"Davut Koridoru"nu hiç duydunuz mu? İsrail'i Suriye üzerinden Irak'a bağlayan koridor. Sözde Kürdistan'ı denize çıkaracak olan yeni rota. ABD'nin "B" planı. İşte Filistin'de yaşananları bir de bu yönüyle okumalı.
Küresel hegemonya denizlere dayalıdır. Büyük güçler, denize açılamayan (landlocked) ülkelerin zamanla yok olacağının farkındadır. Dolayısıyla bir "Kürdistan Devleti" kurulacaksa, mutlaka denize ulaşmalıdır. Bu maksatla Suriye'nin kuzeyinden Doğu Akdeniz'e açmaya çalıştıkları "Kürt Koridoru", TSK'nın harekatları neticesinde engellendi. Ancak ABD-İsrail'in bu arzusu bitirilemedi.
Uzun zamandır konuşulan bir "B" planı var. Son zamanlarda buna uygun adımlar atıyorlar. Mesela ABD, Suriye'deki vekil gücü terör örgütü PYD/YPG'den ilginç şekilde Deyrezor'un güneyine inmesini istedi. Bunun yanında Ürdün, Irak, Suriye üçgeninde bulunan Tanf Üssü'nde yeni bir askeri güç oluşturuldu, bu örgüt de terör örgütü PKK/PYD ile ilişkilendirildi.
Şimdilerde ise İsrail'in Filistin'deki harekatını Suriye'ye genişletebileceği değerlendiriliyor. Böyle bir durumda hedef Golan Tepeleri, Tanf Üssü ve Deyrezor arasındaki bölgelerde konuşlu Suriye-İran güçlerini etkisiz hale getirmek olacaktır. Sonuç olarak "Davut Koridoru" kurulacak ve sözde "Kürdistan" İsrail'e bağlanacaktır.
Öyleyse bölücü terör örgütü PKK/YPG'yi sınırımızdan 30 kilometre aşağıya ittirmek, stratejik bir sonuç yaratmayacaktır. Hedefimiz terör örgütü PKK/PYD'nin kökünü kazımak olmalı, bunun için de Suriye ile askeri işbirliği yapılmalıdır. Filistin'e de, Suriye'ye de, bölgemize de, kendimize de yapacağımız en büyük iyilik bu olur.
Tevfik Kadan