Neden “Hakkınızda bu kadar ciddî iddialar var. Milletvekilliğinden ayrılın ve gidin, hesap verin.” denmedi?
Balık “baş”tan kokmuştur. Kimse çıkıp o adamlar hakkında bir söz söyleyemez! Meselenin özü budur.
Eğer “baş” bu yolsuzlukların, rüşvetin, nüfuz ticaretinin içinde olmasaydı hiçbir surette bunlara müsamaha göstermez, kesip atardı. Partisinin oyları da % 50’leri bırakın % 60’lara, 70’lere fırlardı. “Baş” bunları hesap edecek politikacıdır!
“Baş” takinin, hayat tarzları taban tabana zıt, yaşı ve tecrübesi itibarıyla bu kadar serveti “helâl” yoldan kazanması mümkün görünmeyen yolsuzlukların merkezindeki birine “hayırsever iş adamı” demesini siz nasıl yorumlarsınız?!
Mızrak çuvala sığmadı... 17-25 Aralık büyük rüşvet ve yolsuzluk operasyonlarının ardından eski bakanlar hakkındaki fezlekeler TBMM’ye geldi. Ancak AKP, “uyutma” politikası güdüyor. Komisyon 8 Temmuz’dan beri çalışmaya başlayamadı. Komisyon üyelerine, sırf tezkerelerdeki akıl almaz iddialar dışarı çıkmasın diye kısıtlama getirildi, “Gir odada oku. Evine, bürona fezlekeleri götürme!” dendi.
Soruşturma Komisyonu’nun CHP’li üyesi Erdal Aksünger vahim şeyler söylüyor:
“O dosyaları okudukça ürktüm, ülkem adına korktum. Bakanlarla ilgili o dosyada uyuşturucu kaçakçılığı bile var. Taş gibi, dört dörtlük bir fezleke hazırlanmış. Böyle bir dosya hakkında yeni görev verilen cumhuriyet savcısının takipsizlik kararı vermesi şaşırtıcıdır. TBMM’ye devredilmiş olan dosyalar hakkında savcılar karar veremez.” (S. Öztürk, Sözcü, 17 Eylül 2014).
Takipsizlik kararı 25 Aralık yolsuzluk dosyaları içindi. 25 Aralık, 17 Aralık’ın da ötesinde... Şimdilik kapatsalar dahi ileride mutlaka açılacaktır ve dosyaların içindekilerin yanına bu dosyaları kapatan savcıları da koyacaklarından şüpheniz olmasın!
MHP Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu da aynı komisyonun üyesi. AK Parti’nin gizlemek istediği rüşvet ve hırsızlık olaylarını incelediğini ve kendi raporunu hazırlayarak komisyon başkanlığına vereceğini belirtiyor.
Savaş kapımızda ve belki AKP’nin kurtuluş simidi...
Adım adım “maşa” olmaya sürükleniyoruz.
PKK, Ayn el-Arap’ta Ankara’nın kendilerini IŞİD’den kurtarmasını istediler, yoksa “çözüm”ü düğümleyeceklerini söylediler. Ama bilin ki, Ak Parti yönetimi “hırsızlıkları” nisyana terk ettirmek için Türkiye’yi savaşa sokabilir.
Allah korusun!
Aman dikkat!