Bu röportajı okuyunca bilgisayarınızı artık açmak istemeyeceksiniz. Hürriyet yazarı Ayşe Arman, kendisine mail atarak buluşmak isteyen bir bilgisayar korsanı ile konuşarak çok çarpıcı bir röportaja imza attı. Askeri okul mezunu olan ve 2011'e kadar deniz astsubayı olan bilgisayar korsanından korkutan sözler geldi.

“Hacker dediğiniz, sistemlerin güvenlik açıklarını bulup, değiştirebilecek, onarabilecek biridir. Şifre kırar, bazı programları lisanslı hale getirir, istediği bilgisayar sistemine girer, bilgi toplar, bilgi aktarır. Ben de bunların hepsini yapabiliyorum. Uzun süre dedektiflik şirketleri için çalıştım. Ama artık şirketlere güvenlik hizmeti veriyorum. Yaptığım anlaşmaya göre, güvenlik taramalarını yapıyorum” diyen bilgisayar korsanının anlattıkları karşısında evinizde bile güvende olmadığınızı öğreninde dehşete düşeceksiniz.

İşte o çok çarpıcı röportajdan bir bölüm:

(...)

Bütün bu anlattıklarınızı nasıl kanıtlayacaksınız?

- Hazırsanız, örnekler göstereceğim...

Buyurun...

- Diyelim ki, siz evde, laptop'unuzun önünde oturuyorsunuz. Bilgisayarınızdan müzik dinliyorsunuz. O sırada Facebook'unuz açık, Twitter'ınız açık. Başlıyorsunuz ojenizi silmeye, sonra duşa girip geliyorsunuz. Ben hem sizin bilgisayarınıza girip orada ne yaptığınızı görüyorum hem de sizi izleyebiliyorum...

Nasıl olabilir ki böyle bir şey!

- Oluyor işte, yapıyorum. Kamerası olan herhangi bir bilgisayara girip izleyebiliyorum.

RUHLARI DUYMUYOR EVLERİ İZLENİYOR

İnandırıcı gelmiyor bu söyledikleriniz bana...

- Bir isim verin o zaman, girip neler yaptığına bakalım. Ya da halihazırda bende açık olanlardan göstereyim. Bilgisayarın hiçbir yerinde de izlendiğine dair bir şey çıkmıyor. Ben kameramdan onu izliyorum, mikrofonumdan neler konuştuğunu duyuyorum. Bilgisayarının içinde ne var, ne yok istersem bakıyorum, istersem kendi bilgisayarıma kaydediyorum.

Şaka bu!

- Hayır. Değil.

(...)

Çok fena, kâbus gibi...

- Öyle. (Bu arada önündeki lap top'tan bilgisayarına girdiği birtakım insanları bana izlettirmeye başlıyor... ) Bakın, burası bir bekâr evi. Bu evde, üç kız yaşıyor. Kızcağız, bilgisayarını açmış işini yapıyor, okul notlarını okuyor. Siz de görüyorsunuz şu anda. Arkadaki bornozlu da ev arkadaşı, diğeri de şimdi girdi odaya. Gördünüz mü, o da saçını kurutuyor. Biz bu evi, buradan izleyebiliyoruz. Onların haberleri bile yok.

Siz, beni de izlediniz mi?

- Yok hayır! Ama sistemin nasıl işlediğini gösterdiğim herkes aynı soruyu soruyor: "Beni de izledin mi?" Ben size, yaşadığımız çağda bunun nasıl mümkün olabildiğini anlatıyorum. Zaten bu röportaj çıktığında, ertesi gün nalburlar size dua edecek, herkes bilgisayarının kamerasına elektrik bandı yapıştıracak!

Editör: TE Bilisim