınız zaman, bilgisayar ve cep telefonunuzun açık olduğu yerde konuştuklarınızla ilgili reklamların karşınıza geldiğini görmüşsünüzdür. Yani sizi dinlediklerini biliyorsunuz.

Ücretsiz olan X (Tiwtter) , Whatsapp hesaplarımızda her türlü bilgilerimizi paylaşıyoruz.

Bir aralar plaka tanıma ve yüz tanıma yazılımı geliştirmek için uğraşmıştık.

Biz 10-20 resim vererek yüz tanıma yazılımı geliştirmeye çalışıyoruz. Tabii o kişinin yandan, arkadan, gülen, sakallı, bıyıklı ,yüz ifadesi değişik bir resmi geldiğinde bizim program hata yapabiliyor veya tanıyamıyordu ama o tarihte sadece Facebook’un elinde iki milyar resim olduğu , yüz tanıma programını öyle geliştirdiklerini okumuştuk. O zamanlar Facebook başkasının yüklediği resimde sizi tespit ettiğinde kendinizi etiketlemek ister misiniz diye sorup sizi tanıyabiliyordu.

Arama motoru, web barındırma-yayınlama, sosyal medya vb. İnternet hizmeti veren firmaların dünya üzerinde çeşitli ülkelerde kurduğu onlarca futbol stadı büyüklüğünde bilgisayar çiftlikleri-sunucular (data center) lar var.

Dünyadan toplanan ses, görüntü dahil tüm bilgileri bu bilgisayarlarda.

Kişilerin bilgilerini topladıkları gibi, firmalara ücretsiz e-fatura hizmeti, bulut vererek firmaları bile muhasebesinden, bizim maliyeden daha iyi tanır hale geliyorlar.

Bu bilgiler kimin elinde, işte yapay zeka çalışması yapan firmaların elinde.

Yapay zekanın ticari olarak nerelere evrileceğini önümüzdeki süreçte göreceğiz

Ama biz Türkiye olarak bu Yapay Zekanın neresinde olabiliriz.

Türkiye’deki yazılım firmaları Yapay Zeka yazılımı yazabilir mi tabii yazar. Ama o Yapay Zekanın kullanacağı veri nerede. Yok ki.

Diyelim ki yapay zeka kullanan insansı robotlar yaptılar. Onların robotları sokağa çıktığında karşılaştığı insanları yüzünden tanıyacak, annesini, babasının , çocuklarının, arkadaş ve akrabalarının hepsini bilecek o konularda sohbet edip sorular sorabilecek, hatta yüz ifadesinde onun üzüntülü mü , sevinçli mi olduğunu anlayacak. Çünkü onların veritabanında tüm kullanıcıların sevinçli ve üzüntülü hallerinin yüzlerce resimleri var. Hatta karşılaştığı insanın yemek tercihlerini, zevklerini, sağlık durumunu , eğitim ve medeni durumunu, mali durumunu bilebilecek.

Onların veritabanında tüm dünyadaki bilimsel yazılar ve makaleler, olaylar, haberlerin bilgileri var.

Onların geliştirdiği yapay zekası herhangi bir konuda görüş söylerken, veya iş yaparken çeşitli ülkelerdeki, birçok bilgiyi tarayıp ona göre sonuç çıkaracak ve ona göre iş yapacak.

Bizim geliştireceğimiz Yapay Zeka’nın bilgisi ancak bizim yüklediğimiz veya diğer veritabanlarından alabildiklerimizle sınırlı olacak. Yani bizim Yapay Zekanın bilgi düzeyi ilkokul öğrencisi seviyesinde iken onların geliştireceği Einstein’a hocalık yapacak düzeyde olacak.

Şimdi bile yapay zekayı ücretsiz kullandırarak onun daha mükemmel olması, test edilmesi ve geliştirilmesi için bizi kullanıyorlar.

Sanayi devrimini kaçırdığımızda nasıl bize gelip bizim ürettiğimiz makineleri kullanırsanız daha çok üretirsiniz diye yıllardır bize makine satıyorlar, pazar olduysak

Tarımı bile ithal ettiğimiz tarım makineleri ile yapıyorsak

Yıllardır başka ülkelerin ürettiği bilgisayarları işlerimizi yapmak ve hızlandırmak için kullanıyorsak

Elimizden düşürmediğimiz cep telefonunu ithal edip sadece kullanıcı, pazar olarak kalmışsak,

Yazılımda uygulama yazılımları geliştirmiş ama sistem yazılımımız yoksa

Yapay zekada da iyi bir pazar olacağız.

İyi bir kullanıcı olacağız gibi görünüyor.

Osman GÖLCÜK

Yazılımcı - Sayısal Analist

Editör: Kerim Öztürk