ABD, batıda Yunanistan'ı, güneyde PKK'yı üzerimize salıyor. Irak'ta, Suriye'de şehitler veriyoruz.

Irak'tan dün dört şehit haberi geldi. PKK'ya cesaret verenler kimlerse asıl suçlular onlardır. Avrupa suçludur, ABD suçludur. İran da PKK'ya yol açıyor. ABD, İran'ın baş düşmanı ama mesele PKK ile mücadelemiz olunca, ABD'nin paralelinde duruyor. Başından beri yazarım... İran istese, PKK Kandil'de hiçbir surette barınamaz. Türkiye harekete geçtiğinde, PKK'nın başlarını hemen sınır ötesine alıveriyorlar. Bunun başka izahı olamaz!

Whatsapp üzerinden vatan savunması! Whatsapp üzerinden vatan savunması!

Türkiye istese, İran'ın içini karıştıramaz mı? İran, Aras Nehri'nden aşağıya doğru Tahran'a kadar silme Türk. Onları bir arada tutan Şiîlik taassubu. Daha çok labirentler, ayrıntılar var; ama, girmeyeceğim.

Yunanistan yönetimi ABD'nin iteklemesiyle yine aykırılıklara başladı. Kendisinin olmadığı hâlde Ege'de kayalıklara asker çıkarıyor.  "Biz korkmuyoruz, bu adacıklar da bizim. Alabiliyorsan gel al." der gibi, Miçotakis, bu adaları dolaşıyor. Bugün adaları sahiplenmelerine, sesinizi çıkarmazsanız, yarın, bizde olan adalara da yanaşmaya başlarlar, daha ötesine gitmek isterler, "Konstantinopolis!" çığlıkları atarlar. İstanbul Rumlarından Georgios Govessis"1878'de Şark Meselesi ve Osmanlı Rum Basını" başlıklı yüksek lisans tezinde "millî bütünleşme" ideolojisinden bahsederken şu bilgileri verir:

"Ocak 1844'de başbakan olan İoanis Koletis, Yunan Parlamentosu'nda 1922'ye kadar Yunanistan'ın resmî millî ideolojisi olan 'Megali İdea'yı açıkladı. 'Megali İdea' Balkan ve Anadolu Yunanlıları'nın bir Yunan Devleti'nin çatısı altında kapsanmasını (toplanması) açıklıyordu; 'Yunanistan Krallığı bütün Yunanistan değildi. O Yunanistan'ın yalnızca bir parçasıdır. Hellenizm'in iki büyük merkezi vardır; Atina ve Konstantinopolis. Atina sadece Kraliyet başşehridir. Konstantinopolis ise bütün Helenlerin sevinci ve ümidi olan büyük başkenttir." (s. 38)

Biz Yunanlılarla iç içeyiz. Düşmanlık güdenler iki topluma da zarar veriyor. Atina Üniversitesi'nde odasında görüştüğüm Tarih ve Arkeoloji Bölümü Başkanı Prof. Dr. Micro Yannakis "Türk düşmanlığına izin vermem." demişti:

 "Tabiî bizim medeniyetin kaynaklarının bulunduğu yerlerden biri de Anadolu yani Kapadokya. Bizim medeniyetimiz Bizans ve Romalılardan daha eskiye dayanır. Tarihî süreç içinde Romalılar zamanında Yunan medeniyeti daha etkindi. Tabiî siz Türkler Anadolu'ya sonradan geldiniz. Türklerle beraberce asırlardır yaşadık. Hâliyle pek çok yönlerimiz, kültürümüz birbirine çok benzer. Rumlarla Türkler birbiriyle kaynaşmış bir toplumdur. Karakterlerimiz de aynıdır. Bu iki toplumu birbirinden ayırmak mümkün değildir. Bilindiği gibi Kıbrıs meselesi bizi çok böldü, en önemli sıkıntı da bu oldu. Anadolu insanıyla bizim renk ve görünüşümüz aynıdır. İki ülke arasındaki problemler devletler arasında yaşanmakta. Halk olarak iki ülke arasında pek problem yok. Gerçi bizde de zaman zaman fanatikler çıkıyor. Meselâ bizim üniversitede çok fanatik öğrenciler var. Zaman zaman ben ders verirken hemen birden parlıyorlar, 'Türkleri görmek istemiyoruz.' diyorlar. Hâliyle ben işin doğrusunu söyleyince yavaş yavaş bir yumuşama oluyor. Tabiî bizde basının da düşmanlığı körükleme yönünde etkisi çok oluyor…"

Mübadeleyle Yunanistan'a gönderilen Efstratiya, Larissa'da görüşmemde temiz Türkçesiyle çok acıklı konuşmuştu: 

"Yunanlılar bizi hiç sevmediler. İçmek için su bile vermediler. Yunanlılar köle gibiydiler. Biz Kapadokyalılar memleketimizde varlıklı insanlardık. Buraya gelince fakir düştük. Ben ufaktım. Annem elime bir testi verip çeşmeye gönderdi. Yunan kadınları çeşmeyi tutmuşlardı. Köpekleri üzerime saldılar. Testiyi bırakıp kaçtım. Onlar ardımdan gülüyorlardı. Yunanlılar medeniyet bilmiyorlardı. Medeniyeti biz getirdik. İkinci Dünya Savaşı'na kadar kız alıp vermedik."

Asıl meselemiz ABD ile. ABD, Yunanistan'ı kışkırtıyor. Diğer tarafta PKK'yı üstümüze salıyor.

Arslan Tekin

Editör: Kerim Öztürk