Yaklaşan hatta burnunun dibine gelen hiç bir tehlikeyi göremiyor. İçerideki yüksek faiz , enflasyon, durgunluk ortamına ilaveten dış dünyadan gelen tehditleri ya göremiyor ya da görmek istemiyor.

Yapısal olarak zaten verimsiz ve ucuz iş gücüne dayalı olan endüstrimiz, değişimini gerçekleştiremediği ve hatta planlayamadığı için aşağıdaki tehditlerin yaratacağı fırtınada ağır yara alacağının farkında değil. 1- En büyük tehdit ölçek ekonomisinin rüzgarını da arkasına almış Çin endüstrisi.

10 yıl içerisinde bu ekonomi ile başedebilecek çok az sanayicimiz kalır.

2. büyük tehdit başta Almanya olmak üzere EU nun ciddi oranda nitelikli insana ihtiyaç duyması.

Sadece Almanya da önümüzdeki 5 yılda 6 milyon kişi emekli olacak ve Almanya yılda 1 milyon 200 bin kişiye istihdam sağlayacak. Bu da demek oluyor ki ülkemizden çok sayıda batıya istihdam göçü olacak.

3. büyük tehdit eğitim sistemi. Dünya kendi nufusunu nasıl çok daha nitelikli hale getirebileceğini konuşurken biz okumuş vasıfsız yetiştiren sistemimizi yenileyemiyoruz.

4. büyük tehdit ise endüstrimizin verimsizliği. Bu noktada hem girişimcimiz hem de kamu otoriteleri yanlış yolda, sadece bu tehdit bile bizi dünya ile rekabet edemez hale getirmeye yeterli.

Hep beraber kayıkçı kavgasına devam.

TSK'dan Atatürkçü temizliği mi? İhracı istenen Teğmenler akıllara o olayı getirdi TSK'dan Atatürkçü temizliği mi? İhracı istenen Teğmenler akıllara o olayı getirdi

Adnan Dalkıran

Editör: Kerim Öztürk