Kıymetini bilene mücevher gibi korunması gereken bir yapı...
Arpa, buğday, mısır var, su var değirmen var. Yağmurdereliler, muhtar ve Gümüşhane Valiliğimiz derin uykudalar. Ben Gümüşhane Valisi olsaydım, önce bölgemi gezerdim bu tür yerleri tespit ederdim, bu binayı sahibine parasını ödeyerek, bakanlık adına tarihi eser olarak tescil ederdim.
Daha sonra aslına uygun olarak restorasyonunu yaptırıp, turistik olarak asıl işlevini yapmasını sağlardım.
Etrafında yine aslına uygun aynı taşlardan açık ve kapalı alanlar yapardım.
Derenin üzerine orijinal ahşaptan köprüler yapardım. Gelen ziyaretçilere doğal ortamda hem kafeterya, restaurant olarak hizmet verip, hem de orijinal un, mısır unu, tereyağı, bal, peynir satan yöresel bir işletme haline getirirdim.
Köydeki gerçek sahiplerinden kalan orijinal taş evlerde de pansiyon hizmeti verirdim.
Uzun göl buraya çok uzak değil. Örnek olsun. Şimdi kim bilir ne vaziyettedir. Memleketimiz Allaha emanet... gerçek sahiplerini arıyor!
Kamil Koç
