bu yavan durum hepimizi afalllatmakta , söyleyeceğimiz çok şey olmakla birlikte adeta söylersek eğer suçluluk psikozu ve baskısından kurtulamayacağımızı düşünüyoruz...
bu hipnoz değilde nedir peki ?...
ahlak,samimiyet temelli siyasetin esas alındığı ekmeğin erdem ile yer değiştirmediği çıkar odaklı siyasetin , faşizan baskılarının yer almadığı atmosferin hakim olması iddiası MHP'nin kuruluşundan beri temelinde var !.
vefakat bunun anlatılmasının nasıl mümkün olacağı üzerinde durmak gerekir...
BURJUVAZİSİ OLMAYAN SİYASAL HAREKETLERİN BAŞARILI OLMASI KESİNLİKLE MÜMKÜN DEĞİLDİR !.
bugün Türkiyede 50 yıla yakın siyaset hayatında önemli yeri olan MHP'nin, bugün el'an maalesef köklü bir BURJUVAZİSİ yok !.
zenginler klubünün,sanat dünyasının,stk'larının,kültür,edebiyat kuruluşlarının,medya gücünün olmadığı bir harekete katılımlar elbette düşük olacaktır !.
kendini ifade etmenin ve kitleleri sevk idare etmenin en önemli unsurları olan yukarıda saydığımız burjuvazi araçları olmadıkça sosyal etkileşim elbette zayıf olacaktır !..
ÜLKÜCÜLER SOSYOLOG TAVRI İLE MES'ELE'lere YAKLAŞMAKTA !..
bilindiği gibi sosyoloji en çok sorun tespiti yapıp en az çözüm önerisi getiren bilim dalıdır !.
bu minvalde teşbih etmek gerekirse tabanda ideolojik formasyonu olan ülkücüler yoğunlukla sosyoloji bilim dalında olduğu gibi
yani sosyolog tavrıyla yoğunlukla sorun tespiti yapmakta vefakat çok az çözüm önerisi getirmektedir ,
bunun kırılması mümkünmüdür ?
elbette mümkün olacaktır !.
siyasetçi, teşbih etmek gerekirse tarla vermez,sürmez,ekin biçmez,yağmur yağdırmaz !!..
bütün bunların olması için o mevsimi oluşturur !.,
artık enaniyet değil samimiyet mevsimi zamanıdır !.
zira çözümler kendiliğinden gelecektir!..
GEÇMİŞTEN DERS,GELECEKTEN HEYECAN
hafıza tekrarı mutlak başarıyı güçlendirir , geleceğin heyecanı kitleleri sürükler bunların yapılması için şimdiyi programlamak gerekir
yediğimiz sillelerin acısı tazeliğini korurken bizi arabesk kültüre itmemesi bizzat bundan daha da güçlenerek çıkmamız sözkonusu olmalıdır...
sözün hülasası proje odaklı siyasetin yavanlığı,duygusuzluğu bizi köreltmemeli,yerine samimiyetin esas alındığı , topluma bilinç kazandırmanın metodları araştırılmalı böylelikle çözüm odaklı yöntemlerin ülkeyi düze çıkaracağını ifade edebiliriz....