Kuruluşu Cezayir’de 1780'li yıllara dayanan Ticaniler tarikatı, kurucusu Ebu'l Ahmed et-Ticani’nin adını taşıyor. Fas, Tunus, Senegal derken neredeyse bütün Afrika'ya yayılıyor.

Kuzey Afrika kökenli Ticani tarikatının Türkiye’ye girişinin 1930’lu yıllarda Kemal Pilavoğlu tarafından yapıldığını görüyoruz.

Ebu'l Ahmed et-Ticani'yi rüyasında gördüğünü ve kendisine el verdiğini söyleyerek kendisine müritler edinen Pilavoğlu, diğer tarikat şeyhlerinin aksine hergün tıraş olan, takım elbise giyen, kravat takan, son model otomobillere binen, modern bir görünüm sergiliyordu.

Mürit sayısını arttırmak için eylemler organize eden Pilavoğlu,

4 Şubat 1949'da iki müridini TBMM'ye gönderdi. Bu iki kişi meclis oturumu başladığında Türkçe ezanı protesto etmek için bağıra bağıra Arapça ezan okumaya başladı. Olay basında büyük yer aldı, manşetlere taşındı. Ve Pilavoğlu’nun mürit sayısının katlanmasına sebebiyet verdi…

Ekmeleddin İhsanoğlu: 2014’te bana teklif MHP’den geldi, ‘Çatı aday’ işinin mimarı Bahçeli’dir Ekmeleddin İhsanoğlu: 2014’te bana teklif MHP’den geldi, ‘Çatı aday’ işinin mimarı Bahçeli’dir

Pilavoğlu’nun bir diğer argümanı olan “Hilafeti kaldıran Atatürk melundur, laiklik dinsizliktir” sözleriyle cehaleti sömürerek Cumhuriyet düşmanlığını pompalıyordu.

Ve Demokrat Parti iktidara geldi. Tarikat, tüm hünerlerini sergilemek için aradığı desteği ve atmosferi yakalamıştı. Zaman kaybetmediler.

Pilavoğlu iki müridini Ankara’ya göre daha sakin olan Kırşehir’e yolladı ve Atatürk büstüne saldırı düzenletti.

Ezanın Türkçeleştirilmesi kararı alındığı gün TBMM’de Arapça Ezan okuma eylemi yapan Ticaniler, Atatürk heykellerini çekiçle kırmaya yönelmişti.

28 Nisan 1951 tarihli Ulus gazetesine göre 1950’den 1951 yılına kadar Atatürk’ün büst ve heykellerine 9, manevi şahsiyetine 5, fotoğraflarına 1 kez olmak üzere 15 saldırı olayı gerçekleşmişti.

En son Kırşehir’deki heykel parçalanınca, Ulusalcılar sesini yükseltti,  DP’liler 1951’de ‘Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkında Kanun’u çıkardı. Akp ve sırtını dayadığı nemrud tarikatlar işte bu kanundan rahatsız.

Bu tarihten bir yıl sonra Pilavoğlu yedi yıl hapis, beş yıl sürgün, beş yıl da polis gözetimiyle cezalandırıldı.

RÜYADA BAŞLADI, HAPİSTE BİTTİ

Rüyasında kendisine el verildiğini iddia eden ticanilerin kurucusu Kemal Pilavoğlu’nun sonu hapis olmuştu. 7 yıl yatan Pilavoğlu daha sonra Bozcaada’ya sürgüne gönderildi. Orada çocuk istismarıyla suçlandı, suçu kanıtlandı, Ankara’da yakalandı. Bursa’da yargılanma süreci başladıktan beş ay sonra öldü.

Ticanilerin provokasyonu, kötü bir örnek teşkil etmişti. Sadece 1951 yılında 57 Atatürk heykeli saldırıya uğradı.

Sonrası, günümüze kadar uzanan ve çeşitli aralıklarla, türlü kirli eller tarafından alevlendirilen bir çorap söküğüne dönüştü.

ATATÜRK ALEYHİNE İŞLENEN SUÇLAR HAKKINDA KANUN

Kanun Numarası : 5816

Kabul Tarihi : 25/7/1951

Yayımlandığı R.Gazete : Tarih : 31/7/1951 Sayı : 7872

Yayımlandığı Düstur : Tertip : 3 Cilt : 32 Sayfa : 1842

Madde 1 – Atatürk’ün hatırasına alenen hakaret eden veya söven kimse bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

Atatürk’ü temsil eden heykel, büst ve abideleri veyahut Atatürk’ün kabrini tahrip eden, kıran, bozan veya kirleten kimseye bir yıldan beş yıla kadar ağır hapis cezası verilir.

Yukarki fıkralarda yazılı suçları işlemeye başkalarını teşvik eden kimse asıl fail gibi cezalandırılır.

Madde 2 – Birinci maddede yazılı suçlar; iki veya daha fazla kimseler tarafından toplu olarak veya umumi veya umuma açık mahallerde yahut basın vasıtasiyle işlenirse hükmolunacak ceza yarı nispetinde artırılır.

Birinci maddenin ikinci fıkrasında yazılı suçlar zor kullanılarak işlenir veya bu suretle işlenmesine teşebbüs olunursa verilecek ceza bir misli artırılır.

Madde 3 – Bu kanunda yazılı suçlardan dolayı Cumhuriyet savcılıklarınca re’sen takibat yapılır.

Madde 4 – Bu kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

Madde 5 – Bu kanunu Adalet Bakanı yürütür.

Tarikatlar yeni ticaniler işte bu maddenin kaldırılmasını ve Atatürk'ün tüm heykelleri büstlerini  rahatça yıkmak istiyorlar!

Editör: Kerim Öztürk