Yerel seçimlerin yaklaşmasıyla birlikte, partilerin ittifak veya iş birliği arayışları da yoğunlaştı.

Bu konuda en büyük baskıyı İYİ Parti lideri Sayın Akşener görüyor. Bir taraftan parti içindeki tartışmaların baskısı, öte taraftan CHP ve medyasından gelen baskılar İYİ Parti’yi bir hayli hırpalamış durumda.

Bu süreçte Akşener herhalde CHP medyasının iktidar medyasından farkı olmadığını anlamıştır. Akşener, "tek başımıza seçime gireceğiz" dediğinden beri CHP medyası İYİ Parti’yi eleştiren kim varsa ekranlarına konuk etti. "Madem bize yar olmadın, seni kimseye yar etmeyeceğiz" programları yapıldı.

Aslında İYİ Parti’nin kararı doğruydu. Artık CHP'nin başında Kılıçdaroğlu gibi uzlaşmacı bir isim yok. Özgür Özel, seçildiğinden beri -etnikçi- siyasete öpücükler yolluyor. Bir kaç yüz bin oy için bölücülere oksijen veriyor. Partiyi sola çekerek daha çok oy alacağını sanıyor. CHP bu kafayla Klıçdaroğlu'nun yakaladığı havayı bile yakalayamaz. İYİ Parti de, -Kürtlere haksızlık yapılıyor- diyen, görevden alınan Tabipler Birliği(Türk kelimesi bu örgüte yakışmadığı için kullanmadım) destek olan bir parti ile iş birliğini tabanına açıklayamaz.

Siyasete katılmanız lazım! Siyasete katılmanız lazım!

Bu girişten sonra esas konuya geçebiliriz. Solda ve sağda ittifaklar konuşuluyor. Ama bu konuşmaların içinde milliyetçilerin kendi aralarında ittifak yapmasına dair tek bir kelime veya işaret yok. İstiyorlar ki, milliyetçiler hep birilerinin payandası olsun. Şimdi sormak lazım, MHP'nin AKP ile ittifakı mı memlekete daha hayırlı olur İYİ Parti, Zafer ile ittifakı mı? Bir soru daha, AKP ile ittifak mı yıpratıcı olur, İYİ Parti ile ittifak mı? Aynı soruyu İYİ Parti’ye de soruyorum, CHP ile ittifak mı İYİ Parti’ye itibar kazandırır, MHP veya Zafer Partisi ile ittifak mı? Bu soru ve ittifak çerçevesini daha da genişletebiliriz. Bir de bu ittifaka BBP, Zafer ve hatta DP'nin katıldığını düşünün. Böyle bir ittifakın oy oranı yüzde 30'u bulmaz mı? Türk siyasetine yeni bir soluk, yeni bir heyecan getirmez mi? Yüzlerce il-ilçe belediyesi kazandırmaz mı? Ülkeyi bu soygun siyasetinden kurtarmaz mı?

Niye her şey konuşuluyor da milliyetçilerin birliği konuşulmuyor? CHP ve AKP'ye yakın olduğunuz kadar niçin birbirinize yakın değilsiniz? Niçin sırtınızda başkalarının küfesini taşıyorsunuz? Bana kimse bir araya gelmelerini egoları engelliyor demesin. Milliyetçi önce milletinin menfaatlerini düşünür. Ülke söz konusu olduğunda kendini geri çekmesini bilir. Sizi bir araya gelmekten kim veya kimler engelliyor? Ne zamana kadar bu çileli hareketi onun bunun piyonu, hamalı haline getireceksiniz? Seçime bir kaç ay kaldı. Herkes herkesle görüşüyor, ama sözüm ona milliyetçi partilerin liderleri bir birleriyle görüşmüyor. Bırakın görüşmeyi birbirleri ile bayramlaşmaya bile gitmiyorlar. Hepsi beka sorunundan, sığınmacılardan, kötü ekonomi yönetiminden bahsediyor ama kimse haydi kafa kafaya verip bu ülkeyi düzlüğe çıkaralım demiyor.

Şunu unutmayın: Hiç kimse hareketin kendisinden daha önemli veya daha büyük değildir. Artık şu prangalarınızdan kurtulun, ülkeyi bu yalan ve talan rejiminden kurtarın. Aksi takdirde tarih ve millet önünde en az ülkeyi bu hâle getirenler kadar sorumlu olursunuz.

Editör: Kerim Öztürk