26 Ekim Türk şehri Selanik'in bir hain tarafından tek kurşun atılmadan Yunan'a teslim edildiği tarihtir!  Unutmuyoruz... 26 Ekim Türk şehri Selanik'in bir hain tarafından tek kurşun atılmadan Yunan'a teslim edildiği tarihtir! Unutmuyoruz...

CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in, İstanbul’un Zeytinburnu ilçesinde bulunan Erikli Baba Cemevi’ne yaptığı ziyarette, “Türkiye’de herkes eşittir, Türklerle Kürtler eşittir. Kürtler, ‘Eşit hissetmiyorum’ diyorsa o hissedene kadar eşit anayasal yurttaşlık için, Alevilerin eşitliği için hep birlikte mücadele edeceğiz” diye konuşması üzerine AKP Sözcüsü Ömer Çelik"Özel'in açıklamaları Kılıçdaroğlu'nun ‘başörtüsü sorununu çözeceğiz’ gibi tarihî bir açıklama olmuştur" dedi.

Çelik“Özel’in cümlesinin altını doldurması gerekir. Tarihî olarak geç kalınmış bir açıklama. Eşitsizlikle ilgili olan uygulamalar, eylemler AK Parti’nin iktidara geldiği 2002 yılından itibaren yaptığımız reformlarla, bütün yurttaşlarımızın kendi kimlikleri konusunda eşit haklara sahip olması, bütün vatandaşlarımıza yansıması şeklinde büyük adımlar attık” diye konuştu ve “Türkiye’de yurttaşlarımızın, vatandaşlarımızın anayasal vatandaşlık konusunda daha fazla yararlanması için yüce Meclis’imiz zaten çalışıyor.” dedi.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ise Özgür Özel’in açıklaması için “Yakından tanıdığımız bir bölücü ağzıdır” ifadesini kullandı ve “DEM’lenen CHP, demokrasimize leke sürmektedir. CHP’nin şifreleri PKK’nın elinde, DEM’in kullanımındadır. Türk milleti köksüz ve kötü niyetli müflisleri görmektedir. Bu nedenle emperyalizmin içimize kadar yuva yapmış piyonları muhakkak çuvallayacak, alayının birden oyunları bozulacak, mahcubiyet ve mağlubiyet, akıbetleri olacaktır.” dedi.

***

“Eşit vatandaşlık” kavramını ve talebini, Türkiye’de ilk defa gündeme getiren kişi, PKK adlı terör örgütünün başı Abdullah Öcalan’dır.

Çözüm sürecinde, PKK’nın birinci talebi eşit vatandaşlıktı... Bu, Türkiye’nin Türklerin ve Kürtlerin ortak vatanı olduğunun Anayasa’da belirtilmesi talebiydi!

AKP iktidarı, PKK’ya hem Oslo görüşmelerinde hem de Dolmabahçe’de bu yönde söz vermişti. ABD, İngiltere ve AB öyle istiyordu. Kemal Kılıçdaroğlu da 2017'deki adalet yürüyüşünün sonunda Maltepe'de yaptığı mitingde yeni bir toplumsal sözleşmeden, yani yeni bir Anayasa hedefinden söz etmiş ve "Toplumsal barışımızı bozan tüm antidemokratik uygulamalara, eşit yurttaşlık temelinde son verilmelidir" demişti.

***

Özgür Özel’in ve Ömer Çelik’in açıklamalarından, eşit vatandaşlık konusunda AKP ve CHP arasında bir anlayış farkı bulunmadığı anlaşılıyor. İki parti de “yeni anayasa”da eşit vatandaşlık ilkesinin hâkim kılınacağını söylüyor. Tayyip Erdoğan, eşit vatandaşlığa biraz daha açıklık getirerek, “Milletin çeşitliliğine dayanan yeni bir Anayasa” yapacaklarını söylüyor. İşte bu fikir, mevcut Anayasa ile birlikte rejimi temelinden değiştirmektir.

Eşit vatandaşlık, Anayasa'daki kanun önünde eşitlikle aynı şey değildir. Prof. Dr. Birgül Ayman Güler'e göre "eşit vatandaşlık"la kastedilen, Yugoslavya, Lübnan ve Irak’taki gibi "etnik vatandaşlık"tır. Yani hem kendi etnik devletinizin vatandaşı olacaksınız hem de federasyonun! Böylece, ulus devlete, üniter devlete ve laik devlete veda edeceksiniz! Eşit vatandaşlığın anlamı budur.

Güler'e göre "Eşit vatandaşlık, Bosna-Hersek'te Dayton Anlaşması'yla kurulmuş olan 'milliyetler sistemi'ne geçilsin demektir. Elbette olmazsa olmaz şartı, Anayasadan Türk vatandaşlığının silinmesidir.”

***

MHP’nin konuya yaklaşımında ise büyük bir çelişki var! “Eşit vatandaşlık” veya “milletin çeşitliliğine dayanan Anayasa”yı hayata geçirmeye çalışan, öncelikle iktidardaki AKP’dir. Buna rağmen BahçeliÖzgür Özel’in sözlerini eşit vatandaşlık sözlerini “bölücü ağız” olarak yorumlarken, Erdoğan’ın “milletin çeşitliliğine dayanan yeni anayasa” önerisine sessiz kalmaktadır. Bahçeli, bir konuşmasında da “Türk Milleti” yerine “Türkiye Milleti” demiş, ancak bu kavramı bir daha kullanmamıştır.

AKP ve CHP etnik kökenlerin yeni anayasada belirtilmesi, böylece Türk Milleti anlayışından vazgeçilmesi konusunda aynı çizgidedir.

MHP’nin ise çelişkili tutumu bir kenara bırakarak, “bölücü ağız”a karşı tekrar tekrar “birleştirici ağız” kullanması hâlinde, rejimi değiştirmeye kimse kalkışamaz...

Editör: Kerim Öztürk